Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tarımda sorunumuz çok. Enflasyonu bizzat gıda fiyatlarının körüklemesi zaten bu sektörün sorunlu olduğunun tescilidir. Ama durum “Tarımda kendi kendimize yeten 7 ülkeden biriydik, şimdi her şey dışarıdan geliyor” da değildir.

        Peki tarımda dış ticaret tablomuz nedir?

        - Hemen belirtelim 2018 yılı tarımsal ürün ihracatı 20.6 milyar dolara çıkarken, ithalatı 17.7 milyar dolarda kalıyor. Buna göre 3 milyar dolara yakın dış ticaret fazlası ortaya çıkıyor. Açıklanacak net ve resmi rakamlar bunun biraz altında kalabilir. Yine de tüm zamanların en yüksek tarımsal dış ticaret fazlasını oluşturacak.

        - Bundan önceki en yüksek rakam 1.8 milyar dolarla 2005 yılına ait. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 115’e çıktı. Bu oran da 2009 yılından sonra ikinci en yüksek düzeyi ifade ediyor. 2009 ve 2018 yıllarının özelliği iç pazarın daralması ve kur artışından dolayı ithalatın pahalılaşarak düşüşe geçmesi.

        20 YILIN BİLANÇOSU İYİ

        2017 sonu itibariyle son 20 yıllık tarımsal dış ticaret rakamları bize ne söylüyor?

        - Önce 20 yılın toplam rakamlarını verelim. 20 yılda 215.2 milyar dolarlık ihracata karşılık 208.3 milyar dolarlık ithalat yapıldı. 6.9 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verildi.

        - Sanayide veya toplam dış ticarette her yıl açık verme durumu tarımda söz konusu değil. Ama bazı yıllar tarımda da dış açık veriyoruz. Özellikle iklim koşullarının ters gittiği ve üretimin azaldığı yıllarda. 2008 ve 2011 yılları buna iyi bir örnek. Son 20 yılın da 8 yılında açık verirken 12 yılında fazla oluştu. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 103.2. 20 yıl gibi uzun sayılacak bir dönem için bilanço iyi denilebilir.

        İKİ FARKLI 10 YIL

        - Ancak şeytan ayrıntıda gizli. Bu 20 yılı ikiye ayırarak, ilk ve son 10 yıl diye baktığımızda ortaya bir tehlike çıkıyor. Tarımsal dış ticarette fazla yıldan yıldan yıla eriyor.

        - Şöyleki:1998-2007’yi kapsayan ilk 10 yılda 60.2 milyar dolarlık ihracata karşılık 53.8 milyar dolarlık ithalat yaptık. 6.4 milyar dolarlık fazla verdik. 20 yıllık 6.9 milyar dolarlık fazlanın 6.4 milyarı ilk 10 yılda elde edildi. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 111.9 oldu.

        - 2008-2017 yıllarını kapsayan son 10 yılda ise 155 milyar dolarlık ihracat, 154.5 milyar dolarlık ithalat yaptık. Toplamda başa baş bir ticarete geldik ve 496 milyon dolar gibi çok az bir fazla verdik. İhracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 100.3’e düştü. Son 20 yılın 6.9 milyar dolarlık fazlasının sadece 0.5 milyarı bu dönemde elde edildi.

        ARTIK SINIRA DAYANDIK

        - Son 10 yılın ihracat toplamı ilk 10 yıla göre yüzde 157.3 arttı. Aynı dönemlerin toplam ithalatı yüzde 187.1 büyüdü. Son 10 yılda tarımsal ithalatın büyümesi ihracatın 30 puan üzerine çıktı. İthalat ihracattan daha hızlı arttı.

        - Tarımsal ithalat artışı genel ithalat artışını da geçti. 10 yıllık toplamlar bazında genel ithalat artışı yüzde 158.5 olurken, tarımsal ithalat bunun 28.6 üzerine çıktı.

        - Türkiye’nin son 20 yılı kırsal kesimin kentlere yerleşmesinin aşağı yukarı tamamlanmasıyla geçti. Nüfusun artık yüzde 84’ü şehirlerde. Kırsalda üretici olan nüfus kentlerde gıda tüketicisi haline geldi. Turist sayısı da arttı. Bu nüfusu verimlilik ve üretim artışı ile dış ticarette net ithalatçı konuma düşmeden doyurduk. Ama sonunda gelip tam sınıra dayandık. Üretimi yeterince artıramadığımız için ithalat ve ihracatı birbirine eşitledik ve dahası gıda fiyatları da çok yükseldi.

        REFORMLARIN İLK SIRASINA YAZILMALI

        - Tarımı kendi haline bırakırsak mevcut eğilimler devam eder ve önümüzdeki 10 yılda ithalat ihracatı geçer. Tarım ihracatçısı Türkiye tarım ithalatçısı durumuna düşer. Net bazda tarımda dış ticaret açığı vereceğimiz tehlikeli bir durumla karşı karşıya kalabiliriz.

        - Özellikle buğdaydan ve hayvancılıktan başlayarak dışa bağımlılığın azaltılması için, seçim sonrası yapılması gereken reformların en başına tarım sektörü yazılmalı. Yeni bir farkındalık ve yeni bir hamleyle pekala geleceği kazanabiliriz.

        Diğer Yazılar