Seksi sırlar!

İkincisi, seks mükemmel bir şantaj aracıydı çünkü evli iş adamları ya da önemli hükümet yetkilileri dışarıda bu kadar düşmanları varken bunun bilinmesini istemezdi.

Baştan çıkarma çok güçlü bir silahtır. Soğuk Savaş sırasında Alman Komünist hükümeti, NATO’nun New York genel merkezlerinde çalışan sekreterleri şarap ve yemekle kandırmaları için “Romeolar” adını verdiği casusları işe almıştı.Bu adamlar çekici, cinsel açıdan başarılı, iyi dinleyiciler olmak zorundaydı ve her ortamda kendilerini ilgi odağı yapmak üzere atanmışlardı.

Olan bitenden bihaber zavallı sekreter genelde bu adama giderdi, adam ona değil. Operasyondaki bir sonraki adım aşk hikayesini oynamak, evlilik teklif etmek ve sonra da bir zamanlar dost bir ülke adına çalışan bir ajan olduğunu itiraf etmekti. Son iğne ise kötü haberi vermek ve kadına “dost”larına biraz işe yarar bilgi veremezse başının derde girip eve geri gönderileceğini söylemekti. İnanılmaz derecede başarılı oluyorlardı ve zavallı kadınlar da tüm yaptıklarının zararsız olduğunu düşünüyordu.

Gizli bilgileri elde etmek için yapılan bu romantik kandırma, dijital çağda başka bir boyut atladı. Artık bu, seksle ilgili değil erişimle ilgili. Savunma tarafı için hazırlanan bir eğitici video, bir adamın bardan bir kadını aldığını gösteriyor. Adamın otel odasına döndükten sonra kadın adamı uyuşturucuyla uyutuyor ve o uyurken laptop ve kablosuz aletlerine izleme cihazı yerleştiriyor.

Seks ve ajanlar birbirini tamamlıyor gibi görünüyor. İşte seksi silah olarak kullanmış kadın ve erkek ajanlardan 5 tanesi…

5. Roald Dahl

Eğer birçoğunuz Dahl’ın adını duyduysa bu, ünlü bir çocuk yazarı olduğundandır. Ama 2. Dünya Savaşı sırasında o, yatakta Amerikan kadınlarını gizli bilgi elde etmek için baştan çıkaran yakışıklı bir casustu.

Amerika 1942’de 2. Dünya Savaşı’na katılmadan önce, İngilizler özellikle de Başkan Winston Churchill, Başkan Franklin Roosevelt’i kazanmak ve orduyu kontrol edebilmek için çok çabaladı. Amerikan ateş gücü olmadan kimse İngilizlerin Hitler’e karşı başarı kazanabileceğini düşünmüyordu. Churchill mektuplar ve ziyaretlerle Roosevelt’i yanına çekmeye çalışıyordu. Hala 1. Dünya Savaşı’nın sonuçlarından ders alan Amerikalılarsa aslen bir Avrupa sorunu olarak gördükleri bu savaşla ilgili hiçbir şey yapmak istemiyordu.

Roosevelt istediğini elde etmek için zorluyordu ve Amerika 1942’de Pearl Harbor yaşandıktan hemen sonra savaşa girdi. Roald Dahl ise Amerikan görevi basit olan, Kraliyet Hava Kuvvetleri’ndeki yakışıklı bir pilottu. Zengin ve nüfuzlu kadınlarla beraber olarak alabileceği tüm bilgileri almaya çalışıyordu. Fetihlerinden biri de Clare Booth Luce idi. Luce, büyükelçilik görevine tayin edilen ilk kadın Amerikan, zengin ve güçlü bir kadındı.

Bir arkadaşına Dahl ile ilgili “Sanırım Rahl, yıllık geliri 50,000 $’ın üstünde olan doğu ve batıdaki tüm kadınlarla yattı”. Görünen o ki, Luce, Rahl’ı yordu ve o da fazla yorucu bu görevinden çıkarılmak için başarısızca çabaladı. Eğiticileri onu daha fazlası için geri gönderdi. Dedikodu ve iddiaları yakalamada az çok başarılı oldu ve yastık konuşmalarından birinde Roosevelt’in Norveçli bir prensesle bir ilişki yaşadığı dedikodusunu öğrendi.

4. Mata Hari

Mata Hari’nin oldukça kötü bir şöhreti vardı. Bilgi edinmek için nefes kesen bir heyecan ve isteği vardı. Ancak asıl hikaye bu kadar kesin değil. Esasen yetim olan Margaretha Zelle, 1905’te ün ve servet elde etmek için Hollanda’yı bırakıp Paris’e geldi. Egzotik dansçı ve adı çıkmış fahişe olarak bir üne kavuşmuştu. Uzun, esmer, egzotik dansçı sahne adı olarak Mata Hari’yi seçti.

