Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Avrupa Merkez Bankası (ECB) faizi değiştirmedi ama basın toplantısında Başkan Draghi parasal genişleme konusunda “gerekirse haziranda harekete geçeriz” dedi. Bu söz risk iştahını destekledi, Euro’nun dolar karşısında dalgalanmasına yol açtı. Euro dolar paritesi 1.3992’den 1.3743’e düştü.

        - Gelişmekte olan piyasalar yüzde 0.50 prim yaparken, gelişmiş piyasalar yüzde -0.35 değer kaybetti. İstanbul Borsası yüzde 1.50’ye ulaşan primi ile pozitif ayrışmasını sürdürdü.

        - Asıl piyasa hareketini faiz ve kurda yaşadık. Döviz sepeti 2.5105’ten 2.4674’e indi ve yüzde 1.71 düştü. Döviz sepetinin gerilemesi 28 Mart’a göre yüzde 5.08’e ve 27 Ocak’a göre yüzde 12.84’e ulaştı.

        - İki yıl vadeli gösterge tahvil faizi 8 Mayıs’ta yüzde 8.78’e inerek 17 Aralık seviyesini gördü. Bono piyasasında 2 yıllığın 10 yıllığın altına gelmesi ise kısa vadeli risklerin azaldığının ve normale dönüldüğünün işareti. Ocaktan 2 Mayıs’a kadar 2 yıllık tahvil faizi 10 yıllık tahvilin üzerinde seyrediyordu. Hazine faizi seçim öncesine göre 1.64 geriledi. Faizler arasında en çok gerileyen ise Hazine faizi oldu.

        - Bankalar mevduat faizleri arasında en çok indirimi 1 yıllık ve 3 aylıkta yaptı. 1 yıllık 1.26, 3 aylık 1.08 puan düşürüldü. En yüksek faiz yüzde 10.84 ile 6 aylık mevduata veriliyor. Mevduat faizi ortalama yüzde 0.79 indirildi.

        - Düşmekte olan faizlerden mevduat hesabı açmak cazip olabilir. Yüksek faiz bir yerden yakalanabilir. Ancak TL mevduat ilgi çekmiyor. Yukarıda Türkiye’de yerleşiklerin tasarrufları yer alıyor. TL mevduatlar 4 ayda yüzde 2 azaldı. Buna karşılık döviz mevduatı artıyor. Döviz mevduatı yılbaşındaki 125 milyar dolardan 2 Mayıs’ta 141 milyar dolara çıktı.

        - Kredi faizlerinde ise net bir ayrım söz konusu. Bankalar tüketici kredisi yerine ticari kredi vermeyi tercih ediyor. Faizler buna uygun düzenlenmiş. Tüketici kredilerindeki ortalama düşüş yüzde 0.28 puan. Buna karşılık kredili mevduat hesabı hariç yani gerçek ticari kredilerin faizi 1.58 puan aşağı çekilmiş. Bu bir ayda oldu.

        Ticari kredi faizleri ile mevduat faizleri arasındaki makas da ilk kez birbirine 2.24 puan kadar yakınlaştı. Bu bize ticari kredi kullanımının cazip olabileceğini ama tüketici kredilerinin pahalı olduğunu gösteriyor. Bir de düşen faiz ortamında en yüksek oranlı mevduata yatırım yapmak, nispeten yüksek faizden parayı bağlamak anlamına geliyor.

        Tasarruflar bireysel emeklilik ve döviz üzerinden artıyor

        Türkiye’de tasarruf oranları milli gelirin yüzde 12’sine kadar geriledi. Tasarrufları artırmak amacıyla iç tüketime, kredi kullanımlarına sınırlamalar getirildi. Faiz oranları artırıldı. Bu arada bireysel emeklilik sistemine de katılımcıların yatırdıkları her 100 TL’ye karşı devletin 25 TL katkı yapması kararlaştırıldı. 2013, bu konuda ilk uygulama yılıydı. BES fonları 20 milyar liradan 26 milyar liraya çıktı. Bu artış bu yıl da sürüyor. Nisan sonunda bireysel emeklilikte toplanan fon miktarı 29.6 milyar liraya yükseldi ve 4 ayda yüzde 13 büyüdü. Bu anlamda tasarruflar en çok bireysel emeklilik üzerinden büyüdü. İkinci yüksek oranlı artış ise döviz mevduatında yaşandı. Döviz mevduatı dolar bazında 4 ayda 15 milyar dolar ve yüzde 12.5 artış kaydetti. Yerleşiklerin toplam tasarrufu ise yüzde 2.3 ile sınırlı artış kaydetti.

        Yabancılar nisan ayında net alımdaydı

        Yabancıların portföyü nisanda 122 milyar dolara yükseldi. Marta göre 8 milyar dolarlık artışın büyük kısmı piyasalardaki fiyatların atmasından kaynaklandı. Alımları, seçimin siyasi belirsizliği azaltıcı şekilde sonuçlanması tetikledi. Yabancılar nisanda hisse senedinde 433 milyon dolarlık net alım yaptılar.

        Diğer Yazılar