Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Trump’ın politikaları büyümeyi, büyüme ise enflasyonu tetikleyecek. Borç artışı da buna eklenince tahvil faizleri fırladı. Faiz artışı doları güçlendirdi. Güçlü dolar ise altını yere serdi. Gelişmeleri en iyi yansıtan ise bakır. Büyümeye duyarlı bakır fiyatları son 4 günde yüzde 18 arttı.

        ABD başkanlık seçimi, İngiltere’nin Brexit’i gibi sonuçlandı. İngiliz seçmeni İngiltere’nin AB’den ayrılmasına oy vererek daha bağımsız, göçmen karşıtı ve ekonomide korumacı politikalar izlemesinin yolunu açtı. Amerikalılar da küreselleşme karşıtı, içe kapanmacı, korumacı aday Donald Trump’a oy vererek ABD‘yi aynı yola soktu.

        *Seçim sürecinde vaat edilenler hayata geçirilecekse veya kısmen uygulanacaksa ABD kendini dünya ekonomisinden soyutlama sürecinin başında demektir. Trump kampanyasında seçmene vergileri düşüreceğini, altyapı yatırımlarını sıçratacağını, Amerikalı şirketleri yeniden ABD’ye getireceğini, gökdelenleri Amerikan çeliği ile yapacağını, göçmenliğin ve serbest ticaretin önüne duvar öreceğini vaat etti. Fikrini iyi sattı ve başkanlığı aldı.

        * Sırada İtalya’daki referandum var. Arkasından Almanya, Fransa, Hollanda’da seçimler 2017’de yapılacak. Bugün ABD’li seçmeni “Bu adamı nasıl seçti Amerikalılar” diye eleştirenlerin, kendi Trump’larını işbaşına getirdiklerini görebiliriz. Yaşanan küresel krizin ardından gelen bu siyasi dalgayla dünya dolu dizgin korumacı politikalara doğru koşuyor. Herkes içe kapanırsa sonuç ortada. Sanki küreselleşmenin ve dünya ticaretinin darbe yiyeceği bir döneme giriyoruz gibi.

        *Trump vaatlerini uygulamada başarılı olursa Amerika ekonomisi kazanır, ama karşılığında kaybedenler olacak. Çeliğini satamayan Çin herhalde ABD Hazine kâğıtlarını aynen elinde tutmaya devam etmeyecek. Ticaret ve kur savaşlarının en şiddetli aşamalarını önümüzdeki dönemde yaşayabiliriz.

        *Bu da dünya ekonomisinde, finans piyasalarında ve sermaye akımlarında büyük türbülanslar, oynaklıklar yaşanmasını beraberinde getirecek.

        *Trump vaatlerini yerine getirebilirse kamu yatırımları artacak, bütçe açıkları büyüyecek, özel sektör harcamaları artacak, büyüme ve istihdam da artacak. Bu durumu en iyi şekilde bakır fiyatları yansıtıyor. Büyümeye en duyarlı metal o ve geçen haftanın son 4 gününde yüzde 18 yükseldi.

        *Büyümenin tetiklenmesi beraberinde enflasyonu getirecek. Ufuktaki enflasyonun bugünkü izdüşümü faizlerin yükselmesi şeklinde oluyor.

        * Faizler artınca ve uygulanacak politikaların etkisiyle sermaye Amerika’ya doğru yollanacaksa, dolar değerleniyor. Dolar yükselince karşısındaki diğer büyük paralar ve daha çok da gelişmekte olan ülke kurları değer kaybediyor.

        *ABD faizleri dünya için baz. Oradaki oranların yükselmesi ile gelişmiş ve gelişmekte olan ülke faizleri de artıyor. Ülke riskleri yükseliyor. Tıpkı geçen hafta olduğu gibi.

        *Trump’ın estirdiği rüzgâra karşı ilk yol gösterici yine FED olabilir. Konuşmayla veya aralıktaki faiz kararıyla. Ancak ne olursa olsun yüksek türbülanslı döneme girdik.

        * Türkiye’nin bu konjonktürden etkilenmesi diğer gelişen ülkelere göre daha düşük bile sayılabilir. Bu olumsuz etkiye karşılık yeni dönemde Türkiye için bir fırsat penceresi de var. O da ABD ile ilişkileri yeni başkanla düzeltme şansı.

        Diğer Yazılar