Ancak Fransızlar onun faaliyetlerinden şüphelenmeye başladılar ve 1916’da Alman casus olma suçuyla tutuklandı. Bilgi edinmek için seksi kullanma suçuyla yargılandı. 1917 Ekim ayında aceleyle silahla idam edildi. İtiraf edip etmediğiyle ilgili birçok hikaye anlatıldı ancak savaştan sonra ele geçirilen Alman belgeleri onun bir Alman casusluk kampına konulduğunu ortaya çıkardı. Ölümünden sonra kimse cesedini talep etmedi bu nedenle tıbbi araştırmalar için bağışlandı. Sonradan kafasının kayıplara karıştığı fark edildi.

3. Christine Keeler

Rus arkadaşları olan şüpheli bir doktor, model ve bakan düşünün aklınıza ne gelir? Christine Keeler, 1960’ların eğlenceli ve çapkın bir kızıydı ve MI5 tarafından bir Rus deniz ataşesini baştan çıkarması için kullanılmıştı. Rus bağlantıları olan bir osteopati uzmanı Dr. Stephen Ward’la birlikte yaşamaya başladı ve Ward onu bir süre sonra savaş sırasında dış işleri bakanlığı yapan John Profumo ile tanıştırdı.

Profumo ‘nun Lord Astor’un havuzunda çıplak yüzen bu kadını kaçırması zordu. Keeler’in iyi gün dostu model ve eskort Mandy Rice-Davies’ın saygın Lord’la bir ilişkisi olduğuna dair dedikodular dolaşıyordu. Profumo ve Keeler, Keeler başka erkeklerle ilişki kurmak için onu terk edene kadar kısa bir ilişki yaşadı. Aşıklarından biri onu vurmaya bile kalkıştı ancak Keeler, evine saklanarak kurtuldu.

Zanlının tutuklanması Keeler ve eskort aktivitelerinin basında büyük sükse yapmasına neden oldu. Basın kısa süre sonra Keeler’in John Profumo ile ilişkisini çözdü ve sonuç olarak Harold Macmillan’ın muhafazakar hükümeti gözden düştü.
Skandal büyüktü ve Profumo istifa etti. Ward, Keeler ve Rice-Davies’ın yasa dışı kazançlarıyla geçindiği iddiasıyla suçlanarak kinci hükümetin hışmına uğradı. Aşağılanan ve perişan olan Ward intihar etti. Keeler ise bir sürü başarısız evlilik yaptı.

2. Ellen Rometsch

1960’larda Amerikan Başkanı John F. Kennedy ile bir ilişki yaşayan bu Doğu Alman femme fatale’ın adını daha önce hiç duymadığınız için bağışlanabilirsiniz. Rometsch, Washington D.C.’deki Quorum Club’da (politikacıların ön kapıdan girmediği) çalışan bir telekızdı.

John F. Kennedy’nin Marilyn Monroe ile olan kısa ilişkisi de olmak üzere çapkınlığa yabancı olmadığı biliniyordu. Ama bu seferki tehlikeliydi. Her zaman olduğu gibi, zavallı kardeşi Bobby Kennedy Rometsch’i gemiye bindirip Avrupa’ya göndererek ve konuşmadığından emin olarak olayın üstünü kapattı.

Rometsch büyük ihtimalle bir yığın Kennedy servetiyle Doğu Almanya’ya geri döndü. Bobby ayrıca olayla ilgili Kennedy’i sevmeyenler tarafından yapılan FBI soruşturmasını da baltalamış oldu.

1. Anna Chapman

New York’ta 2010 yılında en şüpheli Rus ajanlarından biri yakalandı, Chapman bir İngiliz vatandaşıyla evlenmiş ve İngiliz pasaportu alarak Amerika’ya taşınmıştı. İddialara göre uluslar arası bir emlak şirketine girdi ancak bizzat Ruslar tarafından baştan çıkararak bilgi edinmesi için işe alınmıştı.

Birçok zengin ve önemli adamla birlikte oldu. Yakalanışı ve duruşmasından sonra, Rusya’ya sınırdışı edildi ve orada kendini bir TV yıldızına dönüştürdü. Şimdi Rusya’ya yerleşmiş olan ve Ulusal Güvenlik Kurumu’ndan bilgi sızdıran Edward Snowden ile aralarında bir şeyler yaşandığıyla ilgili birçok dedikodu çıktı.

Chapman’ın İngiliz kocası onu boşadı ve hikayesini küçük gazetelere sattı. Söylediğine göre Chapman yakalanana kadar olağandışı hiçbir şeyden şüphe etmemişti hatta aslında var olmayan emlak şirketinin 50 “çalışan”ı olduğunu söylemişti.

Ayrılıklarıyla ilgili birkaç güzel şey de söyledi. Kocasına göre Chapman yatakta yaramaz ve çok iyiydi.