Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Petrol fiyatlarında meydana gelen şok düşüş küresel piyasalar ve ekonominin dengelerini altüst etti. Enflasyon beklentileri geriliyor, faizler düşüyor. FED’in faiz artırımı öteleniyor. Dolar değerleniyor borsalar ayrışıyor ama genelde yükseliyor. Petrolde düşüşün devam edip etmeyeceğini yanıtlamak için öncelikle ne olup da fiyat yükselecek sorusunun cevabını bulmak gerekli. Fiyatları düşüren nedenler geçerliliğini koruyor. Bu nedenle düşme ihtimali yükselmesinden daha fazla görünüyor

        Petrol fiyatları yıl ortasından beri hızla düşüyor. 23 Haziran’da 115.66 dolarla son zamanların zirvesini yapan brent petrolün varil fiyatı hiç sektirmeden iniyor. Grafikte de görülebileceği gibi, gittiği tek yer var, bayır aşağı. Bundan önce 2008 yılında daha büyük bir fiyat düşüşü yaşamıştı. 5.5 ayda petrol fiyatları 147.5 dolardan 36.2 dolara inmişti. Düşüş oranı yüzde 75’e varmıştı. O zamanki tam kafa üstüne çakılmaydı. Çünkü dünya ekonomisi deprem yaşıyordu. Şimdi ise böyle bir ortam yok. ABD krizden çıktı. Avrupa ve Japonya zorlanıyor, Çin de yavaşlıyor. Ama petrol fiyatları sanki dünya ekonomisi kriz içindeymişçesine baş aşağı gidiyor. 5 ayda fiyat düşüşü yüzde 40’ı buldu. Böylesine büyük gerileme, dünyada ve piyasalarda dengeleri altüst ediyor. Petrolde 5 ayda yüzde 40’a veya 46.5 dolara ulaşan fiyat düşüşünün yarattığı etkileri hemen her piyasada görmek mümkün.

        -En büyük etkiyi şüphesiz ki, petrol üreten ve ihraç eden ülkeler görüyor. Gerileyen fiyatlam kadar toplap petrol gelirlerinden yoksun kalıyorlar. Bu da ekonomik durum ve piyasalara yansıyor. En olumsuz etkilenen ülkeler Venezüella, Rusya, İran ve Suudi Arabistan gibi görünüyor. Rusya ve Arabistan’ın rezervleri sağlam, dayanma güçleri var. Diğer ülkelerin piyasaları pek gelişmemiş ve rezervleri de az.

        -Fiyat gerilemesinden en çok petrol ithal eden ülkeler yararlanacak. Çin, Hindistan ve Türkiye bu grubun başını çekiyor ve diğer piyasalardan pozitif ayrışıyor. Türkiye özelinde fiyatlardaki her 10 dolarlık düşüş cari açıktan 4-5 milyar dolarlık iyileşmeye, fiyatlarda yüzde 10’luk düşüş enflasyonda yüzde 0.4-0.5’lik azalmaya yol açıyor. Şimdiye kadarki fiyat düşüşünü 40 dolar ve yüzde 40 aldığımızda ise cari açıkta ileriye yönelik olarak yılda 15- 20 milyar dolarlık, enflasyonda yüzde 1.5-2 puanlık iyileşme bekleyebiliriz.

        -Diğer bir pozitif etki de, ABD’de enflasyonu baskılaması ve faiz artırım gerekçesini ortadan kaldırmasıdır. Üstelik faiz artırımı için kıstaslar da değişmiş durumda. Sadece işsizlik veya sadece enflasyona bakılmayacak. Ekonominin bütününe bakılacak ve dünyanın geri kalanı da dikkate alınacak. Avrupa ve Japonya’nın durumu, faizi artırmayı değil, düşürmeyi gerektiriyor. Çin ekonomisi de yavaşlıyor. Enflasyon baskısı olmazsa FED faiz artırımını öteleyebilir ve 2015 yılını artırım yapmadan geçirebilir. Bunun olasılığının artması aynı zamanda küresel risk iştahını artırıyor, faiz oranlarını geriletiyor, borsaları destekliyor.

