Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sıcak parayı en iyi tanımlayan eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’dır. Ekonomiyi aşırı ısıtan sıcak paraya verginin tartışıldığı Haziran 2005’te Kemal Unakıtan şunları söylemişti:

        “Senin faizlerin yüksekse, mama dağıtıyorsan, onlar da gelecek gagalayacak. Ekonomin sağlamsa, para hareketlerinden korkmana gerek yok. Ne sıcak ne soğuk paradan korkun. Gelişmiş ülkelerde ‘Eyvah bize şu kadar sıcak para geldi’ diye hayıflanan var mı? Neden korkmuyorlar, ekonomileri sağlam da ondan korkmuyorlar. Sıcak paraya vergi mergi koymayacağız.”

        - Rahmetli Unakıtan’ın bu sözleri yıllardır sıcak parayı ve sermaye hareketlerini izleyen birisi olarak bana sonraki yıllarda iyi malzeme sağladı. Çünkü sıcak paraya geçmiş dönemde dünyanın en yüksek faizini ödeyen ülkelerden biriydik. En son 2003’te dolar bazında yüzde 70 faiz ödedik. Bunun adına da “çifte gaga” dedik. Çünkü sıcak para sadece faiz geliri değil, TL’nin değerlenmesinden dolayı kurdan da yüksek kazanç sağlıyordu. Nitekim 2003’teki yüzde 70’lik dolar bazlı kazançta TL’nin değerlenmesi etkiliydi.

        - Unakıtan ise yüksek faizlerde en çok rolü oynayan bütçe açıklarını azaltarak Türkiye ekonomisini gagalanmaktan kurtardı. En azından faiz gagasından. Çünkü kur üzerinden gagalama ondan sonra da devam etti.

        - Unakıtan’ın Maliye Bakanı olarak en önemli icraatı da 40-50 yıl sonra “ilk kez bütçenin iki yakasını bir araya getirmesiydi”. 2006 yılında bütçe açığı GSYH’nin yüzde 0.6’sına inerek ilk kez bu kadar denk hale geldi. Bu rekor da hâlâ geçilemedi.

        - AK Parti hükümetinin ilk döneminde açılan bu yoldan sonra da devam edildi ve ekonominin değişmeyen asıl çıpası da bu oldu. Muhtemelen de yüksek ölçekli cari açık verilmesine imkân sağladı, bütçede sıkı gidildiği için cari açık nedeniyle ekonomi krize girmedi. Halen de güçlü mali yapı ekonominin en güçlü tarafı.

        - ”Hazine dolu olsun, Dışişleri Bakanı’nın yürüyüşü değişir” diyen de Kemal Unakıtan’dı. Bütçe disiplinini en iyi kavramış ve uygulama fırsatı bulmuş kişiydi. Allah rahmet eylesin.

        YABANCI YATIRIMLARDA KURUMAYA DOĞRU MU?

        Cari dengede kolay dönemi geçtik. Mayısta yıllık 27.7 milyar dolara kadar inen cari açık 30 milyar doların altında seyrederken ağustos verileri beklenenden yüksek çıktı ve 31 milyar dolara yükseldi. Ağustosta geçen yıl 256 milyon dolar fazla bu yıl 1.77 milyar dolar açığa döndü. Bunda enerji fiyatlarındaki düşüşün durması yanında asıl turizm gelirlerinin düşmesi etkili oldu. Geçen yılın ağustosunda 4.1 milyar dolar olan turizm geliri bu yıl 2.6 milyar dolara indi.

        - Cari açık artıyor ve biraz daha artacak. Bu kadar açığı finanse edebiliriz. 50 milyar doların altında bir açığı finanse etme kapasitesine sahibiz. Bu sınırın geçilmesi halinde cari açık yakıcı bir sorun haline gelebilir. Ancak görünür vadede hükümetin böyle bir tahmini de yok.

        - Cari açık biraz daha yükselse de işin finansman tarafını hallederiz de, doğrudan yatırımların azalmasını telafi etmemiz çok zor. Ödemeler dengesinin en önemli verisi doğrudan yabancı sermaye tutarının bu yıl yüzde 52.6 azalması ve 12.5 milyar dolardan 5.9 milyar dolara inmesidir. Yarı yarıyadan fazla bir düşüş söz konusu. Hatta gayrimenkul alımlarını hariç tutarsak geriye 10 milyar dolardan 3.6 milyar dolara inen çekirdek bir tutar kalır. Buradaki kayıp da 6.3 milyar dolar veya yüzde 63.7. Bu tablo yabancı doğrudan yatırımların kurumaya doğru gitmesi demek. Esas sorunumuz burada.

        Diğer Yazılar