Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün bütün gözler TCMB’nin saat 14.00’te açıklayacağı faiz kararı üzerinde olacak. Yapılan tartışmaların ve son bir aydaki gelişmelerin ardından bankanın nasıl bir karar alacağı merakla bekleniyor. Dahası ise faiz indiriminin ardından yeni gelişmelerin olup olmayacağı, faiz tartışmasının sürüp sürmeyeceği, bir indirim yapılsa da yeni indirimlerin istenip istenmeyeceği, buna TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın nasıl bir karşılık vereceği de merak edilen konular arasında. İş elbette merakın ötesinde, kayıp ve kazanç işi. Piyasaların asıl korkusu bu tartışmaların bir istifaya yol açması. Böyle bir durumda eldeki bütün portföyler değer kaybedecek, dövize yatırım yapanlar kazanacak.

        Hemen belirtelim ki, faiz indirmeye zorlanan Merkez Bankası’nın bugün itibarıyla işi çok daha zorlaştı. İşi zorlaştıran da siyasi taraftan gelen faiz indirim baskısı yanında son bir ayda ortaya çıkan ve “İşte bu hesapta yoktu” dedirten gelişmeler.

        - Olağanüstü toplantıdan vazgeçildi. Çünkü ocak enflasyonu beklenen oranda düşmemişti. Neden de mevsim koşullarından dolayı gıda fiyatlarının yükselmesiydi. Aynı durum şubat ayı için de geçerli. Hem hava koşulları hem de ocakta lodos fırtınasının sebze üretim seralarını vurmasından dolayı. Kış meyve ve sebzelerinin fiyatları yüksek kalabilir. Hesapta olmayan bir gelişme bu.

        - Yine son bir ayda bankanın işini zorlaştıran bir gelişme de, Amerika’da çok güçlü istihdam verilerinin açıklanması oldu. Bu veri FED’in ilk faiz artırımını sonbahardan hazirana doğru çekti. Buna paralel ABD’de faiz oranları yükseldi ve 10 yıllıklar yüzde 2’nin, 2 yıllıklar da yüzde 0.60’ın üzerinde seyrediyor. ABD’de faizlerin yükselmesi en başta gelişmekte olan ülkelere gidecek sermayeyi azaltıyor. Bu nedenle gelişmekte olan piyasaların para birimleri geçmiş bir ayda değer yetirdi. Böyle bir gelişme hesapta yoktu.

        - TL ise değer kaybeden paralar kervanına katılmaktan kurtulamadı. Hatta iç nedenlerle bu kayıp Türkiye’de daha fazla.

        - Diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi, Türkiye tahvil piyasasında yabancı yatırımcıların satışları daha ağır basıyor. Bu satışların da etkisiyle tahvil faizleri son bir ayda 1.5 puan kadar arttı. Faizlerin olağanüstü toplantıyla düşürülme isteği ortaya konulduğunda bu da hesapta yoktu.

        - Bütün bu gelişmeler yetmezmiş gibi karşımıza bir de Türkiye ekonomisinin, bankacılığının ve sermaye piyasalarının kurucusu ve geliştiricisi rolü üstlenmiş İş Bankası'nın sermaye yapısının değiştirilmesi gibi, çok kafa karıştırıcı ve sisteme güveni temelden sarsabilecek bir olayla karşı karşıyayız. Dün banka, bakan Cumhurbaşkanlığı gibi kurumlardan olayın gerçek dışı olduğu açıklandı. Ancak olayın asıl sorumlu kurumu BDDK'dan herhangi bir açıklama yapılmaması üzerine kafalardaki soru işaretleri de giderilemedi ve piyasalarda buna uygun fiyatlamaların önüne geçilemedi.

        - TL'nin değer kaybı olağanüstü toplantı açıklaması ve faiz düşürme baskısı ile başladı, sonra durulur gibi olduysa da, devam etti. İş Bankası olayının etkisiyle TL dün ani bir değer kaybı yaşadı. Tam karar aşamasında böyle bir kur ve faiz çıkışı ise hiç hesapta yoktu.

        Bütün bu nedenlerden dolayı Merkez Bankası'nın işi artık zor. Faizi düşürse de zor, düşürmese ve bu ayı pas geçse de zor.

        SONUÇ: "Söylenmiş her söz, zıt anlamını çağrıştırır." Goethe

        Diğer Yazılar