Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İngiltere’nin AB’den çıkıp çıkmayacağının oylanacağı seçime iki gün kala piyasalardaki bayram sürüyor. Bayramın başlangıcı 16 Haziran Perşembe. AB yanlısı İngiliz milletvekilinin AB karşıtı bir saldırganca öldürülmesiyle hem Brexit’in hem de piyasaların kaderi bir anda döndü. İngiltere’nin birlikten çıkmayacağı beklentileri o tarihten bu yana giderek güç kazanıyor.

        - Dün yayımlanan bir anket Brexit yanlılarının oranının yüzde 37’ye düştüğünü, AB yanlılarının ise yüzde 45’e yükseldiğini gösterdi.

        - Bahis şirketlerinin verilerine göre İngiltere’nin Birlik’ten çıkma ihtimali hafta sonunda yüzde 44’ten yüzde 38’e düşmüştü. AB’de kalma ihtimali yüzde 62’den dün yüzde 78’e yükseldi. Böylece çıkma yanlıları yüzde 22’ye kadar indi. Bir başka bahis şirketi de İngiltere’nin AB’de kalmasına yüzde 83 ihtimal verdi. Elbette pozitif yöndeki bu gelişme piyasalar için doping etkisi yaptı.

        - Henüz referandum yapılmadan sonucu bu netlikte tahmin eden piyasalar iyice rahatladı ve geçen hafta sonuna doğru başlattığı düğün bayram havasını dün de devam ettirdi. 16 Haziran Perşembe günkü en dip veya en yüksek seviyelerine göre iki işgününde küresel enstrümanlarda dramatik değişimler meydana geldi.

        - Sterlin dolar karşısında 1.4010’dan 1.4670’e çıkarak yüzde 4.7 değerlendi.

        - Avrupa hisselerini temsil eden Euro Stoxx 600 318.51’den 338.38’e yükseldi ve yüzde 6.2 prim yaptı.

        - Küresel risk iştahının artmasıyla dolar değer kaybediyor. Dolar Endeksi 95.318’den 93.449’a indi ve yüzde 2 düştü.

        - Doların değer kaybına karşılık altın da riskin azalmasıyla değer yitiren varlıklar kervanına katıldı. Altının onsu 1.318.9 dolardan 1.280.9 dolara indi ve yüzde 2.9 geriledi.

        - TL de değer kazandı. 2.9570’ten dün 2.8930’a kadar inen dolar TL karşısında yüzde 2.2 değer yitirdi.

        - BİST 100 Endeksi 74.672’den 77.349’a çıktı ve yüzde 3.6 arttı.

        - Dünkü fiyatlamaların üzerine daha pozitif ne gelebilir, bilinmez. Brexit ihtimali sıfıra düşse dahi artık bunun fiyatlama yönünden bir karşılığı yok gibi. Önemli olan İngiltere’nin AB’den ayrılmamasıydı. Bu sağlandıktan sonra gerisi teferruat diye değerlendirilebilir.

        - Ancak piyasaların işleyişini de biliyoruz. Olayları, etkileri, beklentileri abartmayı sever. Çıkarı ve kârı bu abartmada ve aşırı fiyatlamadadır. Sonra döner bu fiyatı düzeltir de. Duruma göre düzeltme, ya beklentinin gerçekleşmesi halinde olabilir veya öncesinde de. Şimdi Brexit olayında yaşayabileceğimiz de buna benzeyebilir.

        - Bu anlamda Brexit küresel piyasaların tutunduğu iyi bir çipa oldu. Cuma gününden itibaren yerine yeni bir çıpa bulunamazsa piyasaların yaz tatili başlayabilir. Satanlar tatile uzayabilir.

        YÜKSEK TÜRBÜLANSLI BİR YAZA DOĞRU

        Yaz aylarında finansal piyasaların türbülansı yükselecek gibi.

        - Brexit’i geride bıraksak bile, AB’nin enflasyon yaratacak düzeyde bir ekonomik toparlanmayı yakalayıp yakalayamayacağı dikkatle izlenecek.

        - ABD’de ise 10 yıl sonra gelen tek faiz artırımı ile yetinildi. İkinci faiz artırımına gidilemiyor. Bu açıdan istihdam verilerinin mayıs ayında hayal kırıklığı yaratan şok düşüşünden sonra toparlayıp toparlamayacağı ABD için olduğu kadar dünya ekonomisi için de hayati önemde olacak. İstihdam verilerinde toparlanma olmazsa önce faiz artırımları suya düşer ve beklentiler negatif etkilenir, belli bir süre sonra da ABD ekonomisi ve küresel piyasaları da negatif döngüye sokabilir.

        - Japonya’da ise durum daha kötü. Faizler negatif yönde rekor kırıyor, ekonomide istenen canlanma ve enflasyon bir türlü yakalanamıyor. Yeni bir parasal gevşemeye gidilmediği için Japon borsası en çok değer kaybeden gelişmiş piyasa oldu. Para birimi yen de en çok değer kazananların başında geldi. Ekonomi kötü, para birimi rekorda. Böyle garip bir durum var Japonya’da.

        - Amerika’da fonlar yüzde 25 yıllık kazanç vaadiyle para topluyor. Dünyada ise faizi negatife dönüşen tahvil tutarı 10.5 trilyon dolara vardı. Yani bu tutardaki kâğıdın getirisi sıfırın altında ve eksi. Eksi faize rağmen eğer faizler düşmeye devam eder ve daha negatif hale dönüşürse, negatif faizle tahvil alanlar da sermaye kazancı elde edebilir. Yüzde 25 kazanç vaadiyle fon toplayanlar eğer negatif faizin derinleşmesine güveniyorlarsa küresel ekonominin durumu daha kötü olacak demektir. Bu durum sermaye hareketlerini elbette etkiler.

        - İçeride siyasette suların ısınması da böyle bir döneme denk geliyor. 2016 yaz dönemi bizim için daha sıcak geçecek gibi.

        SONUÇ: “Resim, nasıl yapılacağını bilmediğinizde çok kolay, bildiğinizde ise çok zordur.”

        Edgar Degas

        Diğer Yazılar