Eldekini tutamamak

Beşiktaş’ın diğer takımlardan farkı temposu ve çabuk oyunu... Beşiktaş bu yapısına karşılık vermeyen her takıma karşı da ciddi bir üstünlük sağlıyor. Erciyes, maçın ilk yarısında Beşiktaş’ın bu oyun düzenine karşılık vererek ciddi bir çıkış gösterdi.

Beşiktaş topa sahip olduğunda dikine oynayan, bir an önce rakip kaleyle buluşmaya çalışan ve pozisyon üreten bir takım olarak rakiplerine büyük sıkıntılar yaratıyor. Türkiye ligi temposunda takımlara baktığımızda bu işi Beşiktaş ölçeğinde yapan takım sayısı çok az. Maçın ilk yarısında Erciyes takımı, Beşiktaş’ın uyguladığı oyun stratejisine aynı şekilde karşılık verdi. Tempoya ayak uydurdu ve kazandığı toplarda da Beşiktaş gibi çabuk çıkmaya çalıştı. Erciyes adına bir diğer özellik ise; Beşiktaş’ın yan ve ölü toplarda yarattığı etkiyi, kendi kazandığı ölü vuruşlarda çok iyi bir şekilde kullandı.

İlk yarıda iki takımın da skor olarak oyun dengesini bozamaması ikinci yarıyla ilgili beklentilerimizi düşürmedi.

Ve yanılmadığımızı ikinci yarının tamamında gördük. Genel beklenti Beşiktaş’ın temposunu biraz daha yükseltip, Erciyes’i zorlayacak pozisyonları üreteceği yönündeydi. Başlangıç bu şekilde olsa da gelişmeler, bize çok farklı şeyler izletti. Ölü vuruşları iyi kullanan bir takım olarak Beşiktaş, kendi güçlü olduğu yerde gol yiyerek ikinci yarıyı elinden kaçırdı. Üstüne Gökhan’ın gördüğü kırmızı kart da bu işin tuzu biberi oldu. Burada aslında kırmızı karttan sonra iki gol bulan, maça müthiş asılan, o bölümdeki Beşiktaş’ı alkışlamamak, takdir etmemek mümkün değil. Kerim’i karakteri için, oyuna yaptığı katkı için ve golleri için ayrıca kutlamak gerekiyor. Ama kazanılan iki golden sonra da maçın bitmesine sayılı dakikalar kalmışken, bu skoru koruma düşüncesi ile doğru defans yapamayan, doğru savunma pozisyonu yapamayan takım aymazlığını da eleştirmemek elde değil. Beşiktaş bu sezonun tarihi fırsatını kendi eliyle tepti. Bugüne kadar müthiş bir çıkış yapan, deplasmanda 10 kişi kalmasına rağmen maçı çeviren ve oradan galibiyetle dönebilecek bir Beşiktaş’ın takım inancının nereye gelebileceğini tahmin etmemek mümkün değil. Bu galibiyet, Beşiktaş’a 3 puandan çok daha büyük şeyler kazandırabilirdi. Belki Beşiktaş, şampiyonluğun en büyük adımını orada kazandığı güvenle daha büyük şekilde atabilirdi. Ama bunları yaptığı stratejik bir hata ile maalesef kenara itti. Bilic’in de bu maçtan sonra kendisiyle ilgili sorgulaması gereken çok şey var. Şampiyonluklar bu tür dönüşlerle kazanılır. Önde olduğu bir çok maçı sürekli tekrar eder şekilde elinden kaçıran bir teknik adamın, anlatması gereken çok şeyler var.

ALKIŞLAR KERİM’E

Kerim Frei’ın golleri ve takımı skor olarak maçın içinde tutup geriye getirmesi, mücadelenin alkışlanacak tek tarafıydı.

SKORU KORUYAMAMAK

Yakaladığı skoru korumak yerine, korumayı beceremeyen, bu refleksi takımına uygulatamayan Bilic’in de uygulama hataları bu maçın kaybedilmesinde büyük etken oldu.