Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Turizm sektöründeki çöküş, 15 Temmuz darbe girişiminin getirdiği olağanüstü konjonktür ile yılın üçüncü çeyreğinde büyüme yüzde 1.8 daraldı. 2009 sonrası ilk kez daralma yaşandı.

        - Yılın son çeyreği geldiğinde ise hem not düşüşü, kur artışı ve sermaye çıkışları, hem de Anayasa değişikliği, Suriye etkisi ve terör artışı buna eklendi. Bu gelişmeler son çeyrekte olası bir düzelmeyi daha başlamadan büyük oranda boğdu. Kasım ayında işsizlikteki artışın devam etmesi ve yüzde 12.1’e ulaşması, 4. çeyrekte toparlanmanın kayda değer bir şekilde olamadığının ön işareti gibi.

        - Hükümet bu nedenle konut alımları, mobilya, beyaz eşya gibi dayanıklı tüketim mallarında KDV ve ÖTV indirimine gitti. İndirimler nisan sonuna kadar geçerli olacak.

        - Yine ekonomiyi ayakta tutmak için işe yeni alınacakların sosyal sigortasının devlet tarafından karşılanması kararlaştırıldı. Başlatılan istihdam seferberliğine özel sektörden sözler alındı.

        - Şubat ayında tüketimi artırmaya yönelik bu önlemlerin pozitif sonuçlar vermesi beklenirdi. Çünkü bundan 8 yıl önce 2009’da da, KDV-ÖTV indirimleri işe yaradı ve ekonomiyi resesyondan çıkardı. Sonuçta vergi yoluyla malların fiyatı düşürülüyor. Fiyat düşüşlerine karşı tüketicinin kayıtsız kalması da beklenemezdi. En azından gelecekteki potansiyel tüketimini öne çekerdi.

        - Çıkan ilk sonuç da bu yönde. Tüketim canlanıyor. Bunun teyidi Bloomberg HT Güven ön endekslerinden geldi. Şubat ayı verisine göre Tüketici Güven Endeksi şubatta yüzde 6.4 artışla 65.2’den 69.4 düzeyine çıktı. 69 iyi bir düzey değil, normali zaten 100 civarında olması gerekiyor. Baz dönemi kabul edilen 2013 yılına göre epeyce tüketimden düşmüşüz, ancak ocak ayına göre de bir düzelme içine girdiğimiz kesinleşti.

        - Buradaki düzelmeyi destekleyen ve önümüzdeki aylarda da devamının geleceğine işaret eden ise aynı endeksin alt endeksi olan Tüketici Eğilim Endeksi’nin şubattaki sert yükselişi. İçinde bulunduğumuz dönemin dayanıklı tüketim malları ile konut ve otomobil alımlarına uygunluğunu ölçen endeks şubatta yüzde 25.3 sıçradı ve ocaktaki 51.7 düzeyinden 64.8’e çıktı. Vergi avantajlarının nisan sonuna kadar süreceği de dikkate alınırsa en azından dayanıklı tüketim ve otomobilde, konutta daha canlı bir dönem yaşayacağımız söylenebilir.

        - Dolayısıyla tüketici güven endekslerinden öncü olarak açıklanan ilki ve bundan sonrakiler, birkaç ay daha yükselmeye devam edebilir. BloombergHT Güven Endeksi’nin geçmiş değerlerinin tüketime ne ölçüde yakınsadığı ise bitişikte yer alan grafikten izlenebilir. İç tüketim artışı ile yılın ilk çeyreğindeki büyümenin pozitif çıkması da garantiye alınmış oluyor.

        - Tüketici güveninin geri gelmesinde sadece vergi teşvikleri değil aynı zamanda hızlı yükselmekte olan döviz kurunun kontrol altına alınması da etkili oldu. Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırmaya gitmesi sonucu dolar ve Euro’dan oluşan döviz sepetinin düzeyi ocak sonunda 3.9230’dan şubat ayı ortasında 3.7690’a indi. Buradaki 15 günlük düşüş yüzde 3.9. Bununla sanki ocak ayındaki kur artışının yarısı tıraşlandı gibi. Yine sepet bazında kur ocak ayında yüzde 8.4 artış kaydetmişti. Morallerin düzelmesinde, tüketici güveninin geri gelmeye başlamasında TL’nin değer kazanması, vergi indirimleriyle birlikte kilit rolde.

        - Nisandan sonra neyin gündeme geleceğini ise öncelikle referandum sonuçları ve bu sonuçları siyasetin okuyuş biçimi ile yapacağı tercihler ortaya koyacak.

        SONUÇ: “Çok tedbirli olanlar pek az şey yapabilirler.” Schiller

        Diğer Yazılar