Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kasım ayına ait cari açık rakamları beklenenin altında 3.9 milyar dolar açıklandı. Yılın 11 ayındaki açık da 56 milyar dolara yükseldi. Son bir yıllık açık ise 61 milyar dolara çıktı. Aralık ayının eklenmesi ile rakam çok az yukarı gidebilir ve yıllık açık 61 milyarın biraz üzerinde gerçekleşebilir. 2012'yi 47.7 milyar dolarla kapatmıştık, geçen yıl 14 milyar dolar daha buna eklenmiş olacak. Cari açığın milli gelire oranı yüzde 6.1'den yüzde 7.5'e çıkacak. Programda alınan hedef yüzde 7.1 ve 58.8 milyar dolardı. Burada biraz sapma meydana gelecek.

        ■ Büyüme 2013 için yüzde 4 hedeflenmişti. Gerçekleşme bu civarda olabilir. Enerji ithalatı fiyat düşüşlerinden dolayı azaldı. Buna rağmen cari açığın beklenenden yüksek çıkması, altın ithalatının hızlı artışına ve ihracatın ivme kaybetmesine bağlanabilir. Yüzde 4'lük büyüme sağlanmasına sağlanacak ama bu daha çok iç tüketimle olacağından açığa etkisi de fazla.

        ■ Cari işlemler açığı büyürken ödemeler dengesinin finansman tarafında ise aynı büyüme yok. Hatta sağlanan finansman 2013 yılının 11 ayında artmamış bile, 65 milyar dolarda sabit kalmış. Bunda da portföy yatırımlarının 12 milyar dolara varan azalması etkili.

        ■ Gerçekleşmeler yıl içerisindeki gelişmelerle uyumlu. FED'in parasal genişlemeyi azaltmaya hazırlanması ve yıl sonunda bunun kararını vermesi, küresel piyasalarda bol ve ucuz likidite havuzunu küçültüyor. FED politikasını sürdüreceğine göre önümüzdeki dönem mevcut eğilimlerin devam etmesi beklenebilir. Yani dışarıdan daha az kaynak gelecek.

        ■ Türkiye'nin 2014 yılında ödeyeceği dış borç da son yılların en yükseği. Toplam 76 milyar dolar. Bu tabloya ve küresel konjonktüre uyum için alınan önlemler ile bazı gelişmelerin sonuçlarını da önümüzdeki aylarda göreceğiz. Muhtemelen cari açık artık yükseltmeyecek, hatta azalmaya başlayacak.

        ■ Bunun belli başlı nedenlerinden ilki kurun yükseliyor olması. 2013 yılında TL döviz sepeti karşısında yüzde 18 değer kaybetti. 2014 yılının iki haftalık diliminde de bu eğilim tersine dönmedi. Dün dolar 2.20'ye, Euro 3.00'e, sepet kur da 2.6017 ile tüm zamanların en yükseğine çıktı. Kurun yükselmesi fiyat yoluyla ithalatı kısıtlıyor.

        ■ Kur yükselmesi ithalatı kısıtlarken ekonomide beklentileri de bozuyor. Tüketim, üretim, yatırım talebini azaltıyor. Nitekim ocak ayında Akdeniz-Karadeniz çanağında deniz yoluyla yük taşımacılığında gerileme ticaretteki hız kesmeyi işaret ediyor. İthalat bir de, büyümenin hız kesmesiyle düşecek.

        ■ Kur artışının bir etkisi de ihracatı ve döviz kazanıcı faaliyetleri teşvik etmesi olacak. Sonuçta Türkiye'nin daha fazla ihracat, daha fazla turizm geliri elde etmesine yol açacak. Dövizde gelir tarafının güçlenmesi de açığı biraz daha azaltacak.

        ■ Ekonomi yönetiminin yeni yılla birlikte tüketici kredilerini ve kredi kartı taksitlerini sınırlaması büyüme ve ithalatı düşürücü sonuçlar verecek.

        ■ 2012 yılında ihraç edilen altınları, 2013'te ithal edip yerine koyduk diye tahmin ediyorum. 201 3'te net bazda 10.5 milyar dolarlık altın ithal ettik. 2014'te altın ithali ivme kaybedebilir veya en azından ithalat ve ihracatı daha dengeli hale gelebilir.

        İşte bütün bu nedenlerden dolayı cari açık daha fazla büyümeyecek. Ama açığın düşüşe geçmesi ile önemi azalmayacak. Çünkü açığın düşmesinin pozitif sonuçlarına karşılık yan etkilerinin faturası da bir o kadar ağır olacak.

        SONUÇ: "Her geceyi kadir bil, her gördüğünü de Hızır."Türk atasözü

        Diğer Yazılar