Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hazine dün 14.5 milyar lira iç borç geri ödemesi yaptı. Bunun için önceki gün üç ayrı ihale ile 7 milyarlık borçlanmaya gitti.

        ■ İhalelerden 2 yıllık sabit faizli ve altı ayda bir kupon ödemeli olanına 7.6milyarlirateklif geldi. Bunun 1.6 milyarı karşılandıve ortalama bileşik faiz yüzde 9.24'e indi. Yılbaşından nisan ayına kadar çift haneli rakamlarda gerçekleşen ortalama iç borçlanma faizi mayısta yeniden tek haneli rakamlara indi.

        ■ 5 yıllık sabit faizli ve altı ayda bir kupon ödemeli ihaleye 11.7 milyar lira teklif geldi, 3 milyar li rasatış yapıldı, ortala ma bileşik faiz yüzde 9.31 düzeyinde gerçekleşti.

        ■ Asıl büyük talep patlaması ise 10 yıllık enflasyona endekslitahvilde yaşandı. Altı ayda bir kupon ödemeli 10 yıllık enflasyona endeksli tahvile toplam 45.5 milyar liralık rekor bir talep geldi. Talebin yüzde 5.2'si karşılandı ve 2.4 milyar liralık tahvil satıldı. Tahvile yıllık TÜFE'nin yüzde 2.26 üzerinde faiz ödenecek. Diyelim ki enflasyon yüzde 7.75 oldu, üzerine eklenen faizle elde edilecek getiri yüzde 10'u bulacak.

        ■ Bir günde düzenlenen üç ayrı ihaleye toplam 64.8 milyar liralık teklif geldi. Teklifin asıl büyüğü de 10 yıllık ihaleye. Çok değil 2001 yılında Hazine'nin borçlanamadığı şubat ayını hatırlıyoruz, mart ayında ortalama vadenin 32 dünsyanibiray a kadar düştüğünü de biliyoruz. Zaten 2001 krizi öncesi temel vade veya gösterge bono üç aylıktı. Üç aydan 10 yıla uzayan bir vade nereden nereye geldiğimizi gösteriyor. 13 yılda gelinen aşama başarı ama zaman da az değil.

        ■ Demek ki, bu kâğıtlara güveniliyor. Hazine'nin bir borç geri ödeme sorunu yaşamayacağına in anılıyor ki, bu rahatlıkta 10 yıllıkvadesatın alınabiliyor. Buradaki asıl çekici faktör az önce belirttiğimiz gibi, yüksek faiz. Çünkü 10 yıl boyunca kur artsa, devalüasyon olsa bile, bu dönüp dolaşıp enflasyona yansıyacak. Enflasyon ne dadaryüksençıkarsa 10 yıllık endeksli tahvillerden alanların getirisi o kadar yükselecek. Getiride bir risk olmayınca yerli ve yabancı çok kolaylıkla

        bu 10 yıllık kâğıtlardan alıp portföylerine, bilançolarına koyabiliyorlar. Kaldı ki, 10 yıllık faizlerin ABD'de yüzde 2.5, Almanya'da yüzde 1.3 civarında olduğunu hatırlatalım.

        ■ Dün yapılan 10 yıllık ihalede Almanya pek tahvil satamadı. 5 milyar euro satış beklenirken gelen tekliflerin yetersiz kalmasından dolayı 3.7 milyar Euro satışla yetinilmek durumunda kalındı. 10 yıllık faizler, ECB'nin parasal genişlemeye gideceği beklentisiyle son haftalarda iyice düşmüş ve 1.3 düzeyine inmişti.

        ■ İhalelerin önemli sonuçlarından biri, faizin düşüş trendine devam edebileceğini ortaya koyması. Bu kadar ilginin olması, sermaye hareketlerini tersine çevirmedikçe, faizleri düşürmeye devam edebilir. Merkez Bankası'nı da bu yönde teşvik eder ve zorlar.

        ■ İhalelerin ortaya koyduğu ikinci bir sonuç ise borçlanma vadesinin rahatlıkla uzatılabileceği bir ortamın yakalanmış olması. Şu anda 2 yıl vadeli tahvil gösterge kağıt olarak açıklanıyor. 2001 krizi öncesi bu 3 aylık bonoydu. Ama 2013 sonu itibariyle iç borçlanmanın ortalama vadesi 5 yılı geçti bile. Gösterge tahvilin ve borçlanmanın vadesini uzatmanın normal yolu, 2 yıldan önce 5 yıla çıkmak, oradan 10 yıla atlamak ve gelişmiş dünya ligine çıkmak. Böylece 3 aylıktan 2 yıla, 2 yıldan 5 yıla ve sonunda 10 yıla uzayan vadeyi yakalamış oluruz.

        ■ Enflasyona endeksli tahviller ve dünyada getirilerin düşük olması bize 10 yıllık kâğıtlarla rahat borçlanma olanağı veriyor. Eğer önümüzdeki dönem Hazine, Türkiye'de enflasyonun yüksek seyretmeyeceğine güveniyorsa borçlanmada endeksli tahvillerin payını artırabilir ve gösterge tahvili de 10 yıllığa çıkartabilir. Böyle bir ortam oluştu. Endeksleme tercih edilirse 10 yıllık vade borçlanma piyasasında rahatlıkla oturtulabilir.

        ■ Ancak vadenin endeksleme yoluyla uzatılmasının Hazine lehine sonuçlanıp sonuçlanmayacağı da enflasyona bağlanmış olacak. Enflasyon yükseldikçe Hazine'nin borç ödemesi de yükselir. Bu açıdan risk almadan Hazine'nin endeksli kâğıtları sınırlı tutup, vadeyi veya gösterge faizi, sabit faizli tahviller üzerinden 5 yıla çıkartmasının vakti geldi diye düşünüyoruz.

        ■ Temel borçlanma piyasasında veya kamudan başlayarak vadenin 5 yıla uzaması ise diğer

        tüm borçlanma piyasalarına ve özel sektöre de zaman içinde sirayet eder. Türkiye kısa vade kısırdöngüsünden kurtulur.

        SONUÇ: "İçine doldurulacak çok şey olduğu zaman, günün yüzlerce cebi vardır." Nietzsche

        Diğer Yazılar