Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hesaplanmış, son 13 ay içinde gelişmekte olan ülkelerden 1 trilyon dolar sermaye çıkışı gerçekleşmiş. Hesaplamayı yapan kurum NN Investment Partners adlı yatırım bankası, 2009 yılından geçen yılın haziran ayına kadar aynı ülkelere 2 trilyon dolarlık fon girişi olduğunu belirlemiş. Yani beş yılda giren paranın yarısı son bir yılda çıkmış.

        Daha çok hisse senedi ve tahvil yoluyla gerçekleşen sermaye akımlarının nasıl seyrettiğine yönelik bizim Merkez Bankası’nın izlediği bir grafik var. Bitişikte yer verdiğimiz grafikte sermaye girişlerini yukarı çubuklar, sermaye çıkışlarını aşağı çubuklar temsil ediyor. Bakınca da belirtilen dönemde çubuklar aşağı yönde sarkmış. Aslında bu grafik son bir yılda yaşadıklarımızı da, piyasalardaki oynaklıkları da bir güzel açıklıyor.

        - Son bir yılda genelde ülkemizden sermaye çıkmış, bunun da sonucu olarak kurlar yükselmiş ve cari açığı bazı aylar rezervlerden finanse etmişiz.

        - Üstelik düşen büyümeye ve bağlı olarak düşen cari açığa rağmen.

        - Gelişmekte olan ülkelerden son bir yılda 1 trilyon dolar çıktığını hesaplayan yatırım bankası, bu hareketin devam edeceğini de belirtmiş. Bu da yaşamakta olduğumuz negatif gelişmelerin süreceğini hesaba katmamız gerektiğini gösteriyor bize. Kötüleşme yönünde asıl etki buradan geldiği için, yurtiçi gelişmelerin etkisi kısmen gölgede kalıyor.

        - Yaklaşık 10 gündür dövizde devam eden ralli dün doruk noktasına çıktıktan sonra bitti. Dolar dün sabah saatlerinde 3.0020’yi gördü. Euro 27 Ocak 2014 sonrasında 3.3395 ile tarihi en yüksek düzeyine çıktı. Sepet bazındaki kur da 3.1707’ye yükseldi. Yılbaşında 2.5793 olan bu kurun 8 aya yakın süredeki artışı yüzde 22.9’u buldu. İşte kâr satışları da bu düzeylerden geldi.

        - Özellikle de son günlerdeki soluksuz yükseliş dünkü satışların ana nedenini oluşturdu diyebiliriz. Dolar 12 Ağustos’ta 2.7646’dan başlayarak her gün yükselişle yüzde 8.6, Euro da 7 Ağustos’ta 3.0170’ten başlayarak her gün prim yaptı ve yüzde 10.7 yükseldi.

        - Kurdaki artışın bizzat satışları teşvik edecek düzeye gelmesinin yanında, Hazine faizleri de yüzde 11.11’e çıkarak dövizden faize geçişleri teşvik etti. Bir yerde yükselen hazine faizleri dövizde çözülmeyle sonuçlandı ve ardından faizler de gevşedi.

        - Dün YSK da 1 Kasım tarihini önererek tekrar seçimin tarihini netleştirmede bir adım daha attı. Yükselen faizler cazip geldiğine, 3 lira düzeyine çıkan dolar kâr satışını tetiklediğine, bir günde dolar 5 kuruş yükselip 10 kuruş düşebildiğine, siyasi ve iç güvenlik konularında belirsizlik ve risk tavan yaptığına göre, bundan sonra kısa bir vade için de olsa nefeslenme payı alırız herhalde.

        - Bunun ne kadar süreyle olacağı da, hem kur ve faizin düzeyine hem de küresel sermaye hareketlerine ve gelişmelere bağlı. Şimdilik dövize yapılan atak Merkez Bankası’nın döviz satışına veya faiz artırmasına gerek kalmadan, daha önceden döviz alanların satışa geçmesiyle atlatıldı.

        SONUÇ: “Yolları iyi bilen kaplumbağalardır, tavşanlara sorma.” Halil Cibran

        Diğer Yazılar