Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Memur Teoman.Fezleke.Rüşvet Operasyonu.

        Alihan MESTCİ/ HT PAZAR

        Geçen cuma günü gözlerimi “Memur Teoman” efsanesiyle açtım. 17 Aralık soruşturması kapsamında 4 eski bakanla ilgili hazırlanan fezlekeler internete sızmıştı. Fezlekelerde, soruşturma kapsamında tutuklanan, sonra serbest bırakılan işadamı Reza Zarrab’ın bütün rüşvet tekliflerinin bir gümrük memuru tarafından geri çevrildiğine dair ifadeler vardı. Hal böyle olunca ben de peşine düştüm. Zira Twitter yıkılmış, kısa zamanda “Memur Teoman” internette “ternd topic” yani adından en çok bahsedilen kişi olmuştu. “Bu Teoman var ya. Bu adama ne nişanı taksanız, ne ödülü verseniz yetmez. Böyle örneklere ihtiyacı var bu memleketin. İnanılmaz bir şey”, “Derken bir Teoman çıkar. Oyun bozulur” gibi binlerce twit... Önce herkes “Kim bu Memur Teoman” diye sorarken, sonra kendisinin Hopalı ve adının Teoman Coşkun Dudak olduğu; geçen yıl İstanbul’da gümrük müdür yardımcısı olarak görev yaptığı söylendi. Ardından Gaziantep’te görevlendirildiği öğrenildi. Lise öğrenimini Hopa Lisesi’nde tamamlayan 1968 doğumlu Teoman Coşkun Dudak hakkındaki yorumlardan biri de şöyleydi: “Böyle adamlar o kadar nadide ki müzede bile koruyabiliriz.” “Hâlâ böyle insanlar var” diye umutlananların sayısı arttıkça Teoman Coşkun Dudak’ın fotoğrafları da bir bir düşmeye başladı. Zira kendisi Facebook sayfasını gizlememiş. Evli ve bir çocuk sahibi Teoman Coşkun Dudak, “Ailem ve dostlarımdan başka sayfama kim bakar ki” diye düşünmüş olmalı. Adından bahsedildikçe düğün ve piknikte çekilen aile fotoğrafları internete yayıldı. Ama birkaç saat içinde “Memur Teoman”ın profil fotoğrafında Maldivler’den güzel bir manzara yer almaya başladı; Teoman Coşkun Dudak bilgilerini gizledi.

        ‘TOPLANTI BİTER BİTMEZ AYRILDI’

