Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar 50 milyar dolar tazminatın şifreleri, Lahey Tahkim Mahkemesi Rusya’yı 50 milyar dolarlık rekor tazminata mahkûm etti. Dünyanın dilindeki avukat HT Pazar'a konuştu

        ANIL EMRE / HT PAZAR

        Geçen hafta dünya tarihinde bir ilk yaşandı, Lahey Tahkim Mahkemesi Rusya’yı 50 milyar dolarlık rekor tazminata mahkûm etti. Dava, 2003’te devlet el koyduğunda ülkenin en büyük petrol üreticisi olan Yukos şirketinin ana hissedarlarınca açılmıştı. Rusya Devlet Başkanı Putin ile şirketine el koyulmadan önce Rusya’nın en zengini olan Mihail Hodorkovski arasındaki savaşın öyküsüyse, bu birkaç cümleden çok daha fazlası...

        Ekim 2003’te, Rus Yukos petrol şirketinin patronu ve ülkenin en zengin adamı Mihail Hodorkovski, Novosibirsk kentinde uçağı yakıt ikmali yaparken tutuklandı. Suçlamalar vergi kaçakçılığı ve dolandırıcılıktı. Ancak o gün bu tutuklamanın Rusya’ya 50 milyar dolara mal olacağı kimsenin aklına bile gelmiyordu. Hodorkovski’nin avukatlarından Elena Lukyanova, “Bağımsız düşünebilen kişilerden yasal yoldan kurtulmak için bir yönteme ihtiyaçları var” diyordu. Hodorkovski Rusya’da muhalif bir kişilik olarak da öne çıkıyordu.

        Aslen bankacı olan Hodorkovski, Sovyetler’in dağılmasından sonra Rusya’daki özelleştirme dalgasında satın aldığı Yukos’un petrol üretimini yaklaşık iki katına çıkardı. Piyasa değeri 40 milyar doların üzerine çıkan şirket Rusya’nın en büyük petrol üreticisi haline geldi. Hodorkovski’nin kişisel servetiyse tahminen 15 milyar dolar düzeyindeydi. Hodorkovski siyasetle yakından ilgileniyor, 2000’de iktidara gelen Putin’le geçinemeyen Hodorkovski’nin parti kurarak yarışa gireceği söyleniyordu.Hızlı bir yargılama sonunda 8 yıl hapse mahkûm edildi.

        Hodorkovski’nin hapse girmesinden sonra devlet tarafından iflas prosedürüne sokulan Yukos’un varlıkları, devlete olan vergi borçlarının ödenmesi için ihale yoluyla satıldı. Varlıkların tamamına yakınını, devlet kontrolünde olan ve şu anda dünyanın en büyük petrol üreticisi olarak gösterilen Rosneft isimli şirket devraldı. Rosneft’in varlıklarının büyük çoğunluğunu hâlâ Yukos’tan devraldığı varlıklar oluşturuyor

        RUSYA’NIN SÜRGÜN KUŞAĞI

        Hodorkovski’ye, 2010’da, yani cezasının bitimine çok az bir süre kala zimmet suçundan 6 yıl daha hapis cezası verildi. Karar hakkında yine “hukuki değil siyasi” yorumları yapıldı, uluslararası platformda yoğun tepkiyle karşılandı. Zira artık konu dünyaya mal olmuştu. 2000’li yıllarda Rusya’dan kaçan işadamları, avukatlar ve bankacıların başta İngiltere olmak üzere Batılı ülkelerde yaşamaya başlamasıyla, “Rusya’nın Sürgün Kuşağı” ifadesi de dünya basınının sözlüğüne girdi. Transparency International adlı sivil toplum örgütünün tahminlerine göre bu dönemde Rusya’daki şirketlerin üçte biri, polisin düzenlediği şirket baskınlarının hedefi oldu. Yurtdışına kaçan şirket sahiplerinin sayısı binlerle ifade ediliyor. Avukat Vladimir Pastukhov, Newsweek Dergisi’nde yer alan geniş bir haberde “Rusya’da şirketlere el koyma işlemleri, istisnasız olarak silahlı ve maskeli polislerin eften püften suçlamalarla hazırlanmış bir arama emri kullanarak, şiddetli bir baskın yapmalarıyla başlıyor” diyordu. “Ardından şirket belgelerine, bilgisayarlara ve arşivlere el koyuluyor. Ve bu model 2003’te Kremlin’in Yukos’u parçalaması ve kuşkulu kanıtlarla şirketin sahibi Hodorkovski’yi hapse atmasıyla başladı...”

