Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önceki günkü Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan ekonomi yönetimi toplantısının ardından dün de ekonomi bürokratları daha dar kapsamlı bir toplantı yaptı. Yarın da Cumhurbaşkanı Erdoğan Londra’da yabancı kuruluşlarla ve uluslararası finans kuruluşlarıyla bir araya gelecek.

        - Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantı sonrası yapılan açıklamadan en çok beklenen faiz artırımıydı, bu karar çıkmadı. Ama “Faiz ve döviz kuru baskısını azaltmak, bununla birlikte enflasyonla daha etkin mücadele etmek için gereken tedbirler alınacaktır. Bunun için Merkez Bankası elindeki araçları etkin bir şekilde kullanmaya devam edecektir” denilerek bir yerde faiz artırımına da kapı açılmış oldu.

        - Bundan da önemlisi serbest piyasa ekonomisi, dalgalı kur rejimi ve döviz hesaplarına el koyma gibi bir niyetin olmadığının açıklanmasıydı. 24 Nisan tarihli yazımızda bu konuya değinmiştik. Seçim ortamının ve özellikle bu seçimlerle Türkiye’nin idari yapısının değişecek olmasının verdiği olanakla çıkarılan söylentiler rahatlıkla taraftar bulabiliyor.

        - Hiç ummadığımız yerlerden ve kişilerden “şu olacak, bu olacak, yasak getirilecek, el konulacak” gibi duyumlar alıyorduk. Bu da bazı kişilerde sonuç veriyor ve paramı ne yapayım sorusunu gündeme getiriyordu. Yurtdışına kaçışı, sistem dışına çıkmayı ve yastık altını besliyordu. İşte dünkü açıklamayla bu tür önlemlerin alınmayacağı net bir dille açıklandı. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi:

        “Açık piyasa ekonomisi politikalarına sıkı sıkıya sahip çıkılacaktır. Kur rejimi, döviz tevdiat hesapları ve kambiyo rejimi başta olmak üzere hiçbir konuda, piyasa mekanizması dışında yöntemler asla söz konusu değildir.”

        - En üst makamdan yapılan açıklama hiçbir kısıtlama, yasaklama, piyasa dışı önlem alınmayacak diyor. Sözlü açıklama da değil, sağa sola çekiştirilemeyecek, uluslararası anlamda hukuki bir geçerliliği de olacak yazılı bir açıklama. Bunun piyasalar üzerinde ve para hareketlerinde belli yatıştırıcı rol oynayacağını söylemek mümkün.

        - Bütün bu nedenlerle önceki akşamdan başlayarak kurda belli bir yatışma görülüyor. Dolar 4.37’ye kadar çıkmışken dün 4.22’ye kadar geriledi. Bir günde 15 kuruş azalma ve yüzde 3.5 düşüş ciddi bir rahatlama demek.

        - Yurtdışı toplantılar ve en yetkili kişiler tarafından yapılacak açıklamalar ve taahhütler de yabancı yatırımcıları kısmen ikna edebilir. Hatta Cumhurbaşkanlığı’ndaki toplantının ve açıklamanın ardından çok rahatlıkla faizler konusunda da yerli ve yabacı para sahipleri bilgilendiriliyor olabilir.

        - Elbette bütün bunlar kurlardaki kabarmayı ve piyasanın genelindeki yüksek tansiyonu seçimlere kadar düşürmeye yetmez. Söylem dışında eylem de gerekli. Bazı ekonomik önlemleri ve nihayetinde faiz artırımını da görmeyi ister piyasalar.

        - Faiz artırımının en çok etki yapacağı alan konut satışlarıydı ki, halledildi. Kamu bankaları konut kredi faizlerini aylık yüzde 1’in altına çekerek bu alanda önemli bir rahatlama sağladı ve Merkez Bankası faiz artırımının önündeki en büyük engellerden birini de kaldırdı.

        - Doların yükseldiği geçen haftada yurtiçi yerleşiklerin yüklü döviz sattıkları dikkat çekiyor. 3.4 milyar dolara varan yerleşiklere ait döviz mevduatı son ayların en büyük azalmasını gösterdi ve 29 Nisan’da 167.2 milyar dolardan 4 Mayıs’ta 163.7 milyar dolara indi.

        - Böylece döviz hesaplarında ocak ayı sonunda başlayan azalma eğilimi devam etti. 170.3 milyar dolardan 163.7 milyar dolara inen döviz hesaplarındaki üç aylık azalma 6.5 milyar dolara vardı. Yukarıda da görülebileceği gibi, ocak sonunda net bazda 12.5 milyar dolarlık artışın yaklaşık yarısı üç ay içerisinde satıldı.

        - Yerleşiklerin döviz hesaplarındaki azalma, aynı dönemde yabancıların döviz alımına yöneldiğine veya bankacılık sisteminden döviz çıkışı olduğuna işaret ediyor.

        - Yapılan toplantılar ve açıklamalar ile atılması muhtemel adımlar şimdilik tansiyonu düşürdü. Her an faiz artırılabilir beklentisi ve baskısı altında, üstelik yüksek kur düzeylerinden dövizde alım yapmanın riski yüksek. Bu nedenle satışlar geldikçe de kur aşağıya gider. Sonra faiz artırımını görürüz.

        - Alınan önlemlere ve faiz düzeyine göre de yeni dengeler oluşmaya başlar. Ama seçim öncesinde sadece kurda değil tüm araçlarda da istikrar aranmamalı.

        Diğer Yazılar