Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün 2014 yılının ilk çeyrek büyüme rakamı açıklanacak. İlk çeyrekte faiz ve kur şokunu yaşadık. Siyasi belirsizlik de ona eklendi. Böyle bir atmosferde iç talep baskılandı. Zaten genel görünümdeki bu negatif gidişten dolayıdır ki, büyüme beklentileri ilk çeyrek için olduğu kadar yılın tamamı için de çok düşüktü. Tahminler ilk ve ikinci çeyrekte daralma, yılın tümünde yüzde 1.5-2 civarında büyümenin olacağı şeklindeydi. Uluslararası kuruluşların tahminleri ise halen yüzde 2-2.5 arasında. Ancak aradan zaman geçtikçe bazı verilerin sanılanan ve beklenenin aksine iyi gittiği görüldü. Yurtiçinde de büyüme beklentileri yükselmeye başladı.

        - Bizim görüşümüz yüzde 4 civarındaki büyümenin bu yıl için tutturulacağı yönündeydi. Bugün açıklanacak ilk çeyrek verisi de bu açıdan önemli. Yılın tümünde büyümenin hangi bantta gerçekleşeceğine yönelik öncü bir gösterge olabilecek. Çünkü ilk çeyrek beklentiler ve piyasa koşulları açısından iyi geçmedi.

        - Buna karşılık baz etkisinden dolayı en kolay büyüme sağlayacağımız çeyrek de bu çeyrek. Geçen yıl birinci çeyrekte yüzde 2.9, ikinci çeyrekte yüzde 4.5, üçüncü çeyrekte yüzde 4.3 ve son çeyrekte yüzde 4.4 büyümüştük. Yılın tümünde de büyüme yüzde 4 olmuştu. Baz etkisi açısından en kolay çeyreği geride bırakacağız.

        - Bugün açıklanacak ilk çeyrek büyüme tahminleri yüzde 4.1 civarında toplanıyor. Beklentimiz bu rakamın üstünde bir gerçekleşme. Çünkü büyümenin ana belirleyicisi sanayi üretimi. İlk çeyrekteki sanayi üretimi ortalama yüzde 5.3 artmıştı. Mesela geçen yıl sanayi üretimi yüzde 3.4, büyüme yüzde 4.0, 2012’de sanayi üretimi yüzde 2.5 büyüme yüzde 2.2, 2011’de sanayi üretimi yüzde 9.6 büyüme yüzde 8.8 olmuştu. Böylesine bir paralellik söz konusu. Dolasıyla ilk çeyrekte de iç talebin nispeten düşük olduğunu ama ihracatın sıçradığını, sanayi üretiminin yüzde 5.3 olduğunu dikkate aldığımızda, yüzde 4’ten ziyade yüzde 5 civarında bir büyüme gerçekleşebileceğini tahmin ediyoruz.

        - Yılın ikinci çeyreğine yönelik veriler de geliyor. İhracat yüzde 7 artışını koruyor. Dolayısıyla büyümeye dış talepten destek gelecek. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de bu yıl büyümenin yaklaşık yarısının dışarıdan, yarısının iç talepten geleceğini söylüyor.

        - Yılın ikinci çeyreğinde büyümenin yüzde 4 ve üzerinde devam ettiğine yönelik bir başka veri de, nisan ayı sanayi üretimi. Nisanda sanayi üretimi beklentilerin üzerinde arttı ve yüzde 4.6 oldu. Dış ve iç talebin etkisi yanında geçen yılki yaz aylarının oldukça düşük rakamlarına göre bu yılki üretimin artış trendini koruyacağı beklenir. Buradan hareketle yılın ikinci çeyrek büyümesinin de yüzde 4 ve üzerinde olabileceğini tahmin ediyoruz.

        - Yılın tamamında ise benzer bir büyüme söz konusu olabilir. Son olarak Avrupa Merkez Bankası’nın aldığı parasal genişleme ve reel sektörü destekleme kararı, AB bölgesine yönelik ihracat artışının sürmesini, bu bölgeden sağlanan dış kaynak akışının devamını kolaylaştırıcı etkiye sahip. Büyümesini artıran Avrupa, Türkiye için daha fazla ihracat demek. Yine parasal genişleme ve düşürülen faizler de, büyümesi dış kaynağa bağımlı Türkiye ekonomisinin bunu daha kolay ve daha düşük maliyetle yapması demek.

        - Büyüme görünümünde bu pozitif değişimin finansal piyasalara ve borsaya yansımasını ise zaten yaşıyor ve fiyatlıyoruz.

        SONUÇ: “Fırsatların sayısı, onları görecek insan sayısından çok daha fazladır.” Thomas Edison

        Diğer Yazılar