Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Hava Durumu Alışmamız gereken felaket: Hortum, Yabancısı olduğumuz felaket: Hortum, Türkiye'nin özellikle son yıllarda yüz yüze geldiği doğa olayı hakkında merak edilen her şeyi, AKUT hortum uzmanı Dr. Fahri Erenel yanıtladı, hortumda ne yapmak gerekiyor, hortum nedi

        Gözde S. KADIOĞLU / HABERTURK.COM

        gkadioglu@haberturk.com

        Son günlerde ülkemizde sayısı artan hortum olayları şüphesiz hepimiz için bir endişe kaynağı oldu. Özellikle İstanbul'da meydana gelen ve yabancısı olduğumuz hortumlar konusunda nasıl önlemler alınması gerektiğini,AKUT Basın İlişkileri Birim Sorumlusu ve İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.Dr. Fahri Erenel açıkladı.

        Hortum tam olarak nedir?

        FE: Öncelikle şunu söylemeliyim, kasırga ile hortum(tornado) birbiri ile çok karıştırılan iki önemli doğa olayı. İkisinin arasındaki farkı şöyle anlatabilirim; kasırga şiddetli rüzgarları, ilginç bulut yapıları ve sellere yol açan yağmurlarıyla dünyanın en büyük hava olaylarından biridir. Genellikle sakin bir merkezin çevresinde dönen çok şiddetli rüzgarlardan oluşan bir tropik siklon fırtınasıdır. Amerika'da, Batı Hint Adaları'nda ve Umman Denizi gibi yerlerde gördüğümüz hava olayları kasırga kategorisine giriyor.

        Hortum ise (diğer adıyla tornado), yere doğru incelerek uzanan, huni biçimli karanlık bir bulut gibi görünür. Aslında fırıldak gibi dönerek yükselen bir hava burgacıdır ve hava yükselirken denizlerin üzerinden su kütlesini ya da karaların üzerinden ağaçları, toprağı sürükleyip yukarı doğru taşır.

        Hortumların hepsi aynı özelliklerde mi oluyor?

        FE: İki tip hortum var; Karaların üzerinde başlayan, sıcak ve soğuk hava kütlelerinin atmosferde karşılaşması sonucu oluşan hortumlara "tornado" diyoruz, diğer hortum ise denizlerin üzerinde, yüzeyin düzensiz ısınması sonucu oluşan hortumlar. Tornado tipi hortumlar, büyük hasarlara ve can kaybına neden olabiliyor. Tornadoların yere değen kesimleri son derece şiddetli bir biçimde döner ve izlediği yolun üzerindeki binalara sanki bir patlama olmuş gibi zarar verir, ağaçları köklerinden söker, otomobilleri savurur.

        Kuzeyden ve güneyden gelen farklı hava kütlelerinin deniz üzerinde karşılaşması ya da bir tornadonun denize kayması durumunda denizin üzerinde döner bir su sütunu biçiminde bir hortum oluşur. Denizin üzerindeki hortumlar genellikle hava açıkken oluşur ve nadiren hasara yol açar.

        Bahsettiğiniz bu hortum ve tornadolar gerçekleştiğinde ne kadar süreyle devam ediyor?

        FE: Bu sorunun cevabı biraz açık bir cevap olacak zira birkaç saniye süren hortumlar olduğu gibi bir saatten fazla sürenler de olabiliyor. Ancak 1900'lerin başından beri rapor edilen hortumların ortalama süresi 10 dakikayı aşmıyor.

        Son yıllarda ülkemizde meydana gelen hortum sayılarında bir artış var. Bunun sebebi nedir?

        FE: Türkiye'de hortum olaylarının sayısı ve sıklığı konusunda referans alabileceğimiz bir veritabanı maalesef yok. Merkezi Almanya'da bulunan European Severe Storms Laboratory (Avrupa Şiddetli Fırtınalar Laboratuvarı) veri sisteminde yer alan ve güvenilir kaynaklar tarafından doğrulanmış veriler ışığında, Türkiye'de özellikle 2000-2010 yılları arasında hortum sayısında bir artuş olduğu gözlemlendi.

        Can kaybına yol açan bir hortum var mı tarihimizde?

        FE: Ankara Çubuk'ta 2004 yılında meydana gelen "tornado" kategorisindeki olayda 2'si çocuk 3 kişi hayatını kaybetti. Özellikle Sünlü kasabasını vuran bu tornado yaklaşık yarım saat sürmüş, arabaları savurmuş, ağaçları devirmiş ve 300'den fazla evin çatısını uçurmuştu. Tornadonun ardından 45 ev büyük hasar görürken 21 kişi de ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı.