        Bütün dengeler yıkıldı yeni dengeler kurulacak

        -Bu aşamadaki kritik soru petrol fiyatlarındaki hızlı düşünün daha ne kadar devam edeceğidir, ya da devam edip etmeyeceğidir. Bunun yanıtını bulmak için öncelikle şimdiye kadarki düşüşü yaratan nedenler üzerinde durmak gerekecek. Nedenlerden biri, dünya ekonomisindeki yavaşlamadır, petrole talebin azalacağıdır.

        -Bir başka nedeni ABD’nin parasal genişlemeyi durdurması ile doların değer kazanma sürecine girmesidir. Dolarla fiyatlanan her malın, doların değer artışı kadar fiyatının düşmesi normaldir.

        -Ancak bu nedenler yüzde 40’lık fiyat değişimini açıklamaya yetmez. Yüzde 40’a yetse bile, devamını getirmez. Fiyatları düşüren asıl faktör arz kaynaklıdır. ABD’nin kaya gazı petrolü üretiminin devreye giriyor olması önemli bir düşürücü etkendir. Amerika ilk kez petrol ihracatçısı ülke konumuna geliyor. Geleneksel petrol üreticisi ülkeler üretimi artırarak veya fiyatı düşürerek bu duruma yanıt vermişlerdir. Amerika’da kaya gazı yatırımlarını devreden çıkartacak fiyat eşiğinin 60 dolar sınırı olduğu belirtiliyor. Fiyatın kalıcı biçimde bu sınırın altına gerilemesi, kaya gazı üreticilerini paydos ettirebilir ve meydanın yine geleneksel petrol üreticilerine bıraktırabilir. Suudi Arabistan’ın Asya’ya piyasa, Amerika’ya indirimli fiyattan petrol satması bu iddiayı doğruluyor.

        -Fiyat düşüşlerinin arkasındaki diğer güçlü argüman siyasidir. Burada petrol üreticisi bazı ülkeleri sıkıştırmak ve etki alanlarını sınırlandırmak amacıyla fiyatların bilerek ve istenerek düşürülmesi yoluna gidilmiş olabilir. Hedef ülkenin de İran, Rusya ve Venezüella olduğu belirtiliyor. İran, Suudi Arabistan’ın, ABD’nin de hedefindeki ülke. Fiyat düştükçe zorlanan ülkelerin başında geliyor. 27 Kasım’da OPEC toplantısında üretim kısıntısı yapılmaması ve bu konuda Suudi Arabistan’ın etkin rol oynaması iddiayı haklı gibi gösteriyor.

        -Fiyat düşüş nedeni bazı ülkeleri köşeye sıkıştırmaksa ve işin içinde ABD de varsa, fiyatların düşmeye devam edeceği söylenebilir. Çünkü bu durumda amaç henüz hasıl olmamış. Kaldı ki, şimdiye kadar Suriye, Irak, Libya savaş yaşadı, ama bu petrol fiyatlarını yükseltmeye yetmedi. Rusya-Ukrayna gerginliği ve savaşın eşiğine gelmiş olmaları da pek etkili olmadı. Petrol bölgesindeki bir savaş bile petrol fiyatını yükseltmeye ve yüksekte tutmaya yetmiyorsa ne yetecek? Çin’in yeniden ekonomik patlama yapacağı yok. Avrupa ve Japonya ekonomileri durgunlukta veya resesyonda. Petrol üreten ülkeler de OPEC toplantısıyla kararlarını verdiler ve fiyat düşüşlerini teyit ettiler.

        -Geriye fiyat düşüşlerini devamına bağlı olarak ülkelerin ekonomilerinde, küresel piyasalarda, piyasaların kendi aralarında ve uluslararası siyasette yeni dengelerin oluşmasını beklemek kalıyor.

        SONUÇ: “Ağzından bal akan arının kuyruğunda iğnesi vardır.” John Lyly

        Diğer Yazılar