Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Rapora göre hal yasası, fiyatları yüzde 25 düşürdü, aradaki kâr marjını zincir perakendeci aldı.

        Ocak ayı enflasyon rakamları açıklandıktan sonra 5 Şubat’taki yazımızda tarım üretici fiyatlarının yavaş artmasına karşılık tüketici fiyatlarının çok daha hızlı arttığına dikkat çekmiştik. Üstelik üretici ile tüketici fiyatları arasındaki makas son dört yılda yani 2011 sonrası iyice açılmıştı. 2003-2010 yılları arasındaki 7 yılda üretici fiyatları toplamda yüzde 87 artarken tüketici fiyatları yüzde 82 artmıştı. Durum yüzde 4.7 tüketici lehine gelişmişti. Yani aracılık marjları düşmüştü.

        Halbuki 2011-2014 arasındaki son dört yılda tablo tamamen tersine dönmüş, üretici fiyatları yüzde 21.5 artarken tüketici fiyatları yüzde 44.1 artmıştı. Makas tüketici aleyhine ve yüzde 22.5 gibi büyük bir orana ulaşmıştı. Buna dayanarak bazı sorular ortaya ortaya atmış ve “Son dört yılın gizemi ne?” diye sormuştuk.

        ■ Bu gizemi ortadan kaldıracak önemli bir bulguya ulaştım. Geçen hafta sonunda TCMB sitesinde “Taze meyve-sebze tedarik zincirindeki engelleri azaltıcı tedbirlerin fiyatlar üzerindeki etkisi” başlıklı bir araştırma notu yayımlandı. Cevriye Aysoy, Duygu Halim Kırlı ve Selim Tümen tarafından yarı deneysel mikroekonomik teknikler ile yapılan inceleme sonucuna göre, 2011 sonrasında gıda fiyatlarının dengesini bozan ve tüketici aleyhine çeviren olay “zincir perakendeciler” yani süpermarketler.

        ■ Buradaki kritik eşik de 1 Ocak 2012’de yürürlüğe giren yeni hal yasası. Bu yasa ile “kayıtlı olmayan aracıların mümkün olduğu kadar ortadan kaldırılması, üreticilerin toptancı hallerine erişim maliyetlerinin azaltılması ve çiftçilerin ürünlerini doğrudan perakendecilere satabilmeleri hedeflenerek” taze meyve ve sebze fiyatlarının düşmesi bekleniyordu. Yasa ile ayrıca ürünlerin sağlık, güvenlik, kalite ve tarımsal üretkenlik açısından tedarik zincirinin takibini sağlamaktı. En büyük gıda üreticisi il olan Antalya’nın toptancı halinde 37 ürünün ve TÜİK’in aylık tüketici gıda sepetindeki 28 ürünün 3.848 fiyat verisini kapsayan araştırma 2 aylık bir zaman dilimini kapsadı ve önemli bulgulara ulaştı.

        ■ Türkiye’de tedarik zinciri engellerini azaltan yeni Hal Yasası uygulaması taze meyve ve sebze toptan fiyatlarını yüzde 20-25 düşürmüşken, perakende fiyatlar için anlamlı bir etki bulunamadı. Analizciler raporlarına “İlgili düzenleme üreticilerin ürünlerini doğrudan perakendecilere satma imkânı verdiğinden, bulgularımız toptan fiyatlardaki kâr marjının bir bölümünün perakendecilerin kâr marjına geçmiş olabileceğini düşündürmektedir” notunu düştü.

        ■ Raporun tartışma ve değerlendirme başlığı altında ise şu vurgu yapıldı: “Tahminler reform sonrasında toptan fiyatların anlamlı boyutta düştüğünü, perakende fiyatların ise herhangi bir değişim göstermediğini ifade etmektedir. Politika reformu sonrasında toptancının önemli oranda fiyat düşürmesi, üretici ile fiyat rekabetine girmiş olma olasılığını düşündürmektedir. Toptancı firmalar genel olarak küçüktür ve bulundukları piyasa çoğunlukla yerel yetkililer tarafından kontrol edilmektedir. Dolayısıyla toptancıların fiyat belirleme kapasitesi sınırlıdır.

        Öte yandan, perakende ürün piyasası bir kısmı uluslararası ortaklı olan sınırlı sayıda büyük perakende zincirlerinden oluşmaktadır. Perakende firmalarının fiyatlama gücü toptancı ve üreticiye kıyasla ciddi oranda fazladır. Bu bağlamda, toptan fiyatlardaki gerilemenin perakende fiyatlara yansımamasının fiyat belirleme gücündeki bu farktan kaynaklanabileceği düşünülmektedir.”

        ■ Tespit böyle yapılınca gıda enflasyonunu ve beraberinde tüketici enflasyonunu, sonrasında da tabii ki faizleri düşürmenin yolu ve yöntemi de belli oluyor. Çalışmayı yapanların bu konudaki önerisi şöyle: “Eğer hedef taze meyvesebze fiyatlarını azaltmak ise Türkiye’de toptancı ve üreticinin fiyatlama davranışını etkileyen politikalardan ziyade perakendecinin kâr marjını hedefleyen politikalar tercih edilmelidir.”

        GIDAYA OCAKTA LODOS DARBESİ

        Ocakta tarım üretici fiyatları yüzde 8.99 gibi çok yüksek bir artış kaydetti. Böylesi bir oran en son yüzde 9.31 ile Nisan 2010’da ve yüzde 9.90 ile Ocak 2004’te yaşanmıştı.

        Narenciye dışında kışın üretim asıl seralarda yapılıyor. Kar yağışları bir ölçüde etkili. Ancak sera üreticileri buna hazırlıklı. Hazır olmadıkları ve önlem almakta zorlandıkları ise lodos esintisi. Kuvvetli ılık rüzgâr seraların çatılarını atarak, naylon çadırları delerek içerideki ürüne büyük hasar verebiliyor.

        Üretici fiyatlarındaki bu artış 24 Şubat’ta faiz indirimini zorlaştırıcı bir gelişme. Ancak Merkez Bankası “mevsim koşullarına para politikasının yapılabileceği fazla bir şey yok” diyerek, faizi yine de düşürebilir. Yani durum, tercihini ne yönde kullanacağına bağlı.

        Diğer Yazılar