        2012 yılının Haziran ayında ise Elazığ'da çıkan hortum sebebiyle bir şantiyede çalışan 6 kişi hayatını kaybetmişti.

        İstanbul yakın tarihte hortum yaşamamıştı değil mi?

        FE: İstanbul'da en son görülen hortumun 1940'lı yıllarda yaşandığı biliniyor. Aynı özellikteki hortuma bu yıl iki kez rastladık, biri Tuzla'da diğeri Kasımpaşa'da. Bu hortumlar tekrar yaşanabilir ancak daha sık görülecek diye bir öngörüde bulunamıyoruz.

        Peki hortum açısından riskli bölgeler olarak nitelediğiniz yerler neresi?

        FE: Hortumların yıl içindeki oluşumuna ve coürafi dağılımına bakıldığında daha çok Akdeniz kıyıları diyebilirim. Bununla beraber Karadeniz kıyıları ve Anadolu Platosu'nda da hortumlar görülebiliyor.

        Akdeniz kıyılarındaki hortumlar genellikle Ekim-Mart aylarında, Karadeniz kıyılarında ise daha çok yaz sonu (özellikle Eylül ayı) oluşmakta.

        Ülkemizde yaşanan bu hortum olaylarında küresel ısınmanın bir etkisi var mı?

        FE: Hortumlar küresel ısınma ya da dünya dengesinin bozulmasından dolayı oluşmuyor. Ancak diğer büyük doğa olaylarını etkilediği gibi hortumları da "iklim değişikliği"nin etkilediğini söyleyebiliriz. Ancak bu ikisi arasındaki ilişki arasında kesin bir ilişki var diyemeyiz.

        Hortumlar Türkiye'de afet kapsamına alındı mı? Ne kadar hazırlıklıyız?

        FE: Afet konusunda genel olarak hazırlık ve planlar en sık görülen afet türüne göre yapılırç Ülkemizde en sık karşılaşılan afet türleri arasında deprem, çığ, toprak kayması, sel ve orman yangınları geldiğinden öncelik onlara veriliyor. Ancak artık bir Türkiye gerçeği haline gelen bu afet türüne yönelik eğitim ve planlamaların da kısa sürede gelmesini bekliyoruz. Bizim de AKUT olarak konu ile ilgili çalışmalarımız mevcut.

        Gelelim herkesin aklındaki soruya; Hortum sırasında ve sonrasında ne yapmalı, nasıl hareket etmeliyiz?

        FE: Madde madde ve sırayla anlatayım:

        - Eğer evde veya kapalı bir mekanda iseniz, en iyi yol daha önceden hazırlanmış sığınağa veya bodrum katına kaçmak ve burada havaya fırlatılan nesnelerden zarar görmemek için sağlam bir eşyanın (mesela ağır bir masa) altına sığınmaktır.

        Eğer böyle bir sığınak veya bodrum katı yoksa hemen en alt kattaki penceresi olmayan veya en az olan bir odaya girin, varsa sağlam bir eşyanın altına gizlenin. Bu amaca en uygun yerler banyo ve tuvaletler; zira tesisat boruları duvarların direncini arttırıcı etkide bulunuyor.

        - Pencerelerden kesinlikle uzak durun.

        - Eğer zayıf bir yapıda (prefabrik evler gibi) bulunuyorsanız bir an evvel bulunduğunuz yeri terketmeniz ve çevredeki binalarda sığınacak yer aramanız gerekiyor.

        Eğer araç içindeyseniz derhal araçtan çıkmalı ve en yakın sığınağı aramalısınız. Arabayı daha hızlı sürerek hortumdan kaçmak imkansız ve son derece tehlikeli bir davranış.

        - Eğer kırsal bir arazideyseniz ve çevrenizde sığınacak bir yer yoksa en iyi yol hemen yere çökerek başınızı kollarınızın arasına almanız ve beklemeniz gerekiyor.

        - Okulda, işte, herhangi bir sağlık biriminde, fabrika da ya alışveriş merkezindeyken, önceden belirlenmiş sığınak yerlerine gidin. En alt kattaki iç koridorlar genellikle en güvenilir yerlerdir.

        - Gökdelendeyseniz mümkünse en alt kattaki küçük iç odalara ya da koridorlara ulaşın.

        - Eğer yakınlarda bir sığınak yoksa en yakın hendeğe ya da bir ark (su kanalı) içine ellerinizle başınızı siper yaparak yüzükoyun uzanın.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