Bisikletle Kadıköy-Hindistan hattı

Nur TOPRAKOĞLU

Doğa Can Yaman, 23 yaşında. Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi’nde reklamcılık okurken aklı fikri uzaklara gitmekmiş. Zaten küçükken de uzun süre kapalı yerlerde kalamazmış. “Evde yaşayamıyordum” diye özetliyor durumunu. Gündelik hayata dayanmak için sürekli yaşadığı yeri değiştiriyormuş. Sonunda bakmış olacak gibi değil, kendi deyimiyle; “ev” diye bir şeyin içinde kalmamaya karar vermiş. Doğa Can bir özgür ruh. Yaşamak, onun için yolda olmak demek.

Geçen sene ağustosun son günü Doğa Can İstanbul Kadıköy’den Hindistan’a gitmek üzere bisikletle yola çıkıyor. Önce Ege, ardından Akdeniz kıyılarına vuruyor. 2013 Kasım’ında ilk iş İran sınırına ulaşmak için trenle Van’a gidiyor. Oradan da bisikletlerle sınıra... İran’dan Pakistan sınırına bir hayli maceralı ve bir o kadar da heyecanlı bir yolculuk başlıyor. İranlı ailelerin yanında kalarak gündelik hayata tanıklık ediyor.

ÇÖLDE ASKERLERLE 2 GÜN

İran Pakistan sınırındaki Mircave’de ise yaklaşık 6 gün bir sınır karakolunda misafir ediliyor. Dilini bilmediği insanların arasında bu zorunlu misafirliğin sebebi, o sınırı geçmeden bir gün önce bir yolcu otobüsündeki patlamada İspanyol bir turistin yaralanması... Mircave’deki karakoldaki 3. gününde bir Alman genç de kendisine katılıyor. 6. günün sonunda bir gece Doğa Can ve Alman yol arkadaşı askerler tarafından apar topar uyandırılıp kamyonlara bindiriyor. Ve silahlı Pakistanlı askerlerle çölde 700 km ötedeki Kueta şehrine doğru uzun bir yolculuğa çıkıyorlar. Kat edecekleri yol Afganistan’a çok yakın olduğu için dünyanın en tehlikeli güzergâhlarından biri... 700 km’lik yol sürekli araç değiştirdikleri için 2 gün sürmüş. “Kueta’daki ilk gün askerler bizi savunma bakanlığına götürdü. Başımıza bir şey gelirse diplomatik bir soruna dönüşebiliyoruz bir anda” diye gülerek anlatıyor başından geçenleri. Pakistan’dan Hindistan’a gitmek ise 10 günlerini almış Doğa Can ve Alman yol arkadaşının. Yolda bir Beluci protestosuna denk gelmişler ve Pakistan’da yayınlanan gazetelerde “Beluci protestosuna uluslararası destek” başlıklı haberler yayımlanmış. Alakaları olmamasına rağmen çıkan haberler nedeniyle Pakistanlılar onlara bir hayli misafirperver davranmış. Fırtına gibi zorluklar ise yolculuğun cilveleri...

Hindistan’da ilk vardıkları şehir Sringar olmuş. Fakat Pakistan’dan sonra burası çok turistik gelmiş Doğa Can’a, o da kuzeye Kashmir’e doğru gitmeye karar vermiş ve bisikletiyle Himalayaları geçmiş. Zorlu yoluna, soğuk yüzünden hastalanmasına rağmen Kashmir’deki sufiler iyi gelmiş. Yolculuğu babasından gelen bir telefon yüzünden son bulmuş ama dönmek için gidiş-dönüş bileti almalarını da şart koşmuş. Çünkü bisikletini Dramsala’da bırakmış. Şimdi onu almak için 2 Eylül’de yeniden yola çıkacak. Bu kez Hindistan üzerinden Çin, Moğolistan, Kazakistan üzerinden kuzey Avrupa’yı aşıp Türkiye’ye ulaşmayı planlıyor. “Ayrıca bu sefer enstrüman ve kayıt ekipmanlarıyla Asya’da birkaç yıl boyunca hem kendim çalacağım hem de hoşuma giden müzisyenleri kaydedip bir arşiv oluşturacağım” diye anlatıyor hedefini.

Şu sıralar harıl harıl gitmek için hazırlanıyor ve bir yandan da sponsor arıyor.