Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ali Osman Ulusoy’u 1983 yılında bir grup gazeteciyle Türkiye’nin limanlarını gezerken Trabzon durağında tanıdım. Bir hemşeri olarak da sohbet ettik. Aradan birkaç yıl geçmeden Hamsiköy’ün meşhur olmuş lokantası Konakoğlu’nda yemek yerken yine rastlaştık. Sonra Uzungöl’de tatil yaparken Ulusoy Şirketler Grubu’nun stratejisini belirlemek için yöneticileriyle buraya geldiğini gördüm. Her yıl toplantısını orada yaparmış.

        TEK KOLLU KEMENÇECİ: Yanında kemençecisi de vardı. Çalmaya başladığında kemençecinin tek kollu olduğunu fark ettim. Sol kolu yerine metal bir çengeli vardı. Kemençeyi çengel ile tutup sağ eli ile yayı vuruyordu. Kendisiyle röportaj yaptım. 70 yaşını geçmiş, dördüncü kuşağı gören bir dedeydi. Ali Osman Ulusoy ile otobüslerde küçük bir ortaklık ilişkisi vardı. Kendi otobüsüyle arada bir Trabzon-İstanbul seferi yapıyordu. Tek kolla, ağır vasıta kullanıyordu. Ehliyet sordum “Var, ne olacak, ehliyet araba sürmüyor ki” dedi. “Hiç trafik kontrolüne yakalanmadınız mı” dediğimde “Ehliyeti siz verdiniz” diyormuş. O zamana kadar hiç kaza yapmamış ve herhangi bir kazaya karışmamıştı. Ali Osman Ulusoy istediğinde kemençe çalmaya hazır nazır olarak her yere gidiyordu.

        İRAN’LA KARŞILIKLI SEVGİ: Daha sonraki yıllarda çeşitli yerlerde, dış ülkelerdeki gezilerde de karşılaştık. Hem Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlığı hem de TOBB Başkanvekilliği yapıyordu. Son olarak buna Türk İran İş Konseyi Başkanlığı’nı da ekledi. İran’ı çok sevdi, İran’la ticarete inandı. İranlılar da onu sevdi. Hatta ölümünü duyar duymaz Türk İran İş Konseyi Başkan Yardımcısı Bilgin Aygül’ü aramışlar. Cenazede karşılaştığımız Bilgin Aygül “İran’da kendisini çok seviyorlardı. Şimdi mesaj gönderdiler. Tahran veya Tebriz’de bir ticaret sanayi odasının salonuna Ali Osman Ulusoy ismini verecekler” dedi.

        YERELLİĞİ TERCİH ETTİ: Hep beyefendiydi, kibardı, kravatlıydı. Etrafından saygı görürdü, özellikle de Karadeniz’de.

        Çünkü o Karadeniz’de yaşamayı ve iş yapmayı, daha fazla büyümeye ve Karadeniz dışına çıkmaya tercih etmişti. Yerelden büyümeyi tercih etmişti. 1.500 kişiye istihdam sağlıyordu. Onun bu bölgede yapabildiği veya bu coğrafyanın ona sunduğu bu kadardı. Tam bir Trabzon ve Karadeniz âşığıydı. Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası’nın 32 yıllık Meclis Başkanlığı’nı yaptı, 20 yıl TOBB Başkanvekilliği ve üç dönem de Türk İran İş Konseyi Başkanlığı’nda bulundu. Trabzon’un futbol takımı dışındaki bir yüzü ve markası oldu.

        HER ŞEY ZAMANINDA: Trabzon’da 1.523 yılında yapılan İskenderpaşa Camii’ndeki cenaze namazına İstanbul ve Ankara’dan gelenler yanında Karadenizli iş çervreleri, İran’dan, Gürcistan’dan ve Azerbaycan’dan gelenler de katıldı. Böyle bir kalabalığın içinde caminin inşa edildiği yılda dikildiği tahmin edilen koca çınar ağacına takıldı gözüm. Ali Osman Ulusoy, Karadeniz ve Trabzon iş dünyası için bir çınar ağacıydı. Bir ay önceye kadar aktifti ve kalıcı ciddi bir rahatsızlığı bilinmiyordu. 87 yaşında zatürreeden hayata veda etmiş. Şirketinin sloganı “Her şey zamanında”ydı. Bu da mı öyle?

        Herkese iyi bayramlar dilerim.

        Diğer Yazılar