Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Öncelikle ilk kararı hatırlatalım. Borçlanma tavanı ve bütçe krizinin yaşandığı ekim ayının üçüncü haftasında ekonomik verilerin de ters gelmesiyle ABD Merkez Bankası FED'in varlık alım programını azaltma kararını gelecek yılın mart ayına ertelediği görüşü ağırlık kazanmıştı. Türkiye'ye yarayacak ilk karar buydu. Çünkü küresel likiditenin asıl destekleyicisi, faiz oranlarının düşük kalmasında asıl belirleyicisi ABD ve dünya parası olarak dolardı. Faizin düşüklüğüne ve likiditenin bolluğuna en çok ihtiyaç duyan ülkelerin başında da cari açığından dolayı Türkiye geliyordu.

        ■ Bu temel gerekçe yanında bir de içine girdiğimiz seçim atmosferinde hükümetin dışarıdan gelecek böyle bir etkiye karşı radikal önlem alması, uzun vadeli tedbirleri yürürlüğe koyması zordu. Türkiye'nin bu tür önlemleri alabilmesi ancak üçlü seçim dönemini aşmasının ardından mümkün olabilirdi. Dolayısıyla FED'in ertelenen parasal daralma kararı Türkiye'ye seçim sürecinde özellikle yarardı.

        İNDİRİME 3 NEDEN: Dün de Avrupa Merkez Bankası (ECB) Türkiye için benzer sonuçları yaratacak bir karar aldı. Banka politika faizini çeyrek puan indirerek yüzde 0.25'e düşürdü.

        ■ Bu kararı almadaki temel gerekçesi "enflasyonun düşmesi ve daha uzun süreyle düşük kalacağına kanaat getirilmesiydi". Gerçekte de enflasyon 2012'de yüzde 2-3 arasında seyrederken bu yılın şubat ayından itibaren yüzde 2'nin altına indi, eylülde yüzde 1.1'e geriledikten sonra ekimde yüzde 0.7'ye düştü. Orta ve uzun vadede hedeflenen enflasyon oranı ise yüzde 2. Dolayısıyla ECB'nin faizi düşürmede eli son derece rahatladı.

        ■ ECB'nin aralık yerine faiz indirim kararını kasım ayına almasında bir başka neden daha etkili olabilir. O da Euro'nun dolara karşı değer kazanması ve 25 Ekim'de 1.3832'ye kadar çıkmasıydı. Faiz indirimi bu değerlenmeyi tersine çevirmenin en kestirme ve garantili yolu. Nitekim dün Euro/dolar paritesi kararın da etkisiyle 1.3528'den 1.3295'e kadar indi. Para birimindeki değer kaybı rekabet gücü zayıf Euro Bölgesi ülkelerini ve ekonomilerini destekleyici nitelikte.

        ■ Yine Euro faizinin geri çekilmesi bu bölgede toparlanma işaretleri veren ekonomiye tam zamanında iyi bir destek. Bitişikte ekonomik toparlanmayı iyi yansıtan Euro Bölgesi İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verisi yer alıyor. Son üç ayda yukarı hareketlenmiş ve canlanma bölgesi olan 50'nin üzerine çıkmış. İşte faiz indirimi kararı böyle canlanmanın üzerine geliyor.

        Avrupa pazarındaki canlanma da, ihracat artışına şiddetli ihtiyaç duyan Türkiye'ye tam bir can simidi demek.

        SONUÇ: "Diken battığı yerden çıkar." Türk atasözü

        Diğer Yazılar