        114 MİLYAR DOLAR TALEP ETTİLER

        Bu arada Kremlin’e karşı tepki göstermekten fazlasını yapanlar vardı. Yukos’un yüzde 60’ına sahip GML adlı şirketin 5 hissedarı ve şirketin yüzde 10’una sahip Yukos çalışanlarının emeklilik fonu bir araya gelerek, 2005’te Rusya devletine karşı Lahey Tahkim Mahkemesi’nde dava açtı. Bu mahkemenin tercih edilmesinin nedeni basitti. Uyuşmazlıktan kaynaklanan bir davanın yerel mahkemeler yerine hiçbir ülkeye bağımlı olmayan tarafsız bir hukukçular heyeti tarafından karara bağlanması yolu olan uluslararası tahkim, tarafsız, etkin ve hızlı bir karar mekanizması olarak biliniyor. Genellikle büyük yatırımların sözleşmelerine de tahkimde yargılama şartı ekleniyor.

        Davacılar, 2003’te Yukos’a devlet tarafından haksız yere el koyulmasından ötürü Enerji Şartı Anlaşması’na dayanarak 114 milyar dolar tazminat talep etti. Ve geçen pazartesi, Hollanda’nın Lahey kentinde bu davaya bakmak için toplanan bağımsız hakem heyeti tarihin en yüksek uluslararası tahkim tazminatına imza atarak, Rusya’nın davacılara 50 milyar dolar ödemesine hükmetti. Miktar, şirketin 2003 yılındaki değeri göz önünde bulundurularak tespit edildi. Uzan davasında da aynı yöntemle Enerji Şartı Anlaşması uyarınca Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı tahkim davası açılmış, davayı Türkiye kazanmıştı.

        RUS EKONOMİSİNİ ETKİLEYEBİLİR

        Yukos davasına bakan hakem heyetiyse, Rusya devletinin şirketin varlıklarını satışa çıkarırken “devletin vergi zararını karşılamak değil, şirketin varlıklarını devletleştirmek amacıyla” hareket ettiğine karar verdi. Kararda, “Yukos’un siyasi motivasyonlu müdahalelere maruz kaldığı ve bunun sonucunda yok edildiğini” belirten mahkeme, “kasıtlı ve planlı bir devletleştirme”nin söz konusu olduğunu açıkladı. Yukos’un vergi konusunda şaibeli bazı uygulamalarından söz edilebileceğini de ifade eden heyet, “devlet mekanizmasının ise bu açığı Yukos’u iflasa sürüklemek, varlıklarına el koymak ve Hodorkovski’yi siyaset sahnesinden silmek için bir fırsat olarak kullandığı” tespitinde bulundu.

        Elbette Rusya karara sert tepki gösterdi. Moskova 1994’te imzaladığı ancak parlamento onayından geçmeyen anlaşmadan 2009 yılında çekilmişti. Ancak davaya bakan hakem heyeti anlaşmanın imzalanmasının yeterli olduğuna hükmedip yargılama konusunda yetkili olduğunu beyan etmişti. Rusya Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada kararın “siyasi ve objektiflikten uzak” olduğu belirtildi. Moskova’ya göre 2005’ten beri süren davada çıkan karar “son gelişmeler göz önünde bulundurularak” verildi, yani Rusya’nın Ukrayna’da izlediği politikalar hedef alındı.

        Sonuçta tazminat miktarının Rusya’yı ekonomik açıdan ciddi şekilde etkileyeceği yorumları yapılıyor. Devletin bütçe açıklarını kapatmak için oluşturduğu fonun yarıdan fazlasına tekabül eden tazminat tutarının ödenmesi mümkün olsa bile, bir finansal durgunluğun eşiğinde olan ve Ukrayna krizinden ötürü birçok bankasına ve enerji şirketine yaptırım uygulanan Rusya epey zorlanacak gibi görünüyor.

