Anlaşma, küresel piyasaları uçurumun kenarından uzaklaştıracak
Yunanistan’ın borç krizi beklendiği gibi sonuçlanmak üzere. 17 saat süren görüşmelerin ardından ön anlaşma sağlandı. Paket Yunanistan’a üç yıl içinde 82-86 milyar Euro kredi açılmasını öngörüyor.
Ayrıca ülkenin en değerli varlıkları, özelleştirmek üzere oluşturulacak bir fona devredilecek. Fondan 50 milyar Euro kaynak sağlanması, bunun yarısının da bankaların yeniden sermayelendirilmesinde kullanılması amaçlanıyor. Fon’un çalışması Troyka’nın denetiminde olacak.
- İflastan kurtulmak ve Euro’da kalmak için, hemen hemen bütün ağır şartları kabul etmek zorunda kalan Yunanistan’da kemer sıkma önlemleri ağırlaşarak devam edecek. KDV artırımı dahil vergi düzenlemeleri ile istihdam piyasası ve emeklilik reformu yapılacak.
- Yunanistan, otomatik bütçe kesintilerini öngören mali kurala geçecek ve geçmişte verilerin yanlış açıklanmasından dolayı istatistik kurumunun bağımsızlığını güçlendirecek.
- Yunanistan, ekonomisini sıkı bir şekilde denetlemeye devam edecek. IMF’yle olan anlaşmasını, 2016’dan sonra da sürdürecek. Aksi halde Atina’nın AB destekli mali programı askıya alınacak.
- Alacaklı durumundaki AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF’nin temsilcilerinden oluşan Troyka yeniden Atina’ya dönecek ve yerinden denetim yapacak. Yunanistan Troyka’nın olurunu almadan mali konularda tek başına hareket edemeyecek.
- Yunanistan’da kamu çalışanları azaltılacak, bankacılık sektörü yeniden yapılandırılacak, elektrik iletim hatları operatörleri özelleştirilecek. Eczaneler, süt üreticileri ve fırınlar başta olmak üzere birçok sektörle ilgili yeni düzenlemeler yapılacak.
- Tüm bu şartları karşılaması halinde Yunanistan’ın borç vadelerinin uzatılması ve faizlerinin indirilmesi yoluna gidilebilecek, borç silme ise olmayacak.
- Tüm bu taahhütlere rağmen Yunanistan 82-86 milyar Euro’luk üçüncü kurtarma paketini hemen başlatamadı. İki gün içinde reformlar yasalaştırılacak. 20 Temmuz’a kadar Troyka’nın yeni talepleri olabilecek. Ancak ondan sonra yardım paketi parlamentoların onayına sunulacak ve resmileşecek.
- Yardım koşulları ağır. Hatta 5 Temmuz’da referanduma sunulan AB önerilerinden de ağır. Çünkü, araya referandum ve onunla birlikte büyük bir güvensizlik girdi. Hem borçları geri ödemede, hem yürürlüğe konulan programların uygulanmasında sicil de çok kötü olunca, yeni paket yaptırım üzerine yaptırıma bağlandı. Bu durumda referandum sadece zaman kaybına yol açmış ve politikacıların acemiliğini ortaya koymuş durumda.
- Borçlunun bu alışkanlığı sürdükçe ve devasa boyutta bir borç stoku da oldukça, Yunanistan borç krizinin önümüzdeki dönemde tekrarlanması potansiyeli elbette vardır. Nasıl ki, son beş yılda üç kurtarma paketi hazırlandıysa bundan sonra yeni kurtarma programları da pekâlâ gündeme gelebilir.
- Ancak belirtelim ki, her şeye rağmen görüşmelerin anlaşmayla sonuçlanması Yunanistan borç krizinin tırmanmasını şimdilik durdurdu. Avrupa’yı ve küresel piyasaları yeni bir krize sürüklemesi ihtimali azaldı. Şimdilik uçurumun kenarından döndük.
SONUÇ: “Altın yoksa, gerisi boş.” Yunan atasözü
