Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Gelişmekte olan ekonomilerin gelecek 10 yıllık performanslarının geçmiş 10 yıla göre daha düşük olması bekleniyor. Bunda küresel faktörler yanında ilgili bazı ülkelerin özelindeki gelişmeler de belli bir rol oynuyor.

        Bu arada kredi derecelendirme kuruluşları da fırsatı kaçırmayıp bu ülkelerin notlarını düşürüyor. SP'nin notu yatırım yapılabilir seviyenin altındaydı ama şubat başında BB olan notunun görünümünü negatife çevirdi. Son olarak notları yatırım yapılabilir seviyede olan Fitch ve Moody's de uyarılarda bulundu. Bu kuruluşların nisan ayında Türkiye hakkında gözden geçirmesi var. Birinin bile not indirimi Türkiye'nin yatırım yapılabilir kredi seviyesini kaybetmesine yol açacak. Yatırım yapılabilir seviye ancak üç büyük reyting kuruluşundan ikisinin notuyla kabul ediliyor.

        LİGDEN DÜŞME ETKİSİ: Küresel koşullar giderek katılaşırken ve dış kaynak bulmak zorlaşırken, yatırım yapılabilir kredi notunun kaybedilmesi Türkiye için belirleyici konumda. Çünkü Türkiye yatırım liginden spekülatif lige düşecek. Notlar içinde en belirgin eşiğin altına inecek. Dışarıdan kaynak bulmanın maliyetini yükseltecek. Menkul kıymetlerden gayrimenkule kadar Türkiye'deki bütün varlıkların değeri azalmış olacak. Tabii ki Türkiye'ye yatırım yapan yabancı sermayenin ve portföy yatırımlarının değeri de azalacak.

        NOTU NE DÜŞÜRÜR: Reyting kuruluşları Türkiye'nin notunu düşürür mü? Düşürmeleri neye bağlı?

        ■ Ekonomide buna normal bir gerekçe bulmak biraz zor. Çünkü notun arttığı geçen yılın mayıs ayına göre değişen çok fazla bir şey yok. Büyüme, cari açık, bütçe disiplini, enflasyon, borçluluk oranları son bir yılda dramatik bir değişiklik kaydetmedi.

        ■ Siyasi gelişmelerde ise değişiklik oldu. Gezi olayları ve 17 Aralık süreci gibi. Buradan bir gerekçe üretmek mümkün. Siyasi belirsizliğin artması, yönetim kalitesindeki kayıp not kuruluşlarının gerekçesi olabilir. Dolayısıyla siyasi gerekçeyle siyasi bir karar alabilirler. Tıpkı not artışında olduğu gibi. Bu açıdan ABD ile ilişkiler de belirleyici rol oynayabilir.

        ■ Brezilya'nın not indirim gerekçesi de buna benzer: "Hükümetin ekonomi politika güvenilirliği için negatif etki yapması." Yani hükümet olarak izlediğiniz ekonomi politikaları güven vermiyor hatta güvensizlik yayıyor, deniliyor.

        ■ Fitch'in belirttiği Türkiye'de özel sektör şirketlerinin aşırı borçlu oluşu, Moody's'in işaret ettiği dış kırılganlığın arttığı ise bir gerçek. Ancak Türkiye'nin bu konulardaki yönetim becerisi ve geçmiş performansları gayet iyi. Küresel krizde ve IMF ile herhangi bir programın olmadığı dönemde dahi reel sektör dış borçlarını ödedi. Şimdi borcu daha fazla ama şirketler de daha büyük.

        ■ Dahası geçen yıl not artırılırken de bu şirketler aşırı borçluydu. Dış kırılganlığa ise diyecek bir şey yok. Olay tamamen ekonomi yönetiminin veya hükümetin Türkiye'yi yönetme becerisine bağlı.

        ■ Kısaca reyting şirketleri hükümetin yönetimine güven duymuyorsa, hatalı buluyorsa, performansının düşeceğine, Türkiye'nin siyasi istikrarsızlık yaşayacağını tahmin ediyorlarsa not düşüşü gelebilir.

        ■ Bu durumda aldığı yatırım yapılabilir kredi notunu en kısa sürede kaybeden ülkelerden biri olacağız. Böyle bir örnekte, ilgili ülkenin payı olsa bile, kredi kuruluşlarının payı da aranır. Bu nedenle nisanda not indiriminden ziyade görünüm değişikliği ile yetinebilirler. Ama kredi kuruluşlarının bir şeye hazırlık yaptıkları da çok açık.

        SONUÇ: "Başımızı derde sokan bilmediklerimiz değildir. Bizi böyle yapan bildiğimizden emin olduklarımızdır."Mark Twain

        Diğer Yazılar