Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Seçime günler kala iktidar partisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne uygun bürokrasi yapılanması üzerinde çalışıyor. Yönetim yapısının değişmesiyle ekonomi yönetiminde de değişiklik bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanması halinde seçim sonrası nasıl bir ekonomi politikası izleneceği konusunda Maliye Bakanı Naci Ağbal açıklamalarda bulundu. Ağbal’ın tespitleri, tasarlanan ve hazırlanan ekonomi politikaları hakkında verdiği ipuçlarını şöyle derledik:

        - ”Küresel anlamda gelecek 3-4 yılda yeni bir evreye girilecek. Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artırımları başladı ve bundan sonra beklenen senaryo da dünyada faiz oranlarının yukarı gitmesi yönünde.

        - Küresel sermaye akımlarında da zor bir döneme girildi. Gelişmekte olan ülkelere kaynak akışında nispi yavaşlama olacak.

        - Petrol fiyatları yükseliyor. Bu Türkiye’de, gelişmekte olan ülkelerde de ciddi anlamda finansman ihtiyacını artıracak.

        - Enflasyon küresel anlamda artacak.

        - Ekonomide yeni bir döneme girildi. Bu dönemin gereklerine uygun olarak ekonomi politikalarında da yeni bir modele geçilecek. Küresel ekonomi neyi gerektiriyorsa onu yapacağız ama üretimi önceliklendireceğiz. Üretimden asla vazgeçmeyeceğiz.

        - Üretimi devam ettirebilmek için daha fazla kaynağa ihtiyacımız var. Türkiye’ye kaynak girişini sağlayacak reformları arka arkaya yapacağız. Bu konuda hazırlıklıyız.

        - Küresel sermayenin Türkiye’ye gelmesi noktasında, başta demokratikleşme standartlarının artırılması, hukuk devletinin güçlendirilmesi, olağanüstü halin kaldırılması gibi birçok alanda hızlı adımlar atacağız.

        - Cari açığı kontrol altında tutmak ve enflasyonu aşağı çekmek için kamunun kemer sıkması kaçınılmaz.”

        Naci Ağbal’ın yanı sıra bir süre önce Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de seçim sonrası ekonominin yol haritası hakkında açıklamalarda bulunmuştu. Mehmet Şimşek reformları hızla yapacaklarını, bu konuda hazırlık yaptıklarını açıklamıştı. Konuşmalar birbirini tamamlayıcı, ekonomiyi ve piyasaları kapsayıcı, beklentileri karşılayıcı yönde.

        - Ancak ekonomiyi yönetenler veya yönetecek olanların bu niyetlerini ne ölçüde hayata geçirebilecekleri soru işareti. Çünkü nihai karar verici konumda olacak olan seçilmesi halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan. Erdoğan’ın ekonomiye bakış açısı da farklılıklar taşıyor. Piyasaların kafasının karışmasında da bu etkili.

        - Nihai kararı lider verecek. Liderin karar alma tarzı da siyasi geleceği üzerine kuruludur. Bu çerçevede hemen seçimin ertesinde radikal önlemleri içeren bir reform programının açıklanması ve uygulamaya konulmasının önünde yeni bir seçim engeli var. -Mart 2019’da yapılacak yerel seçimleri almayı hedefleyen bir iktidar geniş kitleleri hemen kemer sıkmaya zorlamak istemez. Bu kararı olabildiğince uzatır ve mümkün olduğu kadar da yumuşatır. Ancak akut bir durum karşısında radikal önlemleri öne çeker ve uygular.

        Önce sandık sonuçlarını görelim, sonra da oluşacak ekonomi yönetimini.

        Diğer Yazılar