Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tüm beklentileri aşan ocak ayı enflasyonundan sonra şubat verilerinin kaç çıkacağı önemliydi. Beklenti, tüketici fiyat artışının yüzde 0.39 olması yönündeydi. Gerçekleşme yüzde 0.30 çıktı. Yıllık enflasyon yüzde 7.31'den yüzde 7.03'e geriledi ve kötü senaryo gündeme gelmedi, durum kurtarıldı.

        Dikkati çeken unsur ise şubat ayındaki olumlu veriye rağmen ocak ayından gelen yüksek rakamın etkisiyle iki aylık tüketici enflasyonunun yüzde 1.95'i bulmasıydı. Yüzde 5'lik hedefin yüzde 40'ı iki ayda gitti, geriye kalan 1 0 için hareket alanı kalmamış gibi görünüyor.

        Ancak madalyonun diğer yüzü tersini söylüyor. Üretici fiyatları en düşük dönemlerinden birini yaşıyor. Şubatta yıllık üretici fiyat artışı yüzde 1.84'e indi. Bu rakam 2012'nin şubat ayında yüzde 9.1 5 düzeyindeydi. Yıllık üretici fiyatları yüzde 1.84, tüketici fiyatları yüzde 7.03. Arada ciddi bir fark oluşmuş. Kısa vadede bu fark devam edebilir ama orta ve uzun vadede yakınlaşması beklenir.

        MAKASIN NEDENİ: Üretici fiyatları yerlerde sürünürken tüketici fiyatları neden bu kadar yüksek? Büyük fark nereden kaynaklanıyor ve fiyatlar birbirine yakınlaşacaksa hangisi nereye doğru hareket edebilir? Bu aynı zamanda enflasyonun seyrinde de belirleyeci olabilir.

        Tüketici fiyatlarını iç tüketimin gücü yanında üretici fiyatları belirler. Geçen yıl iç tüketim enflasyon yaratacak düzeyde canlı değildi. Tarım fiyatlarında olağanüstü bir artış da yoktu. Enflasyondaki yükseklik 201 0 ve 2011 'deki yüksek iç talep ve büyümeden geliyor. Bu nedenle de çift haneli rakamlardan yüzde 7 ye inilmiş durumda. Eğer önümüzdeki dönemde tüketimde hızlı bir artış olursa bunun enflasyona yansımasını da görebiliriz. Bu konudaki kısmı güvence ise kapasite kullanımının henüz düşük seviyelerde bulunması. Artan talep, artan bir arzla karşılanırsa fiyat artışları ılımlı kalabilir.

        ÜRETİCİ FİYATI DİPTE: Tüketici fiyatlarının girdisi durumundaki üretici fiyatlarını belirleyen iki ana unsur ise ithal malların fiyatı ve döviz kurlarının seviyesi. Dünyada düşük büyümeden dolayı hammadde, emtia ve enerji fiyatlarında yumuşak bir iniş söz konusu. Döviz kurlarında da artış yok, hatta sermaye girişlerinden dolayı küçük oranlı da olsa düşüş söz konusu, TL değerleniyor. Yani ithal edilen malları daha düşük fiyattan ve daha ucuz döviz kuruyla alıyoruz. İşte bu durumdur ki, üretici fiyatlarının yüzde 72'sini oluşturan imalat sanayi fiyat artışını son bir yılda yüzde 2.13 düzeyinde bıraktı. Bunun yanına sepet içindeki ağırlığı yüzde 16 olan tarım sektörünün fiyatlarında da hava koşullarının iyi gitmesinden dolayı yüzde 7'lik gerileme eklendiğinde ortaya yüzde 1.84'lük artış çıkıyor ortaya.

        NE BELİRLEYİCİ OLUR: Tarım fiyatlarının enflasyonu düşürmeye katkısı bu yıl devam etmeyebilir. İki aylık gerçekleşme de karışık bir seyir ortaya koydu. Ancak emtia fiyatlarında genel bir yükselme beklenmiyor. Kurlar da mevcut seyrini sürdürürse üretici fiyatları düşük kalmaya devam edebilir. Bu da tüketici fiyatlarını aşağı çekici etki yapar. Üretici fiyatları tüketici fiyatlarını aşağı çekerken, iç talep artışı tüketici fiyatlarını yukarıya çekici etki yapacak gibi. Sonuçta biraz üretici fiyatlarının yukarı gitmesi, biraz da tüketici fiyatlarının aşağı gelmesiyle makas her iki taraftan daralabilir ve yakınlaşma orta bir yerlerde gerçekleşebilir. Enflasyonda kötümser değiliz ama iyimser olmak için henüz erken.

        SONUÇ: "İnsanları yanlış bilgilendirmenin en emin yolu, onlara kesin doğruları söylemektir." Mark Twain

        Diğer Yazılar