Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DERBI maçları her zaman çok önemlidir. Takımların genel dengesine çok etki eder. Oynanan maçın skoru yalnızca üç puanla sınırlı değildir. Skora göre de artı ve eksi yönde çok değişik etkileri olur. Beşiktaş bu sezon derbi maçlarda ciddi kayıplar yaşadı. Sezonun ilk yarısında muhteşem Beşiktaş performansının önünü kesen derbi mağlubiyetleri oldu. Bunların bir türlü telafisi var, ikinci yarı bir şekilde düzeltilir gibi görünse de işler sezonun ikinci yarısında da çok değişmedi. Son Fenerbahçe mağlubiyetinin Beşiktaş üzerinde, Başakşehir maçında görüldüğü gibi tahribatı çok ağır oldu. Güvenini kaybeden, coşkusunu yitiren kafasında soru işaretleriyle oynayan bir takım görüntüsünden öteye geçemedi.

        Başakşehir bu ligin en az gol yiyen takımı. Bu tesadüf değil. Bu kadar az golü kalelerinde görmelerinin sebebi çok katı defans yapmaları değil. Topa sahip olmaları. Sakin, dengeli, ne yaptığını iyi bilen bir takım. Taktik disiplinlerine çok sadıklar. Maçta kontrolü hiç kaybetmiyorlar. Sakin kalmaya çalışıyorlar. Bu davranış şekilleri de rakiplerinin sinir sistemini bozuyor. Kazanma mecburiyetinde olan bir rakibe karşı, topa sahip olan, oyunu yönlendiren bir takım olarak oynamaları kendilerine büyük avantaj sağlıyor.

        Beşiktaş’ın bu kadar dengeli bir takıma karşı daha tempolu ve daha dinamik oynaması gerekirdi. Fakat bir türlü oyun içerisinde o ritmi yakalayamadı. Bunda en büyük sebeplerden bir tanesi; savunma bloğunu çok öne çıkartamadı. Mehmet Batdal çok etkili performansıyla gelen her topu tutup, kontrol ederek, dönen toplarda sürekli üstünlük sağladı, Beşiktaş’ın baskısını önemli ölçüde kırdı. Sosa ve Gökhan Töre’ye uygulanan ikili sıkıştırmalarda çok etkili oldu. Beşiktaş’ın takım organizasyonunu elinde tutan bu oyuncuların, etkisiz hale getirilmesi dolayısıyla Beşiktaş’ı da etkisiz kıldı. Her şeye rağmen ikinci yarıda Ba’nın kafasında Yalçın’ın elle oynamasını görmeyen hakemin hatası affedilir gibi değildi.

        Her takımda kulübeden gelen oyuncunun katkısı çok önemlidir. Beşiktaş son haftalarda oyuna aldığı oyunculardan yeterli katkıyı göremiyor. Giren hiçbir oyuncu, oyun dengesini değiştiremiyor. Bu maçta da Kerim, Oğuzhan ve Cenk Tosun bu yönde eksik kaldılar. Daha doğrusu bu maç içindeki birçok eksikliğe ilave oldular. Bu maçın Beşiktaş adına alkışlanacak tek yanı kaleci Günay kardeşimiz oldu. Puslu bir havada, karanlık bir skorla biten bir maçın içerisinde Beşiktaş adına parlayan tek unsur oldu.

        Gördüğümüz üzere yalnızca bir derbi mağlubiyeti deyip geçmemek gerekiyor. Bu mağlubiyetler özellikle ligin final bölümünde yaşanınca da kimyalar dün akşamki gibi bozuluyor. Telafisi de kolay olmuyor.

        TEK TESELLİ GÜNAY

        Kaleci Günay Güvenç önündeki iki abisini de aratmayarak dünkü maçın tek tesellisi oldu.

        FİNALDE AĞIR DARBE

        Ligin final bölümünde iki haftada 5 puan kaybetmek çok ağır bir darbe oldu.

        Diğer Yazılar