Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Haftanın geçilmesi gereken iki önemli eşiği vardı. Biri ABD Merkez Bankası FED’in faiz kararı, diğeri de Yunanistan’ın iflas edip etmeyeceğiydi. İşin ABD eşiği başarıyla geçildi, şimdi Yunanistan eşiği tam olarak sırat köprüsüne dönüştü.

        - Normalde FED’den haziranda faiz artırım kararı beklenmiyordu. Ama açıklamalarla eylül ayının işaret edilmesi bekleniyordu. Mart ayında ortaya konulan tahminler ve açıklamalar, hazirana yoğunlaşan ilk artırım tarihini eylüle kaydırmış, böyle bir beklentiyi doğurmuştu. FED’in tahminleri ve Başkan Yellen’in açıklamaları şimdi eylülün pas geçilmese bile, otomatik artışların gelmeyeceğini gösteriyor.

        - Dahası ise bu söylemin yapılan ekonomik tahminler ve faiz tahminleri ile desteklenmesi. Bir kere bu yıl için büyüme tahmini 3 ay önceye göre yarım puan ile yüzde 0.7 puan arasında düşürüldü, yüzde 1.8-2.0 bandına indirildi. İşsizlik oranı ise tersine yüzde 0.2 ile 0.1 arasında artırıldı ve yüzde 5.2-5.3’e çıkarıldı. Beklenen enflasyon ise yüzde 0.6-0.8 aralığında bırakıldı. Çekirdek enflasyon da değiştirilmeyerek yüzde 1.3-1.4 aralığında tutuldu. Faiz artırımı için gerekli şartlardan biri enflasyonun yüzde 2’ye yaklaşması. Dolayısıyla bu ayak yıl sonunda bile hâlâ eksik kalacak. Doğal olarak ekonomik verilerde yapılan bu revizyonlar faiz artışlarının daha kademeli yapılacağını güçlendirdi.

        - FED’in kararda oy kullanan ve kullanmayan üyeleri arasında yapılan politika faizi tahminlerinde de büyüme düşüşünde, işsizlik artışının tersine bir düşüş vardı. Mart ayında bu tahminlerde büyük revizyonlara gidildi, ilk faiz artırımı hazirandan eylüle kaymasına, devamında artırımların kesintili ve kademeli yapılmasına yol açmıştı. Bu yıl sonu için beklenen yüzde 0.625’lik politika faizinde bir değişiklik yok. Bu da, ilk artırım zamanlamasına göre 2015’te bir ya da iki faiz artırımına yer bırakıyor.

        - 2016 sonunda faizlerin yüzde 1.875 yerine yüzde 1.625 olması bekleniyor. Yani FED mart ayına göre daha küçük adımlarla ve yumuşak bir faiz artırımına gidecek. 2017 sonunda ise yüzde 3.125’e çıkması beklenen faizin de yüzde 2.875’e inmesi bekleniyor.

        - FED’in faiz artırımında tutumunu daha da gevşetmesi finansal piyasaları pozitif etkiledi. İlk etki alanı doların değer kaybı, karşılığında Euro’nun değer kazanması ve altının yükselmesiydi. Dolar endeksi bir günde en yüksekten en düşüğe yüzde 1.4 geriledi. Yunanistan gibi bir kriz kapının önüne gelmişken Euro dolar paritesi 1.1427’ye kadar yükseldi. Parite bir süredir içine girdiği koridorun üst bandına değmek üzere. Faizler de geriliyor. ABD 10 yıllıkları yüzde 2.4030’dan yüzde 2.2610’a kadar indi.

        - Bunun Türkiye’ye yansıması ise döviz kurunun sepet bazında günlük olarak yüzde 0.81 gerileyerek 2.8960’a inmesiydi. Hazine faizlerinde yaklaşık 10 baz puan gerileme meydana gelirken borsada yüzde 2’ye yakın artış meydana geldi. Bu dar zamanda ‘elden gelen düğün bayram.’ Faiz artışının eylülde gelme ihtimali azalmaya başladı.

        Diğer Yazılar