Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yılın ilk çeyreği geride kaldı. Finansal piyasalar, küresel sermaye akımlarının katkısıyla iyi bir çeyrek dönem yaşadı. Buna paralel krediler de çeyrek dönemde yüzde 4.2, son bir yılda yüzde 19.6 arttı. Kredi Garanti Fonu’nun devreye girmesi kredilerde ekstra bir canlanma ve şirketlerin varlıklarını sürdürme imkânı verdi.

        * Hükümetin aldığı KDV indirimi de beyaz, kahverengi eşya ve mobilyada canlılık yarattı. Otomobil ve konut piyasası zaten belli bir ivmeyle geliyordu ve canlılıklarını yılın ilk çeyreğinde de korudu. Sonuçta 2017’nin ilk aylarını ekonomik açıdan fena bitirmedik.

        * Geçen hafta 2016’nın büyümesi açıklandı. Geçen yılın son çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 3.5, yılın bütününde yüzde 2.9 büyüdü. Tahminlerin üzerinde büyümenin ortaya çıkmasında rekor düzeydeki konut ve otomobil satışlarının payı büyük.

        * Ancak bu, yılın ikinci ve üçüncü çeyreğine ait büyüme verileri yukarı yönde revize edilerek sağlandı. Yılın son çeyreğindeki büyümenin yüzde 3.5’i bulması ve yine yılın ilk çeyreğinde büyüme momentumunun sürdüğünü düşündürüyor.

        * Bu yılki büyümeye destek verecek bir kalem de ihracat. Yılın ilk çeyreğindeki ihracat tutarı geçen yılın aynı dönemine göre 4 milyar dolardan daha fazla ve artış oranı yüzde 13. Geçen yıl ise ihracat yüzde 0.89 oranında düşmüştü. Yakalanan ihracat artışının sürdürmesi halinde büyümeye katkısının bu yıl pozitif olması beklenebilir. Bu durumda büyüme oranı yıllık bazda geçen yılkinin üstüne dahi çıkabilir.

        * Büyümenin artması ise pek çok makro sorunun çözümünü veya hafiflemesi anlamına gelir. En başta borçluluk oranının gerilemesi gelir ki, geçen yıl düşük büyüme karşısında yüzde 48.9 ile 2001 krizinden sonra en yüksek düzeyine çıkmıştı. Yılın son çeyreğinde pozitif büyümeyle borçluluk oranı yeniden yüzde 47.2’ye geriledi.

        * Eğer büyüme artarsa kişi başına düşen milli gelir artar, cari açığın ve bütçe açığının mili gelire oranları düşer. Büyümenin pozitif etkileyeceği en önemli alan ise istihdam artışı veya işsizliğin azalması olacak. Yapılan yaptığı istihdam kampanyasında ilk çeyrekte 400 binden fazla istihdam yaratıldığı açıklandı. Bunun da büyümeye destek vermesi beklenir.

        * Ancak büyümede asıl anlamlı değişme, ihracat artışı yoluyla olur. Çünkü ekonominin çarkları ithalatla dönüyor. Cari açığı büyütmeden ithal edebilmenin yolu da ihracat artışından geçer.

        OTOMOBİL BÜYÜMEYİ DE İHRACATI DA SIRTLADI

        Geçen yılki büyümede konut ile otomobil satışlarındaki rekorun katkısı büyüktü. Otomobil sektörünün bu yılın ihracatını sırtladığı ve büyümeye bu yönden destek vereceği kesin. Yılın üç aylık döneminde otomotiv ihracatı yüzde 26.5 artarken, tutar olarak 1.5 milyar dolar daha fazla dış satıma imza attı.

        Diğer Yazılar