Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sıcak paranın Türkiye’den göçü 4 yılını buldu. 2013’te başlayan ve 2018’de hızlanan tersine göçte sıcak para stoku geçen yıl 16.7 milyar dolar daha azalarak 46 milyar dolara indi.

        Bu tutar bitişikte yer alan tablodan izlenebileceği gibi, 2004 sonrasının en düşük rakamı. 2021 öncesinde en düşük kapanış 52.7 milyar dolarla küresel kriz yılı 2008’e ait. 2004 yılında ise 20.8 milyar dolarlık sıcak para stoku varken, 2005 yılında 58 milyar dolara yükseldi ve şimdiye kadarki en hızlı artışı gerçekleştirdi.

        ➔ Mayıs 2013’te 158.4 milyar dolarla rekor düzeye yükselen sıcak para stoku Mayıs 2018’de ayında 100.4 milyar dolara indi. 5 yılda yaklaşık üçte biri eridi. Hem net bazda sermaye çıkışı yaşandı hem de hisse senetleri ve tahvillerin değeri düştü.

        ➔ Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Londra’da yabancı yatırımcılara konuşması erken seçimle birleşerek Türkiye’den sıcak para çıkışını tetikledi. O ay net yabancı çıkışı 1.3 milyar dolarla rekor düzeyde gerçekleşti.

        ➔ Ancak çıkışlar sonraki aylarda da sürdü. 2018 sonuna gelindiğinde sıcak para stoku 67.8 milyar dolara düştü. 2019’da yabancı çıkışları duruldu gibi ve 66.9 milyar dolarlık stokla bitirildi.

        ➔ 2020’de ise 62.7 milyar dolara inen sıcak para stoku 2021’de 46 milyar dolara geriledi.

        REKLAM

        8 YILDA 112 DOLAR AZALMA

        ➔ Sonuçta sıcak para 2004 yılında 20 milyar dolardan 2013’te 158.4 milyar dolara çıktı, son 8 yılda ise 112.4 milyar dolar azalma ve yüzde 71 düşüşle 46 milyar dolara indi.

        ➔ Devlet iç borçlanma senetlerindeki yabancı payı yüzde 25’ten yüzde 4’ün altına düştü.

        Dolayısıyla tahvil piyasasında biz bize kaldık tanımlaması rahatlıkla yapılabilir.

        ➔ Yabancıların yokluğu faizleri yükseltici ve tahvil piyasasında vadeyi kısaltıcı etki yapıyor. Çünkü yabancılar kurumsal yatırımcı ve yerleşiklere göre daha uzun vadeli hareket edebiliyor.

        ➔ Borsada yabancıların payı da yüzde 66 düzeyinden yüzde 40’a indi. Son büyük satışı da 17 Aralık’ta başlayan süreçte yaptılar. 2021’de hisse senetlerinden net bazda 1.4 milyar dolarlık çıkış yaptılar.

        -Hisse senedi piyasasındaki payları fiilen daha düşük. Bazı bankaların yabancı sahipliğinde olmasından ve fiili dolaşıma göre hesap yapılmamasından dolayı yabancı payı görünürde yüksek çıkıyor.

        ➔ Borsada da büyük halka açılmaları ve büyük hisse senetlerini yurtiçi yerleşiklere göre daha uzun süreyle satın alabiliyorlar. 2020 yılı verilerine göre yurtiçi yerleşiklerin borsadaki ortalama yatırım vadesi 18 gün, yabancıların ise 74 gün.

        BORSADA YERLİ FARKI

        ➔ Yabancıların yokluğu veya son yıllarda net bazda satıcı olmaları hisse senedi fiyatlarını baskılıyor ve gelişmekte olan ülke borsalarından performans olarak ayrışıyor. Mayıs 2018’den Aralık 2021’e ortalama olarak bizim borsanın dolar endeksiyle kaybı yüzde 41’i buldu. Aynı dönemde gelişmekte olan borsaların ortalama performansı yüzde 11 artış yönünde oldu.

        REKLAM

        ➔ Mayıs 2018’den Aralık 2021’e kadar geçen zamanda yabancıların yoğun olduğu BİST-100 Endeksi dolar bazında yüzde 38 kaybettirdi. Aylık ortalama olarak 2.31 dolar olan endeks 1.44’e indi.

        ➔ Yerli bireysel yatırımcıların yoğun olduğu BİST-100 dışı küçük hisse senetleri ise aynı dönemde dolar bazında yüzde 33 yükseldi. BİST Tüm-100 Endeksi 3.28 dolardan 4.37 dolara yükseldi.

        -3.5 yılı aşan zamanda borsada yaşanan en büyük fark ise yerli bireysel yatırımcı sayısının 1 milyon civarından 2.4 milyona çıkmasıydı. Yerliler küçük hisse senetlerine girdi. Küçük hisse senetleri prim yaptı, küçük ve orta boy şirketler halka açıldı. Borsa da küçüklerle ancak bu kadar yol alabildi.

        Diğer Yazılar