Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Ankara’da yaptığı konuşmada “Paranızı bankada tutun dendiği zaman, paranı o finans kuruluşlarının sahiplerine ver, onlar yatırım yapmadan korkunç vurgunlar vursun demektir. Finans sektörünün sahibi durumunda olanlar eğer bu ülkede girişimciye, yatırımcıya gerekli kredi musluklarını açmıyorsa karşısında bizi bulacaktır” dedi. Cumhurbaşkanı son dönemdeki konuşmalarında halkı döviz satmaya, bankaları kredi vermeye, işadamlarını yatırım yapmaya çağırıyor, hatta zorluyor. Doğaldır ki, ekonomiyi bir an önce durgunluktan çıkarmak istiyor, çünkü takvim olarak zaman dar, önümüzde kritik bir referandum var.

        - Geçen yılın üçüncü çeyreğinde ekonomi yüzde 1.8 daraldı. Dördüncü çeyrekte toparlanma oldu. Yakalanan ivmenin bu yılın ilk çeyreğinde korunması önünde ise riskler oluştu. Yıla terörle başladık. Turizmde 2017’de toparlanma umutları bir kez daha suya düştü.

        - Dolar kuru ilk iki haftada uçtu gitti. Şimdi yeni yeni fren konulmaya başlandı da, hız kesiyor. Ancak kurun son 3.5 ayda yüzde 30 artmasının şirket bilançolarında yarattığı tahribatı ve enflasyonu ne kadar etkileyeceğini henüz bilmiyoruz, önümüzdeki dönemde göreceğiz.

        - Kaldı ki, dövizin yüksek oynaklığı devam ediyor. Dün ABD’nin yeni başkanı Donald Trump’ın sözleri dünyada dolarda dalga yarattı. Önümüzdeki dönemin siyasi, dış politik ve ekonomik gündemi çok yoğun. Dünyadan da sert dalgaların gelip Türkiye kıyılarına vurması mümkün. Böyle bir ortamda kurda meydana gelen güçlü hareketlenmenin ve oynaklığın durulması hem zaman alır, hem de durulduğuna inanılması için belli bir zaman geçmesi gerekir.

        - İş yapmak isteyenler, yatırım, üretim, tüketim, kredi verme ve kredi alma kararı verecekler hiç değilse kurun yüksek oynaklığının biraz yatışmasını ister ve beklerler. Ondan sonra hasar tespitine sıra gelir. Eksik gedip nedir, hasar nerededir ve büyüklüğü nedir, bakıp bir onarımdan sonra yeni bir yolculuğa çıkarlar. Bu anlamda şu anda en temel eksiklik veya ekonomik faaliyetlerin önündeki en büyük engel, dolar veya döviz kuru fiyatındaki istikrarsızlıktır.

        - İster yatırım yapmak, ister konut alımı, isterse de ithalat yapacak olsun bakılacak ilk şey fiyattır. Türkiye gibi bir ekonomide de fiyatın adı dolardır. Hem dış borcun yüksekliği ve dışarıdan fonlama, hem tasarruflar içinde dolarizasyonun yüksekliği, hem de ithalatın yüksekliği, ihraç malları içinde yüzde 40 düzeyinde ithal ürün bulunması nedeniyle bu böyledir.

        - Geçmişte yaşadıkları tecrübeden dolayı Amerikalılar işsizlikten, Almanlar yüksek enflasyondan çok korlarlar. Türkiye’de bu korkunun adı kur artışı ya da devalüasyondur. 2008 küresel krizi hariç, geçmişteki bütün krizler ya döviz kurundan çıkmıştır ya da sonunda gelip döviz kriziyle sonuçlanmıştır.

        - İşte böyle bir geçmişi, hafızası ve büyük korkusu olan Türkiye’de henüz kur depremi sürerken yatırım yapmanın, büyük harcama veya tüketim yapmanın riski ve zorluğu ortadadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan bankacılardan, işadamlarından, yatırımcılardan ve girişimcilerden bu zorluğun altına girmelerini istiyor. Peki bunun getirisi ne olacak? Kendisini hafta sonunda Borsa İstanbul’un 143. yıldönümü töreninde dinledim. Erdoğan “Risk alın. Yatırımları ertelemeyin. Hayat hep risktir. Bu dönemde yatırım yapanı devlet de, millet de unutmayacaktır” diyor.

        27 MİLYAR DAHA ÇEKEMEDİK

        2015’te karşılıksız çıkan çek tutarı 27.3 milyar liraydı. 2016’da da rakam yine 27.4 milyar dolar çıktı. Bankalara ibraz edilen çek tutarı 778 milyar liraya yükseldi. Bu anlamda bir önceki yıla göre artış sadece 2.5 milyar lira kadar. Yani çekte son yıllarda batak oranının artmış olması piyasayı daha dikkatli davranmaya itti. Çek kullanımı kısmen azaldı veya reel olarak azaldı. Çünkü artış yüzde 2.8 ile yıllık enflasyon düzeyinin üçte biri düzeyinde. Piyasadaki ödemelerin daha zorlaştığını gösteren ise karşılıksız çıktıktan sonra yapılan çek ödemelerinin tarihsel olarak en düşük düzeyine inmesi. Bunun tutarı 5 milyar liraya indi ve karşılıksız çıkan çeklere oranı yüzde 20’nin altına geriledi.

        Diğer Yazılar