Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Merkez Bankası faiz konusundaki kararını bugün veriyor. Karar öncesinde de döviz kuru hemen her gün yükseliyor. Dün dolar 2.2502, Euro da 3.0459 ile rekor kırdı. Yarım dolar ve yarım Euro'dan oluşan döviz sepeti de 2. 6480 ile tüm zamanların en yükseğine çıktı. Bu rakamlar 17 Aralık şoku öncesinde yani 16 Aralık'ta 2.0247, 2.7888 ve sepet kur da 2.4067 idi. Bu verilere göre "TL'nin değer kaybı nedir" diye sorulduğunda, büyük çoğunluk "Döviz kurunun artışı kadar" cevabını verir. Yani "Kur ne kadar artmışsa, (son 1 ayda yüzde 10.0) TL de o kadar değer kaybetti" denir.

        ■ Bu yanlıştır. Yüzde 10 artış, sepet kurun TL karsısındaki değer artışıdır. TL'nin sepet kur karşısında son bir aylık kaybı yüzde 9.0'dur. Bir aylık süre için rakamlar birbirine yakındır.

        ■ Ancak süreyi biraz uzattığımızda mesela 22 Mayıs'a kadar gittiğimizde, TL'nin döviz sepetine karşı kaybı yüzde 20.3, döviz sepetinin TL'ye göre artışı yüzde 25.4'tür. 8 aylık sürede böylesine bir fark doğmaktadır.

        ■ Oran yükseldikçe iki değişim arasındaki fark da büyür. Mesela doların TL karşısında 1 liradan 2 liraya çıktığını varsayalım. Bu, dolar için yüzde 100 artıştır. Ancak TL için yüzde 100 kayıp değildir. Zaten yüzde 100 kayıp matematik olarak, fizik olarak mümkün değildir.

        ■ Dolardaki artış veya düşüş yüzdesinin TL'ye aynen teşmil edilmesinin dolarizasyonla yakından ilgisi vardır. Her şeyi dolar görüp dolarla hesaplayan, dolarla kamu ihalelerini yapan bir toplum üstelik matematiğe ilgisi de azsa, olacağı budur. Dolar TL karşısında ne kadar yükselmiş ve ne kadar düşmüşse, sanki TL o kadar yükselmiş veya düşmüştür.

        ■ Halbuki TL'nin değer artışı veya değer kaybı için TL üzerinden hesap yapmak gerekir. Bunun için de 1 TL'nin döviz değerini bulup o değer üzerinden değişimi hesaplamak lazımdır. TL dün 2.6480 sepet kurdan işlem gördü. 16 Aralık'taki değeri de 2.4067 idi. TL'nin değer kaybı için önce 16 Aralık ve 20 Ocak'taki 1 TL'nin sepet kur karşılığı bulunur.

        ■ Bu işlem için 1'in sepet kura bölünmesi yeterlidir. O zaman 16 Aralık için 1 TL'nin 0.4151 sepet kuruna, 20 Ocak için de 1 TL'nin 0.3776 sepet kuruna eşit olduğunu buluruz. İki değer arasındaki yüzde fark TL'nin değişimini verir. Bu da yüzde 9 değer kaybıdır.

        ■ Bu hesapla 2001 krizi sırasında yaşanan devalüasyon oranı, yani TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 59.2'dir. Liranın dolar karşısındaki değeri 21 Şubat'ta 689.7'dan 10 Ekim'de 1.6448'a düşmüştür. Doların TL'ye karşı artışı yüzde 138.8'i bulmuştur. Şimdi "2001 krizinde TL yüzde 139 devalüe oldu" denemez. Bu artış doların artışıdır.

        Hesap kitabımızı TL üzerinden yapmak, doların artışını TL'nin artışıymış gibi algılamakta toplumun bir eksikliği olabilir. Ama kamu kesiminin de hatası vardır. Dolarizasyondan kurtulma fırsatını geçmiş yıllarda yakaladık ama iyi kullanamadık. Son olarak TL'nin yaratıcısı ve sahibi Merkez Bankası bile, kur oynaklığına karşı sadece döviz üzerinden önlem alıyor. TL'nin faizini aylar öncesinden sabit tutacağını, TL'de istikrar yaratmak suretiyle dövizin oynaklığını azaltacağını açıkladı. Elini açık etti ve siyasi şokun da etkisiyle spekülatif atakla karşılaştı. Kuru durdurmak için şimdi döviz satıyor. Kendi paramızın değerini, yabancı paranın değeriyle ayarlamaya çalışıyoruz.

        SONUÇ: "Her şeyde bir ölçü vardır." Latin atasözü

        Diğer Yazılar