        Saat 14.00 gibi Gaziantep Gümrük Müdürlüğü’nü aradığımda, Gümrük Müdür Yardımcısı Teoman Bey’in müdürle toplantıda olduğu söylendi: “Biraz sonra arayın...” 20 dakika sonra tekrar aradığımda toplantının devam ettiğini öğrendim. Birkaç saat içinde bir fenomene, bir efsaneye dönüşen Teoman Bey’in başından neler geçmişti, şimdi neler hissediyordu? Toplantı uzadıkça bir daha ulaşamayacağımdan endişe ediyordum. Saat 15.00 sularında tekrar arayıp operatöre “Teoman Bey toplantıdan çıktı mı” diye sordum. “Toplantı biter bitmez hızla buradan ayrıldı” dedi operatör. “Bir daha gelmeyecek.” “Ah, adamı yaktılar” derken, memleketimizin en nadide yerel yönetim birimi muhtarlıklar aklıma geldi. Hopa’da 9 mahalle muhtarlığı var. İlk olarak merkez Kuledibi Mahallesi Muhtarlığı’na ulaştım. Piyango! Meğer Dudak Ailesi tahmin ettiğim gibi ismi en afili Hopa muhtarlığına kayıtlıymış. Bu sırada Twitter’da başlayan kampanyalardan biri “Bugün doğan çocukların adı Teoman olsun” idi. Diğeriyse “Cumhurbaşkanı adayımız Memur Teoman!” Hopa Merkez Kuledibi Mahallesi Muhtarı Mustafa Beşiroğlu’yla koyu bir muhabbete girdik. Önce durumu açıklamam gerekti, çünkü olan bitenden haberi yokmuş muhtar Mustafa Bey’in. Dedim: “Ortalık yıkılıyor, herkes Teoman Bey’den bahsediyor.” “Öyle mi, ne olmuş” diye sordu haliyle. “Rüşvet almayı reddetmiş” dedim. Muhtardan Teoman Bey’in numarasını istedim. “Tamam” dedi, “size birazdan dönerim”. 20 dakika sonra telefonum çaldı. Muhtar Beşiroğlu’ndan numarayı aldım. “Ama” diye uyardı beni. “Sürekli arıyorlarmış, açmayabilir, çok şey etmeyin.” “Peki” dedim. “Kimdir bu Dudak Ailesi, tanır mısınız” diye sordum. “Valla” diye başladı söze, “onları iyi tanırım. Bir ağabeyi, bir kardeşi var. Kardeşinin marketi vardı iflas etti. Ağabeyi de liman işletmesinde çalışıyor. Kapı komşusu sayılırız. Teoman ise çocukluğunda gitti Hopa’dan. Askerlikten sonra memuriyete başladı. Yazları geliyor. Annesi sağ, babası rahmetli...” “Ailesiyle konuştunuz mu” diye sordum, “mutlular mı, mutsuzlar mı?” Muhtar Mustafa Bey, “Rıza para teklif etmiş, ‘Kabul etmem’ demiş. Yüzlerini görmedim ama gurur duymazlar mı? İyi bir şey bu” diye yanıtladı. Twitter “Hopa’dan adam çıkar” diye inlerken, Teoman Bey’i aradım. Telefonu kapalıydı. Muhtara geri döndüm. “Kapatmış” dedim. “Mahalleden yakınlarını tanıyorsunuz, biriyle konuşabilir miyim?” Mustafa Bey’den bir numara daha aldım. Hemen aradım. Bu sefer olayı anlatmama gerek kalmadı. “Teoman Bey’le konuşmak istiyorum” dedim. Karşımda, adının açıklanmasını istemeyen muhatabım “Ben arayayım, cebini kapatmış, evi arar size dönerim” dedi. Dediği gibi de yaptı. Bir saat sonra telefon geldi. Teoman Bey şöyle demişti: “Konuşmamız Gümrük Bakanlığı’na tabidir, suçtur.” “Peki biraz sizinle konuşalım” dedikten sonra anlatmaya başladı: “Bakın, Teoman’ın memuriyet hayatında bu olay hiçbir şeydir. Dürüstlükten dolayı başına gelmeyen kalmadı. Türkiye’de hemen hemen her yerde görev yaptı. Teoman vatan görevini yapıyor, vatana hizmet ediyor.”

        ‘BAKANLIK SINAVINDA İKİNCİ OLDU’

        Sordum: “Siz kendisini yakından tanıyorsunuz. Teoman Bey, Gümrük Bakanlığı’na nasıl girdi, memur mu olmak istiyordu?” “Aslında pek istediği bir şey değildi. Sanırım kuzenleri sınava girecekti, o da eşlik etmeye gitmiş. O zamanlar ulaşım zordu, bilirsiniz. Ankara’ya gitti işte... Sonra da sınavı ikincilikle kazandı yanlış hatırlamıyorsam.” “Biraz kısmet olmuş” diyecek oldum, “Ne kısmeti, ikinci oldu” dedi. Haklı...”Çok gezdirildi” diye ekledi. “Göreve başladığından beri gümrükte, bilirsiniz gümrükte böyle işler çok olur. Ama Teoman dürüsttür.”

        Neden Memur Teoman?

        Peki ahali “Memur Teoman”a neden sarıldı? Meseleye bir de şöyle bakalım. Modern sosyolojinin kurucularından Alman sosyolog ve ekonomist Max Weber (1864-1920) rasyonel bürokrasiyi, modern devletin en belirgin figürü olarak saptar. Weber’e göre patrimonyal bürokrasi, otoriteyi temsil eden figürün etrafında toplanan geleneksel toplumlarda görülür. İdari işler, ayrıcalıklarla donatılmış, adı sanıyla önem taşıyan kişilerden oluşur. Devlet, babadır yani... Modern devletteyse, liyakat ilkesi işler. Memuriyet bir kariyerdir, memurlar kıdem veya liyakata, bir üstün değerlendirmesine göre terfi ederler. Soyut, elle tutulan, gözle görülen bir yapı olmayan devlet, memurlarıyla cisimleşir. İşte bu noktada devletin somut yüzü olan bürokratlar aslında devlet mekanizmasını ayakta tutarlar. Memur Teoman farkında mı bilmiyoruz. Ama görünen o ki Teoman Coşkun Dudak bu efsaneyle memuriyetin değerli bir şey olduğunu, dolayısıyla devletin varlığını bir nebze olsun tekrar hissettirmiş, ihtiyaç duyanlara “Devlete sahip çıkan birileri hâlâ var” diye düşündürtmüş oldu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