Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yeni yıla birkaç gün kala dolar kuru 3.51 civarında seyrediyor. Yıla 2.9167’den girdiği için doların artışı yüzde 20. Geçen yıl da dolar yüzde 25 artmıştı. Üst üste iki yıl reel anlamda TL değer kaybediyor. Ancak bu kayıp ölçülü bir kayıp sayılır.

        - Vadeyi küresel çalkantının başladığı 2013 yıl ortasına kadar uzatırsak 1.78’den 3.51’e çıkan ve yüzde 97 artan bir kur görürüz. 3.5 yılda yüzde 100’e varan bir artış. Ancak bu artış dolar açısından bakılırsa böyle. TL’nin değeri olarak baktığımızda ise 1 TL’nin 56.02 sentten 28.44 sente indiğini görüyoruz. Bu da yüzde 49 değer kaybı demek.

        - Ülkeler arasındaki enflasyonun arındırılmasıyla hesaplanan reel efektif döviz kuruna göre de TL’nin değer kaybı bu sırada 127’den 95’e indi. Türkiye’den enflasyonun yüksek olduğunun bir göstergesi de bu. Reel Efektif Döviz Kuru Türkiye’nin en çok ticaret yaptığı 45 ülkenin ticaret ağırlığına göre hesaplandığı bir sepet değer. TL’nin son 3.5 yılda dolara karşı nominal kaybı yüzde 49, ticaret yaptığı 45 ülkeye karşı gerçek değer kaybı yüzde 25.

        - Kasım sonunda Reel Efektif Döviz Kuru hem TL’nin değer kaybı hem de enflasyonun etkisiyle 95’e indi. Halbuki bu kurun 2003 bazı zaten 100. Yani son değer kayıpları ve fiyat artışları sonucunda TL reel anlamda 2003 yılının da altına inmiş durumda.

        REKLAM

        - Bu önemli bir değer kaybı. Çünkü Türkiye gelişen bir ekonomi. Aradan geçen 13 yılda verimlilik artışları da oldu. Böyle bir ülkenin reel kurunun her yıl için 2 puan artması makul karşılanır. 13 yılın karşılığı 26 puan eder. Kısaca bugün koşullar normal olsaydı TL’nin reel değerinin 126 düzeyinde olmasını, 2003 düzeyiyle aynı sayacaktık. Bir değer kaybı olmamış, durumunu korumuş gözüyle bakacaktık.

        - Bunları belirtme gereği duydum, çünkü TL’deki değer kaybının boyutunu ortaya koymak istedim. Bu neye yarar?

        - En çok da TL’nin nerede olduğunu, reel anlamda değer kaybedecekse bunun nereye kadar olabileceğini, ya da koşullarda düzelmeyle birlikte değer kazanma durumunda bunun nereye varabileceği konusunda fikir verir. Buradan hareketle diyebiliriz ki, önümüzdeki yılda ve dönemde TL’nin değer kaybetmesi mümkün ama daha zor, değer kazanması ise daha kolay ve daha yüksek olasılık. Buradaki en önemli faktör de zaten önemli ölçüde değer kaybetmiş olması.

        - TL’nin yeterince değer kaybetmesi belki hemen ihracatı sıçratmayacak ama ithalatı pahalılaştıracak ve caydırıcı olacak. Yerli üretimi teşvik edecek. 2017’ye yönelik ekonominin en önemli fırsatlarından biri bu.

        SONUÇ: “Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz.” Türk atasözü

        Diğer Yazılar