Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yılın ikinci çeyreğine ait büyüme verileri beklentileri de aşarak yüzde 3.8’e çıktı. Yılın ilk çeyreğindeki büyüme de yukarı yönlü revize edildi. İlk yarıdaki büyüme yüzde 3.1 olarak gerçekleşti.

        Son beklentiler ise yıllık büyümenin yüzde 3’ün altına ineceği yönünde.

        Yılın üçüncü çeyreğine ilişkin gelişmeler ve öncü veriler de bunun işaretini veriyor. Değil yüzde 3’ler yüzde 1’in üzerine çıkılması bile sevindirici olabilir.

        - Çünkü üçüncü çeyrekte ihracat toparlanamadı. İhracat tutarındaki çift haneli azalma devam etti.

        - İçeride tüketim eğilimi zayıfladı. Tüketici güven endeksi 2009’da kriz ortamından sonra en düşük düzeyine indi.

        - Dış ve iç talepteki durgunluk ve azalma karşısında sanayi üretimi üçüncü çeyreğe frene basarak girdi.

        - Tüketici güveninde azalmanın temelinde seçim sonrası kurulamayan hükümet ve yeni seçim kararı, terör olaylarının tırmanması, dolar kurunun dış etkenlerin de varlığı ile sık sık rekorlar kırması, uluslararası sermaye akışının giderek zayıflaması yatıyor.

        - Bütün bu gelişmeler büyümeyi üçüncü çeyrekte belirgin biçimde aşağı çekici etki yapacak.

        - Ancak tarım sektörünün büyümeye katkısı pozitif yönde olmaya devam edecek. Çünkü bu yıl tarımın var yılı. Üçüncü çeyrek de hasat dönemi ve tarımın payı daha yüksek.

        - Otomotiv, beyaz eşya, konut satışları da iyi gidiyor. Buradan da büyümeye kısmi pozitif bir katkı gelebilir. Ancak bu katkının önemli bölümü yaşandı gibi. Çünkü alıcılar taleplerini, otomobilde kur artışından dolayı gelebilecek zamların önüne çekti. Bir de seçimlerde adaylara araba lazım. Bu aday etkisi kasıma kadar sürecek ama kur artışının bir bölümü ya da önemli bir bölümü gerçekleşti.

        - Artık bu kurlarla ithal edilecek otomobillere talebin gerileyebileceğini söylemek mümkün, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın belirttiği gibi, canlanma otomotiv, beyaz ve kahverengi eşyada, diğer sektörlerde ise gidiş pek iyi değil.

        - Üçüncü çeyrek bu ay bitecek ve ekim ile dördüncü çeyrek başlayacak. Kasım başında genel seçimler yapılacak. İşlerin toparlanması ancak o tarihten sonra kurulacak yeni hükümete ve atacağı adımlara bağlı. Ancak bugünden görünen, yılın son çeyreğinin yarısının belirsizlik altında geçeceği kesin. Sonrasına Allah kerim.

        - Dolayısıyla yılın ikinci yarısı büyümede zorlanabiliriz. Birinci yarıya göre dramatik kayıplar verebiliriz. Bu da yılın tamamında ortalama büyümenin yüzde 3.1’den aşağıya doğru geleceğine işaret.

        - Yılın son çeyreğinde umutlu olabileceğimiz bir alan ise AB’ye ihracat kapılarının aralanıyor olması. AB ekonomisinde kısmi bir canlanma başladı gibi. Ancak bu kısmi canlanmanın hemen ihracatı ve oradan büyümeyi kurtarması da zor.

        - Bütün bu gelişmeler ışığında büyümede son partiyi yüzde 3.8 ile ikinci çeyrekte yaşadık gibi. Üçüncü ve dördünce çeyreklerde daha düşük büyümelerle, dolar bazında gerileyebilecek milli gelirle karşılaşabileceğiz.

        - Açıklanan ikinci çeyrek verisi ile son bir yıllık milli gelir 772.3 milyar dolara indi. 77 milyon 738 bin kişilik yıl ortası nüfusa göre kişi başına düşen milli gelir de 9.935 dolara indi.

        - Bunun hemen yılın üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde düzelmesi ve yeniden yukarı gitmesi en azından dolar kuru nedeniyle artık zor. Hem 800 milyar dolarlık GSYH hem de 10 bin doların üstü milli gelire yeniden ulaşmak ekonomide yeni bir hamleyi gerektiriyor ve en azından birkaç çeyrek sonra gerçekleşebilecek gibi.

        SONUÇ: “Yaşam bir hata yapma ve hata düzeltme sürecidir.” Jonas Salk

        Diğer Yazılar