'Herkesten çok biz eğleniyoruz'

Heja BOZYEL / HT CUMARTESİ

heja.bozyel@gmail.com

İstiklal Caddesi’ndeki Topless onların eline geçince şehrin en hit mekânı haline geldi. Mekân; partileri, terası ve gün batımı konserleri kadar ortaklarının yakışıklılığıyla ünlü. Karşınızda Kaan Urcan, Serdar Ormancı ve Mehmet Dağcı...

İstiklal Caddesi, her anlamda başkalaşım geçirse ve çirkinleşse de hâlâ güzel noktaları var. Topless gibi. Burayı güzel yapansa terasının 360 derece Taksim manzarası, kaliteli müzik ve içkileri, güzel çalışanları. Ama bunlardan daha güzel olan, Serdar Ormancı, Mehmet Dağcı ve Kaan Urcan’ın yarattığı samimi ortam. Yeni tanışmış olsanız da çocukluk arkadaşınızmış gibi içten olabilirler. Üçünün de yakışıklı ve eğlenceli olması da tabii ki bir başka güzellik. Bu yüzden de kış aylarından beri Topless en çok konuşulan en çok dolup taşan mekânlardan biri. Şu aralar gün batımı partileri ve çarşamba geceleri gerçekleşen canlı müzik konserleriyle daha da çok kişiyi İstiklal’in girişindeki bu kocaman terasa çekmeye başladılar. Mesela oldukça kalabalık ve güzel bir Birsen Tezer konseri oldu. Gaye Su Akyol’un muhteşem sesini ve şarkılarını püfür püfür Taksim manzarasında dinledik. Büyük Ev Ablukada vardı geçtiğimiz çarşamba, yine çok iyiydi. Peki bir anda nasıl bu kadar popüler oldu Topless? Başımıza daha neler gelecek burada, yıldızlar altında? Hepsinin cevabı bu 3 yakışıklıda.

■ Daha önce neler yapıyordunuz?

Mehmet Dağcı: Eğlenirken para kazanmıyor, çok ciddi paralar harcıyorduk. Şimdi hem eğleniyor hem de para kazanıyoruz. İşletme okudum. Serdar’la birlikte bir özel firmada çalışıyorduk.

Serdar Ormancı: Ben personel müdürüydüm, Mehmet satın almadaydı. Böyle bir işe girmek hiç hesapta yoktu.

M.D.: Ama o dönemde de gece çok fazla dışarı çıkıyorduk. Hatta pazar çalışmamız gerektiğinde cumartesi gecesinin devamı olarak kulüpten çıkıp işe gidiyorduk. O arada çalıştığımız yer kapandı, iş aramaya başladık. Gittiğimiz bir kulüpte Kaan’la tanıştık. O mekânı işletmeye başladık. Sonra buraya geçtik.

Kaan Urcan: Eğlenmeyi sevdiğimiz için “Bunu neden işe dönüştürmeyelim” dedik. Ben Bodrum ve Didim’de turizmle uğraşıyordum. Buraya gelince de işletmecilik yaptım.

■ Kaç yaşında gece çıkmaya başladınız?

S.O.: 17 gibi.

M.D.: Bursa’da büyüdüm ben, oranın pavyon kültürü ünlüdür. Çok küçük yaşta pavyonlara giderdim.

■ Siz dışarı çıkmaya başladığınızdan beri Beyoğlu ne kadar değişti?

M.D.: Çok değişti. Mekân sahiplerinin çoğu yaşlandı! Gece dışarı çıkanlar farklı hayatlar edindi.

S.O.: Eskiden kavgalar, küslükler çoktu. Bir mekânda çalan DJ, diğerinde çalmazdı. Biz onu aşmaya, herkesi ortada buluşturmaya çalışıyoruz. Başka kulüp ya da organizasyon şirketlerinden de çalışanlar da buraya eğlenmeye geliyor.

M.D.: Beyoğlu’nun tüm Türkiye ve İstanbul’dan farklı bir müzik kültürü, kitlesi var ama her mekânın da kendi içinde büyük farklılıkları var. Biz 3 kişi olarak her birimiz farklı kişileri tanıyoruz, farklı karakterlere sahibiz, farklı güçlerimiz var. Bu da daha çok kişiye ulaşmamızı sağlıyor. Bir de samimiyet bizim için en önemli şey. Çok da profesyonel iş yapma, ticaret kafasında değiliz. Eğlenmek istiyoruz. Biz eğlenince zaten gelenler de eğleniyor.

