Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Normalde salı günü yazmamız gereken bir yazı, gündemin yoğunluğundan dolayı bugüne kaldı. Gündemi işgal eden darbe girişiminin yapıldığı akşam TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Başkanvekili Tahsin Öztiryaki ve Genel Sekreter Bader Arslan ile birlikte yılın ilk yarısındaki ihracat performansını değerlendirip ikinci yarıya yönelik öngörülerde bulundu. Aslında yaşamakta olduğumuz darbe girişimi ve ardından başlayan süreç de gösteriyor ki, ekonominin çarklarının dönmesi için ihracat artışının sürdürülmesi stratejik bir önemde. Hatta en önemli olduğu dönemde.

        - Çünkü 15 Temmuz darbe girişimi başarıya ulaşmadı ama turizm sektörü için yeni bir darbe oldu. Türkiye’ye gelişlerini yeniden başlatan Rusların frene bastığını gördük. İstanbul’daki turistlerin bir kısmı da şehri terk etti. Önceki gün turizmin kalbi olan Sultanahmet, Kapalıçarşı, Eminönü, Sirkeci, Sultanhamam ve Tahtakale’yi gezdim. Turistler iyice seyrelmiş. Bir tane bile turist otobüsüne, turist grubuna rastlamadım. Kapalıçarşı’da bile kapalı kalan dükkânlar vardı. Kapalıçarşı içinde darbe karşıtı gösteriler sürüyordu. Esnafın çoğu da ya telefonlardan gelişmeleri izliyor ya da kendi aralarında darbe girişimini yorumluyordu. Yılın ikinci yarısında turizm açısından belki toparlanma yaşayabilirdik, ancak son gelişmelerden sonra bu ihtimal iyice zayıfladı.

        - Yine darbe girişimi sonrasında reyting şirketi Moody’s Türkiye’yi “notu indirmek için gözden geçirmeye aldı”. Kuruluş 1-3 ay arasında kanaate varacak ve notu ya düşerecek ya da aynı bırakacak. Moody’s analisti Lamey, Blomberg HT’den Gökhan Şen’e siyasi istikrarsızlığı “Son 2 yılda yaşanan her şey” olarak tanımladı. Darbe girişimini siyasi istikrarsızlığın devam eden bir aşaması olarak görüyorlar. Bunun da, yüksek dış kaynağa ihtiyacın karşılanmasını ne ölçüde etkileyeceğine bakılacak. Buradan gelişmeler sermaye akımlarını desteklerse not korunacak, sermaye akımları zayıflar veya tersine dönerse not düşürülecek, sonucuna varılabilir.

        - İşte dış kaynak girişini azaltıcı bu iki nedenden dolayı artık ihracatın artması çok daha hayati bir öneme sahip. İhracatta beklenti de yılın ikinci yarısında toparlanacağı yönünde. Bunun da en büyük nedeni Avrupa pazarının normalleşmesi ve bölgeye yönelik ihracattaki artış. Bu konuda paritenin olumsuz etkisi son buldu. AB’ye ihracatın oranı da yüzde 49.3’e yükseldi. Bu oran kriz döneminde yüzde 38’e kadar düşmüştü. Yılın ikinci yarısında oranın biraz daha artması ve yüzde 50’nin üzerine çıkması bekleniyor.

        - AB yanında İran’a ambargonun kalkması, Rusya ve İsrail ile düzelen ilişkilerin de ihracatı artırıcı yönde etki yapacağı tahmin ediliyor. TİM Başkanı Büyükekşi, yıl sonu ihracatın 150 milyar dolara ulaşmasını bekliyor. Bu da 6 milyar dolarlık artış demek. Gerçekleşirse iyi bir gelişme. Çünkü finansmana sıkışılan şu konjonktürde tek çıkış yolu olarak ihracat artışı kaldı geriye.

        SONUÇ: “Cehennemden geçiyorsan, yürümeye devam edeceksin.”

        Churchill

        Diğer Yazılar