Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ekonomi istihdam yaratmaya devam ediyor. 2015 yılı istihdam verileri işsizliğin arttığını, ancak bunun işgücüne katılımın artışından kaynaklandığını ortaya koydu. İşgücündeki artışın bir nedeni Suriyeli mülteciler ise diğer nedeni de yerleşiklerin gelir elde etme ve gelirini artırma ihtiyacı diye tahmin ediyoruz. İstihdam verilerinde tam olarak madalyonun iki yüzü var.

        - Madalyonun ilk yüzünde 2015’te işsiz sayısının 204 bin artarak 3 milyon 57 bine ulaştığı görülüyor. İşsizlik oranı da yüzde 10.3 ile 4 yıllık aradan sonra yeniden çift haneli rakama yükseldi. Genel işsizlik oranındaki yüzde 0.4’lük artış tarım dışı işsizlikte de aynı çıktı. Bu oran da yüzde 12.4’e yükseldi ve 2011 seviyesini yeniden gördü. Genç nüfustaki işsizlik ise yıllık yüzde 0.6 arttı ve yüzde 18.5’e yükseldi. Bu da 2013 sonrasının en yüksek rakamı. Sadece işsizlik yönüyle bakıldığında, hem sayının artması hem de oranının yükselmesi bakımından bardağın yarısı boş görünüyor.

        - Ancak madalyonun ikinci yüzünde veya bardağın dolu tarafında ise 2015’te yaratılan 688 bin kişilik istihdam var. Çalışma çağına giren 15 ve üstü yaştaki nüfus 57 bin 854 kişiye çıktı ve 2015’te 868 bin arttı. Buna göre diğer verilerin aynı kalması durumunda işsizliğin de artmamasını 445 bin yeni istihdam yaratılması sağlayacaktı. Buna karşılık yaratılan istihdam ise 688 bine ulaştı. İşgücüne nüfus artışından daha fazla bir katılımın olmasıyla bu durum gerçekleşti. 15 yaş ve üstü nüfus 868 bin artarken işgücüne katılımdaki artış 892 bine vardı. Bu nedenle de 204 bin kişi daha işsizler ordusuna eklendi. İstihdamdaki artış işgücüne katılım artışını yakalayamadı.

        - Elde edilen diğer bir net kazanım ise istihdama katılımın yüzde 51.3’e yükselmesi ve bir yılda 0.8 puan artması oldu. Bu oran aynı zamanda 1999 sonrasının en yüksek düzeyi. Oran 2007’de yüzde 46.2’ye kadar inmişti. İşgücüne katılımda daha alınacak çok yol var. Avrupa ve OECD düzeyi yüzde 70’in üzerinde. Türkiye’de oranı aşağı çeken temel unsur ise kadınların işgücüne katılımının yüzde 30’un altında kalmasıyla çok düşük düzeylerde olması. 11 milyon kişi ev kadını olarak gözüküyor.

        - İşgücüne katılımın artmasının istihdam rakamlarında meydana getirdiği değişikliği, işgücüne katılmayanlar daha iyi ifade ediyor. İstihdama katılmayanların sayısı 2014’te 28 bin 200 kişi iken, 2015’te 24 bin azalmayla 28 bin 176’ya indi.

        - İstihdam piyasasındaki gelişmeleri daha uzun bir vadede ele aldığımızda tablo daha netleşiyor. Yukarıda da görüldüğü gibi, son 10 yılda 2005’e göre 2015’te 15 artı yaş grubundaki nüfus artışı 7 milyona vardı. İşgücü piyasasına yeni katılım da 5.1 milyon artış gösterdi. Stok veriler dikkate alınmasa ve sadece son 10 yıla bakılsa işgücüne katılımın 20 puandan fazla arttığı ve yüzde 72.8 olduğu hesaplanır.

        - Yine 10 yıl önce işgücüne katılmayanlar, katılanlardan daha fazlaydı. Yani azınlık çalışıp çoğunluk yiyordu. Çeşitli nedenlerle 26.2 milyon çalışmayana karşı 24.6 milyon kişi çalışıyor veya çalışmak istiyordu. Çalışmayanlar 1.7 milyon daha fazlaydı.

        - 2015’te ise 29.7 milyon kişi istihdam piyasasına katılırken, çeşitli nedenlerle çalışmayan veya çalışmak istemeyenlerin sayısı 28.2 milyonda kaldı. Aradaki 1.7 milyon açı kapandığı gibi 1.5 milyon da fazlaya geçildi. Artık karşımızda daha fazla çalışmak isteyen, daha fazla işgücüne katılmak isteyen bir toplum var. Bu eğilimini yaygınlaşması işsizliği artırmasına artırıyor ama bizzat kendisi gayet pozitif bir gelişmedir.

        Sonuçta daha uzun vadede bakıldığında istihdamın arttığı ve kalitesinin de toplamda yükseldiğini teslim etmeliyiz.

        SONUÇ: “İş içinde iş var.” Türk atasözü

        Diğer Yazılar