Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son küresel krizde finansal piyasaların üçüncü büyük dalgalanmasının tetiklendiği 22 Mayıs'ın yıldönümünü geride bıraktık. Dolayısıyla piyasalar da son bir yıl içinde ciddi oynaklıklar gösterd i. Gelişen piyasalar negatif ayrılırken ve bir ara yüzde 16'ya kadar varan bir kayıp yaşadı ama ardından kısmen toparladılar ve birinci yılı sadece yüzde 0.66 düşüşle tamamladılar.

        ■ Gelişmiş borsaları ise gelişmekte olan piyasalardan pozitif yönde ayrıştı ve yüzde 11.83 prim yaptı. Gelişmişleri asıl sürükleyen de ekonomisi normale dönmekte olan Amerika.

        ■ 22 Mayıs'ın birinci yılında en olumsuz etkilenen piyasa iseTürkiye.Son dönemdeki pozitif ayrışmayarağ men bir yıllık dönemde İstanbul Borsası yüzde 16.5'lik kayıpl a dünyaborsalarıarasında en sonuncu sırada yer alıyor. BİST kendi içinde de ayrışıyor. Sanayi hisselerinde yaşanan kayıplar yüzde 5.5'de kalırken banka hisseleri yüzde 25 düştü.

        ■ Türkiye'nin dünya piyasalarından negatif ayrışmasını 5 yıllık CDS'lerin değeri de ortaya koyuyor. Türkiye CDS ile ABD 10 yıllık faiz oranları paralel hareket ederken, yani ABD'de yükselen faizler Türkiye riskini artırırken, son aylarda kkrışmanın olduaudikkat çekiyor. Türkiye risk primi ABD faizinden daha hızlı düşüyor.CDSprimiso n bir yılda düşmüş ama asıl artışı geçen yıl 22 Mayıs gelinceye kadar yaşamış ve 107'den 240'a çıkmıştı.

        ■ Tahvil alımlarının azaltılarak parasal genişlemenin durdurulması normalleşmeye geçişin ilk adımı. Bu adımın dünya piyasalarında ciddi bir türbülans yarattığını son bir yılda gördük. Küresel krizin en büyük ayağı şüphesiz 2008-2009’daki ABD kriziydi. 2011’deki Avrupa krizi daha küçük çaplı ikinci ayağı oluşturdu. Krize karşı alınan önlemlerin geri alınması ise çalkantı sıralamasında üçüncülüğü aldı.

        ■ Normalleşmeye dönüşte ilk aşama sonbaharda tamamlanacak gibi. Sonra faiz artırımı ve parasal genişlemenin daraltılması aşaması gelecek. Neredeyse sıfır düzeyindeki politika faizi normal koşullar olan yüzde 4’e doğru yükseltilecek. Eğer koşullar normalliğini koruyacaksa yola devam edilecek, yoksa durulacak, beklenecek veya geri adım atılacak. Yani normalleşme, krizden çıkışın sonucu olarak gelecek ve bu süreci tersine çevirmeyecek. Burası nereye doğru gidildiğini göstermesi açısından önemli.

        ■ Faizi yükseltme açıklaması ve sonra da artırımın başlaması finansal piyasalarda önceden etkisini gösterebilir ve ciddi oynaklıklara yol açabilir. Parasal genişlemenin kısıtlanması piyasalar için bir bebeğin memeden kesilmesi gibi bir etki yarattı. Likiditenin azaltılması ve faizlerin yükseltilmesi de mamaya geçişin zorluklarını bebeğe yaşatabilir. Bu açıdan ikinci aşamada hem anne durumundaki FED’e, hem de ilk şoku atlatan piyasalara düşen rol daha belirleyici gibi.

        ■ Bütün bunlardan dolayı normalleşmeye geçişte asıl büyük şokun 22 Mayıs 2013’te yaşandığını düşünüyoruz. Çünkü piyasalar hazırlıksız yakalandı. İkinci aşama beklediğine göre şok yerine daha küçük

        Borsada da parada da dünya kayıp liginde ilk beşteyiz

        Ele alınan 58 borsa arasında BİST 100'ün yüzde 16.5 ile en çok kaybettiren piyasa olduğunu yukarıda belirtmiştik. İlginçtir ki en çok değer yitiren ikinci borsa da yüzde 13.6 ile Brezilya.

        Son bir yılda dolara karşı en çok değer kaybeden 5. para ise TL. TL yüzde 11.22 değer kaybetti. Arjantin parası dolara karşı yüzde 35'lik kayıpla ilk sırada yer alıyor. Onu jeopolitik sorunlar yaşayan Ukrayna parası izliyor. Dolara karşı en çok değerlenen para birimi ise yüzde 9.4 ile İsviçre Frangı

        SONUÇ: "Şoklar, nasıl akıllıları aptallaştırırsa aptalların da akıllarını başlarına getirebilir." Pitigrilli

        Diğer Yazılar