Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ocak ayı finansal varlıkların değerini koruma açısından da enflasyon açısından da kötü çıktı. İlk üç haftada sert değer kayıpları yaşayan finansal piyasalar son haftada toparlanmasına karşılık hatırlanabilir dönemin en kötü ocak ayını yaşadılar. Küresel çapta emtia fiyatları ortalama yüzde 5, petrol fiyatları yüzde 7, hisse senetleri yüzde 6 değer kaybetti.

        - Böyle bir ayda Türkiye daha çok pozitif yönlü ayrıştı. Gelişmekte olan ülkelerin kur ortalaması dolar karşısında yüzde 1.5 değer kaybederken, TL’nin kaybı yüzde 1’de kaldı. Hisse senetlerinde gelişen ülke borsalarında yüzde 6.5’lik kaybın yaşandığı bir ayda MSCI Endeksi ile ölçülen BİST yüzde 1.5 yükseldi. Dolar ise kendinden sonra gelen altı büyük para birimine karşı yüzde 1 değerlendi.

        - Küresel çapta risk iştahı kapanırken altın zoraki de olsa yükseldi. Altının ons fiyatı yüzde 5.5 arttı. Türkiye’de gram altının artışı yüzde 6.8 oldu. Zaten ocak ayında yüzde 1.82 açıklanan tüketici enflasyonu karşısında en çok reel kazancı altın sağladı. Onu çok az bir reel getiri ile hisse senetleri izliyor. Dövizdeki yüzde 1 civarındaki artış ile faizlerin yüzde 1’i bulmayan nominal getirileri enflasyonun yaklaşık yarısı düzeyinde, yani reel olarak kaybettirdi.

        - Dikkatinizi çekmiştir, yıllar boyunca hazırlamakta olduğumuz aylık yatırım araçlarının reel getirileri tablosunu daha genişlettik. İlk ay olması nedeniyle de hemen reel getiri hesabına girmedik. Ama ilerleyen aylarda olacak. Yerel finansal yatırım araçlarına küresel araçları da ekledik. Bunun yanında reel varlık fiyatlarının seyrini de bu tabloya koymadan yapamadık. Çünkü Türkiye’de tasarrufların ağırlıklı bölümü konuta ve gayrimenkule gidiyor. Fakat konut fiyatları yaklaşık iki ay gecikmeyle arkadan geliyor, bireysel emeklilik verileri de bir ay sonra açıklanabiliyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönem de bu verilerin gecikmeli şekilde varlık tablosuna konulmasına alışmak gerekiyor.

        - Ocak ayı enflasyonu beklendiği gibi yüksek çıktı. Yüksek beklenmesindeki nedenlerden biri kamusal zamlardı. Ancak gıda ürünlerindeki yüzde 4.28’lik artışın nedenini bulmakta zorlandık. Rusya’ya ve Irak’a ihracatın yaklaşık yarı yarıya düştüğü böyle bir ayda hava koşullarında büyük olumsuzluklar da yaşanmamıştı. Gıda fiyatlarının bu artışı zaten aylık yüzde 1.82’lik enflasyonun yüzde 55’ini oluşturdu. Alkollü içki ve tütündeki vergi artışı sonucu bu grubun fiyatı da yüzde 9.60 artarak yüzde 1.82 enflasyonun yüzde 26’sını yaptı. Etti sana aylık enflasyonun yüzde 81’i. Daha ne olsun.

        - Aylık yüksek artışa rağmen yıllık enflasyon yüzde 9.58’de kaldı. Sevindirici gelişme ise para politikasıyla yönlendirilebilen çekirdek enflasyonun hız kesmeye başlaması. Aylık bazda yüzde 0.33 artan çekirdek enflasyondaki bu seyir yanında üretici fiyatlarının aylık yüzde 0.55 artışı da gelecek aylarda düşüş için umut verdi.

        - Bir de şubat, mart ve nisan aylarında baz etkisi enflasyonu düşürmeye yardımcı olacak. Beklenmedik mevsim etkileri olmazsa enflasyondaki yükseliş şimdilik buraya kadar. Birkaç ay soluklanacağız ve enflasyon biraz geri gelecek. Sonra yönümüzü döviz kurunun düzeyi ile hükümetin icraatları belirleyecek.

        -

        Diğer Yazılar