        O ŞİMDİ İSVİÇRE’DE

        Hodorkovski’ye ne mi oldu? 10 yıldan fazla hapis yattıktan sonra Aralık 2013’te Putin tarafından affedilerek özgürlüğüne kavuştu. Şu anda İsviçre’de yaşıyor. Üzerinde herhangi bir Yukos hissesi bulunmadığı ve davacılar arasında olmadığı için şimdilik bu tazminattan pay alamayacak gibi görünüyor. Çünkü Hodorkovski, Yukos’u kontrol eden çatı şirket GML’deki tüm hisselerini iflastan önce ortaklarından Leonid Nevzlin’e devretmişti. Nevzlin şu anda GML isimli şirketin yüzde 70’ine sahip ve bu karardan en kârlı çıkacak isimlerin başında o geliyor.

        DÜNYANIN DİLİNDEKİ AVUKAT

        50 milyar dolarlık zaferin mimarı, dünyanın en iyi tahkim avukatlarından biri kabul edilen Emmanuel Gaillard. Dünyaca ünlü Shearman&Sterling hukuk bürosunun uluslararası tahkim departmanının global başkanı olan Gaillard, Habertürk’e şunları söyledi: “Bunun gibi süreçlerde genellikle hükmedilen rakam tazmin edilir, ancak bu uzun zamana yayılacak bir süreç çünkü borçlu devletlerin yalnızca ticari varlıklarına el koyulabiliyor, devlet gücünü icra etmelerinden kaynaklanan askeri, diplomatik vb. varlıklarına el koyulamıyor. AİHM’deki dava tüm hissedarlar adına açıldı, biz ise yalnızca çoğunluk hissedarları temsil ediyoruz. AİHM kararı doğrultusunda elde edilecek ve bizim payımıza düşen varlıklar, tahkimde hükmedilen tazminattan düşülecek. Bu sürecin üç aşamalı olacağını biliyorduk. Yetki ve karar süreçlerini atlattık, şimdi kararın icrası aşamasına başlıyoruz...”

        AİHM’DEN 2 MİLYAR EURO CEZA

        Bu davadan bağımsız olarak 2004’te Yukos yönetimi tarafından şirketin tüm hissedarları adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde açılmış bir davadan da yine hafta içerisinde sonuç çıktı. Yukos’un varlıklarına haksız olarak el konulduğu ve söz konusu varlıkların usulsüz olarak satıldığı iddiasıyla açılan davada Rusya, Yukos hissedarlarına 1 milyar 866 milyon Euro tazminat ödemeye mahkûm edildi. Davacıların tazminat talebiyse yaklaşık 38 milyar Euro’ydu. AİHM bu davada 2011’de bir ara karar vermiş ve Yukos’un siyasi motivasyonlu bir müdahaleye maruz kalmadığını ancak 2000’de başlayan vergi soruşturmalarına karşı savunma hakkının etkili şekilde kullanılmasına izin verilmediğini, vergi cezalarının hesaplanmasında aşırıya kaçıldığını ve şirkete ait malların satılmasında orantısız davranıldığını karara bağlamıştı. Bu sebeplerle davacıların “hakkaniyetli bir tazminat” talep edebileceklerine hükmetmiş, tazminat miktarının kararlaştırılmasını 2014’e bırakmıştı. Öte yandan AİHM’nin kararının, davaya taraf olmayan binlerce azınlık Yukos hissedarının tahkim yoluna başvurmasına yol açabileceği de belirtiliyor.

        Rusya tazminatı ödemezse...

        Rusya’dan karara karşı hukuki yollara başvurulacağı açıklaması yapıldı ancak bunun sonuç vermesi pek mümkün değil. Tahkim heyetinin kararları kesin ve nihai nitelik taşıyor. Ancak bu ödemenin hemen yapılacağı anlamına gelmiyor. Rusya’nın tutarı ödememesi durumunda ülkenin yurtdışındaki tüm ticari varlıklarına el koyulabilir. Yine de bunun için tahkim kararının, varlıkların bulunduğu her ülkede ayrı ayrı tenfizi, yani ülke mahkemelerince verilmiş bir karar gibi etkili sayılması için dava açılması gerekiyor. Tenfiz süreci dışında davacıların önünde herhangi bir engel yok ama bu yıllarca sürebilir. İflas ettirilen Yukos’un varlıklarının çoğunu devralan Rosneft şirketinden yapılan açıklamada, şirketin davaya taraf olmadığı ve bu karardan etkilenmeyeceği ifade edildi. Ancak hukukçular, Rusya’nın tazminatı ödememesi halinde Rosneft’in yurtdışındaki mallarına, şirketin devlet kontrolünde olmasından ötürü el koyulmasının mümkün olabileceğini belirtiyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