Kerim'den önce Kerim'den sonra
GENÇLERBİRLİĞİ maçını Kerim öncesi ve Kerim sonrası diye ikiye ayırabiliriz.
Kerim’in oyuna girdiği 63. dakikaya kadar Beşiktaş; daha sakin, daha dengeli oynamaya çalışan, temposu düşük görüntüsünü değiştiremedi. Gençlerbirliği’nin oyunun temposunu yükseltmeden, sakin ve kontrollü oynama düşüncesine fazlasıyla takıldı. Bir de buna takımın hücum ve forvet arasındaki mesafeyi uzatması eklenince istenilen pozisyonların üretilmesi, mümkün olmadı. Pozisyon anlamında baktığımızda rakibine pozisyon falan da vermedi. Bizim baktığımız taraf işin kazanma tarafı... Daha üretken, tempolu, çabuk oynamasına alıştığımız Beşiktaş beklentisi...
Şimdi biraz bunu kadrodaki eksiklere bağlasak mı, bağlamasak mı diye düşünülebilir. Bununla ilişkilendirirsek de yanlış olmaz. Çünkü Beşiktaş’ın bu sezon bu kadar yüksek tempo yapmasını sağlayan en temel bölgesi orta alanı... Veli ve Sosa gibi o bölgenin en değerli iki oyuncusunun olmayışı, Beşiktaş’ı oyun ritmi anlamında etkiledi. Bu oyuncuların yerine şans alan Necip ve Oğuzhan’ın tempoları ve üretkenlikleri, sınırlı ölçüde kalınca ister istemez bu görüntüler de konuşulur hale geliyor.
Kerim’in oyuna girmesinden sonra takıma kattığı dinamizm, maçı farklı bir noktaya götürdü.
Neden böyle düşünüyoruz? Sebebi açık... Kerim’in oyuna girmesinden sonra takıma kattığı dinamizm tempo ve çabuk oyun düşüncesi, bir anda maçı farklı bir noktaya götürdü. Rakip arkasına koşmayı düşünen, birebirde adam eksiltmek isteyen, direkt kaleye gitme fikrinde olan bir oyuncu felsefesi bir anda maçı Beşiktaş adına farklı bir yere taşıdı. Hem Beşiktaş’ın yıpratıcı gücü oldu hem de rakibin dengesini darmadağın etti. İlk gol öncesi yarattığı frikik pozisyonu, Beşiktaş’ı maçın kazananı durumuna getirdi. Burada kazanan derken tabi ki kazanmak için ilk golü atan Demba Ba’nın klas vuruşunu da ayrı bir yere koyalım. Demba Ba, Beşiktaş’ın fark yaratan en önemli oyuncusu. Sakatlık sebebiyle dönem dönem inişleri ve çıkışları olabilir. Fakat şunu çok net her defasında görüyoruz ki sahada varsa iyi de oynasa kötü de oynasa her zaman sonuca etki edebilecek kaliteye sahip. Bazen frikik, bazen penaltı, bazen doğal pozisyonlar içerisinde her zaman bir şeylere imzasını atıyor.
OĞUZHAN VE PEDRO
Eksikler dolayısıyla takımın olağan temposunun altında ilk 60 dakikayı oynaması, Oğuzhan’ın şans bulduğu dönemlerde Beşiktaş taraftarının beklentisinin altında performanslar ortaya koyması ve Pedro Franco’nun son dakikalarda gördüğü kırmızı kart dün akşamın eksik yönleriydi.
KAZANMA İRADESİ
Beşiktaş’ın oyun disiplinine sadık kalması ve kazanma iradesinden vazgeçmemesi, oyuna hamle yaptığında skoru değiştirebilmesi, Kerim’in takıma katkısı dün akşamın alkışlanacak taraflarıydı.
