Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Merkez Bankası faizi haziranda enflasyonun pozitif baz etkisi nedeniyle daha hızlı düşüreceğini tahmin ediyordu. Hem Merkez Bankası hem de piyasalar yanıldı. Sıfır düzeyinde beklenen haziran enflasyonu yüzde 0.31 arttı. Artışın en büyük nedeni işlenmemiş gıda fiyatlarıydı. Yıllık enflasyon yüzde 9.66’dan sınırlı bir inişle yüzde 9.16’ya geriledi. Yılın ilk yarısı itibarıyla tüketici enflasyonu yüzde 5.70’e yükseldi. Yıl sonu hedefi yüzde 5, Merkez Bankası’nın son tahmini ise yüzde 7.6. Bu durumda yılın ikinci yarısına sadece 2 puanlık bir marj kalıyor.

        Bu marj içinde kalmak aritmetik olarak mümkün. Kamu kesimi bekleyen bazı zamları yapmadığı gibi, bazı mal ve hizmetlerin fiyatında da indirime giderse ve döviz kuru da artmazsa yılın ikinci yarısında enflasyon yüzde 2 civarında kalabilir.

        Ancak haziran ve yaz ayları için baz etkisi enflasyonu düşürmeyi kolaylaştırırken yılın son ayları zorlaştıracak. Bu durumda yüzde 9.16’lık yıllık enflasyonun kayda değer biçimde düşmesi en azından önümüzdeki aylar için zorlaşıyor.

        Üstelik küresel gelişmelere çok açık olan döviz kurlarının bu sırada yukarı yönlü hareket etmemesi gerekiyor.

        Merkez Bankası geçen ayki faiz indirimini bu ay kırparak yoluna devam etti. Haziranda hem baz etkisi kaynaklı enflasyon düşüşüne dikkat çeken hem de güçlü sermaye girişine atıfta bulunarak 0.75 puan indirime gitmişti. Dünkü indirimi ise 0.5 puanda kaldı. Politika faizi yüzde 8.25’e indi. Merkez Bankası bunu yaparken yine küresel likidite koşullarına atıfta bulundu ama enflasyonun düşeceğine yaptığı vurguyu azalttı. “Son dönemde enflasyonun düşüş hızını sınırlayan temel faktör gıda fiyatlarındaki yüksek seyir olmuştur” denildi.

        Enflasyondaki temmuz ayı düşüşü yine sınırlı kalırsa, ağustos ayındaki toplantıda Merkez Bankası muhtemelen faiz indirimini bir kademe daha azaltabilir ve çeyrek puanla sınırlayabilir. Sonbaharda zaten kartlar yeniden dağıtılacak gibi.

        Sonbahara kadar Merkez Bankası’nı faiz indiriminde isteksiz yapacak asıl neden elbette enflasyon. Şu anda politika faizi yüzde 8.25, enflasyon yüzde 9.16. Kırılgan ülkeler arasında Türkiye enflasyonu altında politika faizi uygulayan nadir ülkelerden biri. Tek kalmak ve önümüzdeki konjonktür Merkez Bankası’nı faiz indirimlerini enflasyon düşüşüne bağlamaya itiyor gibi. n Sonbahara girilmesiyle ABD Merkez Bankası FED’in tahvil geri alım süreci bitecek. Bununla birlikte faiz artırım süreci ve zamanlaması da netleşecek ve fiyatlanmaya başlayacak. Bu da küresel likiditenin ve risk alma iştahının azalmasına, beraberinde faiz oranlarının artışına yol açabilir. Dışarıda sermaye hareketleri yön değiştirmeye, likidite kısılmaya ve faizler artmaya başlayınca, içeride de yüksek kalmış bir enflasyon baş belası haline gelebilir ve Merkez Bankası’nın işini daha zora sokabilir. En azından sonbahardaki tabloyu görene kadar Merkez Bankası’nın frene basmak istediğini tahmin ediyoruz.

        SONUÇ: “Ne aklını beğenmeyeni gördüm, ne talihini beğeneni.” Cenap Şahabettin

        Diğer Yazılar