'Televizyon yoktu yelken yapardık'

Aslı ÖZTÜRK / HT PAZAR

aozturk@htgazete.com.tr

Bodrum’un nefis havası, yelkencilerin ihtiyacı rüzgâr ve sporcunun gıdası moral ve motivasyon hepsi tamam. Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Arcas Arkas Spor Asbaşkanı olan Bernard Arcas, 28 Ağustos’ta Bodrum’da başlayan Arkas Milta Marina Cup yarışına katılmak üzere Arkas Sailing Team’de yerini aldı. Kendisi yelkenle şahsi olarak çok ilgili. 4 senedir bu yarışa katılıyor ve takımla birlikte şampiyon oluyor. Takımda eşi Funda Arcas da yer alıyor. Ailecek yaptıkları bu spora gönülden destek veren Arcas çifti, beraber yarıştıkları takım arkadaşlarıyla da bir aile gibi olmuş. Sohbetleri samimi ve ilişkileri çok doğal. Öyle ki takım içi yapılan kutlamaları Funda Arcas bizzat organize ediyor. Biz de yarışları takip etmek için Bernard Arcas’la birlikte Bodrum’daydık.

■ Kaç yaşında başladınız yelkene?

9 yaşlarında başladım. Okul kapanınca Çeşme’ye giderdik, o zamanlar TV yoktu, annem de gündüz bizi yelken kursuna gönderirdi. Klasik optimist ve laser yaptım. Sonra uzun bir süre de rüzgâr sörfü... İş başlayınca ikisini de bıraktık tabii.

■ Yeniden başlamanız nasıl oldu?

5 yıldır her yaz yarışıyorsunuz. Çok uzun yıllar sonra Arkas’tan değerli yöneticimiz Cenk Değer’in eşim Funda’yı ikna etmesiyle BAYK’ın (Bodrum Açıkdeniz Yelken Kulübü) yarışına katıldık. Kazandıkça heyecanımız arttı ve devamı geldi. Eşimin de keyif alması ve beraber katılıyor olmamız çok etkili.

■ Yelkene destek vermeye başladınız ama birkaç şirketle işbirliği yapıyorsunuz.

Yelkende yapmak istediklerimi tek başıma yapmam mümkün değildi. O nedenle stratejik işbirlikleri yaptık. IRC kategorisinde Lemon Sailing School ve Katamaran kategorisinde Bozburun Yat Kulübü’nün yelken bilgileri ile bizim spor kulübü olarak yönetim becerilerimizi birleştirdik.

■ Bu birleşmenin eğitim ayağı da var mı?

Hem yarış hem eğitim yani okul ayağı var evet. Genç yelkenciler yetiştirmek, yelken sporuna ilgi duyanlara farklı zeminlerde yelken yapma fırsatı sunmak misyonumuz olacak.

■ Çeşme’deki yelken okullarında verilen eğitim ne düzeyde?

Çok donanımlı yelken eğitimi veriyoruz. Bu yaz çok başarılı geçti. 130’a yakın çocuk eğitimlere katıldı.

‘FORMULA 1 ARACIYLA YARIŞMAK GİBİ’

■ Yarışa katıldığınız tekneyi değiştirmişsiniz...

Geçen yıla kadar Farr 40 teknesi ile yarışıyorduk. Geçen yıl kazandığımız birincilikten sonra arkadaşlarım başka bir tekne almak istediklerinden bahsettiler. Hepimizin katkısıyla tekneyi değiştirdik. Bu yıl Kerr 40 ile yarışıyoruz.

■ Kerr 40’ın farkı ve özellikleri neler?

Safkan bir yarış teknesi. Basit bir benzetme yaparsak klasik bir otomobil yarışından Formula 1 aracıyla yarışmaya geçmişiz gibi. Çok hızlı ve en ufak yanlışlığa hızlı tepki verebilecek hassaslıkta.

■ Takım olarak tekneye alışabildiniz mi?

Aslında bu yıl için öncelikli hedefimiz tekneye alışmaktı. Ancak Arkas Sailing Team önce BAYK The Marmara Kış Trofesi’nde daha sonra da TAYK (Türkiye Açık Deniz Yelken Kulübü) tarafından düzenlenen Deniz Kuvvetleri Kupası’nda birinci oldu. Alıştık diyebiliriz.

‘Voleybolla başladık’

■ Arkas Spor Kulübü ile ilgili geleceğe dair planlarınız neler?

Dünya kadar hayalim var ama ayağımı yorganıma göre uzatmaya çalışıyorum. Spora olan desteğimize önce voleybolla başladık. Orası oturunca yelkene hem zaman hem kaynak ayırabildik. Yelken oturduktan sonra, ki bu uzun bir süreç, başka branşlara da açılabiliriz. Girdiğimiz işi düzgün yapmak istiyoruz, o nedenle yavaş yavaş ilerliyoruz.

■ Yelken sizin kişisel hayatınız için ne ifade ediyor peki?

Çok büyük zevk duyduğum bir hobi aslında. Çocuk yaştan beri yelken yapıyorum zaten. Şimdi ise yoğun iş hayatım arasında benim için 1 haftalık tatil oluyor. Yelken konusunda bana en çok zevk veren şey yetiştirdiğimiz sporcuların elde ettiği başarılar. İstiyorum ki Türk yelkencilerimiz Avrupa takımlarına transfer olsun. Futbolda, basketbolda olduğu gibi yelkende de yurtdışında adımız duyulsun.

■ Uluslararası anlamda Arkas Sailing Team’in geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Takımımızdaki herkesin mesleği yelkencilik. Kimse bunu ek bir iş ya da hobi olarak görmüyor. Kulübümüzdeki bütün sporcularımız lisanslı ve ekmeğini bu işten kazanıyor. Bu anlamda iyi bir rol model olduğumuzu söyleyebilirim.