Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye bir büyük darbe girişimi atlattı. Ordunun büyük kesimi katılmadı ve karşı çıktı. Hükümet, siyasetçiler, halk, medya, karşı çıktı ve Türkiye’de ilk kez bir askeri darbe, girişim olarak yarım kaldı. Sivil siyaset, demokrasi ve Türkiye kazandı. Darbe girişiminde binlerce şehit, ölüm, yaralı verilerek sonuçlandı. Başarısız da olsa Türkiye’de böyle girişimin yapılması başlı başına bir güvensizlik kaynağı, hem yurtiçinde, hem yurtdışında. turizmden konut alımına, portföy yatırımlarından doğrudan yatırımlara kadar “bekleyip görelim” eğilimine yol açıcı bir gelişme.

        - Cuma gecesi TL’de sert değer kayıplarını gördük. Dolar 2.8755’ten yüzde 6 artışla 3.0476’ya fırladı. Ardından az da olsa satışlar geldi ve dolar 3.0188’den kapandı. Piyasalar kapalıyken yapılan bu işlemler hacimli değil, sığ işlemler. Asıl durum bugün piyasaların açılmasıyla belli olacak.

        - Darbe girişimi bastırıldı, üzerinden iki gün geçti, 6 bin kişi tutuklandı veya gözaltına alındı. Olayın en şiddetli aşaması bitti. Ama hâlâ halk sokaklara çağrılıyor ve tehlikenin geçmemiş olduğu açıklanıyor. Eğer bugün piyasalarda bir tansiyon yükselmesi göreceksek, bundan dolayı göreceğiz.

        - Yoksa olanlar oldu ve bitti. Türkiye’nin ana gidişinde, ekonomisinde ve finansal piyasalarında, bir major değişiklik, bir trend değişikliği yaratmayacak. Normalde cuma günü 3 TL’nin üzerine çıkan dolar da bugün işlemlerin başlaması ile aşağı gelecek. Çünkü satışları, cuma akşamından gördük. Son bir yılda dolar her önemli olumsuzlukta 3 TL’nin üzerine çıkıyor. Ardından da yerliler tarafından satış yiyor. Bu nedenle de yurtdışı piyasalarda veya Türkiye’nin kapalı olduğu saatlerde TL’ye karşı yükselen dolar, piyasalar açıldığında normalleşmeye başlıyor.

        - Doların cuma günkü ekstra artışını hemen sıfırlayacağını ve 2.90 seviyesinin altına gerileyeceğini de tahmin etmiyoruz. Ama önce 3’ün altına, sonra 2.90-2.95 bandına düşmesi mümkündür. Olaylar kontrol altına girdiğine göre yerlilerin satışlarını görebiliriz. Bunu son olarak 24 Haziran’da Brexit etkisiyle yaşadık. O tarihte 3’ün üzerine çıkan dolar cuma günü 2.87’yi görmüştü. Son bir yılda 4 kez gerçekleşen bu eğilimin 5. kez kendini tekrarlaması yüksek olasılıktır.

        - Ayrıca önlemler de alındı. Merkez Bankası bankalara sınırsız TL likidite desteği verecek. Başta bankacılar olmak üzere hükümet de, darbe girişimi ile ilgili yabancı yatırımcıları bilgilendiriyor. Bu bilgilendirmenin başarı oranı yabancı satışlarının düzeyini belirleyecek. Bankaların dün kendi aralarında toplanarak, bono piyasasını likit tutma konusunda görüş birliğine varması da faizdeki artışı sınırlayıcı etki yapacak.

        - Bu koşullar altında piyasaların tepkisinin ölçülü kalacağını, 3 TL’nin üzerine çıkan doların yerliler tarafından satış yiyerek aşağı ineceğini tahmin ediyorum.

        REEL KAZANÇ YOKSA TASARRUF ARTIŞI DA YOK

        Türkiye’de tasaruflar gıdım gıdım artıyor, enflasyon da faiz de gıdım gıdım düşüyor. Yılın ilk yarısında enflasyon yıllık bazda 1.17 puan geriledi ve yüzde 7.64 oldu.

        - Mevduat faizlerindeki ortalama azalma 1.03 puanda kaldı. Enflasyon düşüşünün önüne geçemedi. Tüketici kredileri -0.04 azalmayla yerinde saydı gibi. Ticari krediler ise 1.6 puanla en çok düşen kredi türü. Ancak Merkez Bankası’nın faizin üst koridorunu indirmesine karşılık bankaların kredi faizlerinde sınırlı bir indirime gittikleri dikkati çekiyor. Buradaki sınır ise bankaların topladıkları mevduatın yüzde 120’si düzeyinde kredi kullandırmış olması. Daha fazla mevduat toplamadan kredi vermelerinin yolu ise dışarıdan borçlanmak. Bunu da yapıyorlar.

        - Türkiye’de yerleşiklerin toplam finansal tasarrufları yılın ilk yarısında nominal olarak yüzde 6.1 artarak 1 trilyon 484 milyar liraya vardı. Aynı dönemdeki enflasyon yüzde 3.63. Yani tasarruflardaki artışın yarıdan fazlası enflasyonun karşılığı, reel değil. Faiz getirisi de buna eklendiğinde yüzde 6 bile geçilir. Bu açıdan reel azalma dahi var denilebilir.

        - Tasarruflar artmıyor, çünkü finansal yatırım araçlarının getirileri iyi değil. Türk halkının en büyük yatırımı mevduata. Mevduat faizlerinin stopajı kesildikten sonra kalan net getirisi enflasyonla başa baş gidiyor. Kayıp yok ama kazanç da yok. Hazine kâğıdında da benzer bir durum var. Yatırım fonlarında ise ortalamada kazanç yok, ilgi de. BES ise gelişiyor fakat getiri pek tatmin edici değil. Devlet desteği olmasa oradan da kaçış başlayabilir.

        - Geriye altın, döviz ve borsa kalıyor. Borsa halkın işi değil. Döviz ise bu yıl pek kârlı gitmiyor. Dolar prim yapmakta zorlanıyor. Her yukarı gidişi satışlarla kesiliyor. Tek araç kalıyor geriye, altın. Yüzde 20’ye yakın bir değer artışı var. Ama herkes de altın yatırımcısı değil.

        - Finansal piyasalara gelmeyen ise konut yatırımına gidiyor ki, bunu yapanın bütün finansal tasarrufu erimiş oluyor.

        - Getiri-tasarruf kısırdöngüsüne girdik.

        SONUÇ: “Beklersen deniz durulur.”

        Japon Atasözü

        Diğer Yazılar