S.O.: Buraya gelenler müşteriler değil, arkadaşlarımız. Herkesten çok biz eğleniyoruz.

K.U.: Ortada artık ne yapacağını bilmeyen bir kitle var. Herkesi bir araya getiren nokta olduk.

■ Kapı politikanız nasıl? Neye göre içeri alıyorsunuz gelenleri?

M.D.: Enerjisi yüksek kişileri almaya çalışıyoruz. Haftada 3 bin insan gelmesine rağmen şimdiye dek çok büyük bir kavga dahi çıkmadı.

S.O.: Önemli olan içeri girmek de değil. Eğer birinin başkalarını rahatsız ettiğini hissediyorsak, kimseye yansıtmadan, kırmadan onu dışarı çıkarıyoruz.

M.D.: Genelde buraya sık gelen kişilerin gece kültürü oluyor, sorun çıkmıyor.

■ Türkiye’de geceleri en sıkıcı şey, müzik iyi olsa da insanların dans etmemesi. Burada müzik nasıl olursa olsun herkes dans ediyor. Bunun sırrı ne?

M.D.: Burada insanlar dans etmekten sohbet etmeye fırsat bulamıyor bazen.

K.U.: Zaten gelenlerin çoğu birbirini tanıyor.

■ Kız-erkek oranı ne burada?

M.D.: Damsız girilmez diye bir durum yok ama kız-erkek oranına dikkat ediyoruz.

S.O.: Eğlenmeyi seven herkese kapımız açık.

■ Gece hayatında çalışırken başınıza gelebilecek en kötü şey ne?

M.D.: Ölmek! Onun dışında her şeyi sindirebiliyoruz, çok şey geldi başımıza. Bizim burada en önem verdiğimiz şey sevgi ve hoşgörü. Ben düşsem Serdar beni kaldırır, Serdar düşse Kaan kaldırır... Bir gece kulübü olmaktan ziyade burada bizim yaratmak istediğimiz şey bir dostluk ortamı. Dış etkenler bunu zorlasa da elimizden geldiğince bunun için uğraşıyoruz.

‘İş çıkışı için ideal mekân’

■ Konserler gelen kitleyi de değiştirdi mi? Çünkü yaş ortalamasının çok küçük olması tek sorundu!

M.D.: Hedeflerden biri buydu ve gelen kitle en azından konser günleri için değişti. Özellikle gün batımı etkinliklerimizde iş çıkışında, akşam saatlerinde gidilebilecek bir yer haline geldi burası. Bundan 4-5 sene önce işten çıktığımda ancak Asmalımescit’e gidebilirdim. Şimdi orası değişti ve iş çıkışı saatlerinde gidilecek bir yer kalmadı. Artık Topless var.

■ Bu konserler, Topless’taki müziğin değiştiğini mi gösteriyor?

K.U.: Hayır, sadece skalayı genişletiyoruz. Ama hiçbir zaman piyasa müzik olmayacak.

■ Yemek de yenebiliyor mu burada?

M.D.: Mutfağımız var ve gelen kişilerin arzusuna göre yemek hazırlayabiliyoruz.

■ Kış için planlarınız neler?

M.D.: Kış için ciddi yatırım gerektiren planlarımız var. Şimdiden 8-10 etkinliğimiz netleşti. Çok önemli firmalarla konuşuyoruz, dünya standartlarında etkinlikler olacak.

Frodo da Topless’ta

Frodo olarak tanıdığımız Elijah Wood, San Francisco’lu DJ Turquoise Wisdom’la ‘Wooden Wisdom’ adı altında 15 Ağustos’ta Topless’ta çalacak. İkili sadece plaktan şarkı çalıyor ve sette Türkçe şarkılar da mevcut. 29 Ağustos’ta ise başka bir büyük isim, Slovenyalı Gramatik var.

Konserlere devam

Terasta konserler süper ama keşke sahne biraz daha yüksek olsaymış! Arkada durunca yıldızlar güzel görünüyor ama sahneden eser yok. Neyse ki ses sistemi iyi. Bu arada 31 Temmuz’da Portecho, 14 Ağustos’ta Baba Zula, 21 Ağustos’ta akustik performansla Can Bonomo çarşamba gecelerinin yeni konukları olacak.