Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çift santrforla oynamak kağıt üzerinde güzel bir seçim gibi görülebilir. Öndeki iki santrfor, sanki çok gol pozisyonu bulacakmışız hissi de yaratabilir. Takımlar bu tercihi yaptığında takımın diğer bölümü bu sisteme uygun işler yaparsa bu düşündüklerimiz olabilir. Defansı öne çıkartabilirseniz, oyunu rakip sahaya yıkabilirseniz, kanat oyuncusu olarak tercih ettiğiniz oyuncular bu alanlarda etkili işler yapabilirse, orta alan merkezindeki oyuncular takım organizasyonunu ve işleyişini sağlayabilirlerse, çift santrforla umduğunuz pozisyon zenginliklerine ulaşılabilir.

        Fakat işin icraat tarafından farklı bir manzarayla karşılaştık. 30. dakikaya kadar çift santrforla oynamamıza rağmen rakip ceza sahasına giremedik. Savunma bloğumuz çok geride, forvet oyuncularımız çok önde, iki kanat oyuncumuz birbirinden çok uzakta ve oyun işleyişinin dışında kaldılar. Ukrayna o kadar rahat pas yaptı ki, bu duruma kendileri bile şaşırmışlardır. İstedikleri gibi oyunu yönlendirdiler, tempoyu kontrol ettiler, oyunun pas trafiğini yönettiler, istedikleri zaman kanadı kullandılar, istedikleri zaman uzun toplarla oynadılar... Yarmolenko, Konoplyanka ile de işin yaratıcılık tarafını sergilediler. Maalesef rakibin bu işleri yapmasına çok müsaade ettik. Ne önde baskı yaptık ne de arka tarafta... Orta alandaki Mehmet Topal ve Ozan’ı oyunun içerisine sokamadık. Bu yarım saatlik bölümün faturası bize ağır oldu. Ömer’in yaptığı penaltı bu seviyelerin işi değil. Daha dikkatli olması lazımdı. Ama yediğimiz ikinci golde başka bir takım savunması hatası... İki pasta gol yedik! Oyuna dönmemiz uzun sürdü. Emre Mor’un kıpırdanması ve ilk yarının sonlarına doğru takıma getirdiği dinamizm istediğimiz kıvılcımı da yarattı. Ozan’ın kafasından gelen gol bizi tekrar maça döndürdü.

        İlk yarıda yaşadığımız bu kadar büyük sıkıntılar doğal olarak ikinci yarının başında iki değişikliği birden getirdi. Hamle orta alana geldi. Burayı daha defansif Kaan ve Tolga’yla kontrol edip elimize almak istedik. Çok istediğimiz gibi olmasa da genel olarak oyunu dengeledik. Özellikle ilk 15 dakika istediğimiz gibi olmasa da 60. dakikadan sonra maçı olması gereken noktaya getirdik. Daha öne çıktık. Özellikle ikinci bölgede daha çok pas yaptık rakibi kendi yarı alanına daha fazla sıkıştırdık. Yakaladığımız ölü top pozisyonlarını çoğalttık. İstediğimiz pozisyon zenginliğini de yakaladık. Rakibi de hataya zorladık. Bu maçın aslında olması gereken oyun stratejisini geç yakaladık. Bu başlangıç zafiyetleri bize çok önemli iki puan kaybını getirdi.

        İkinci golden sonra kalan 10 dakika da az zaman değil. Volkan’la ön tarafta bir hamle daha yaparak bunu da bu zamanı da iyi kullanmaya çalıştık. Baskımız da geldi ama o muhteşem geri dönüşü sağlayacak arzu ettiğimiz 3. golü bulamadık. Bu maçın özeti için tek devrelik maç dersek yerini bulur. Stratejiyi doğru kullanamadığımız ilk yarıda hiçbir yönüyle sahada olmayan, ikinci yarı potansiyelini daha doğru kullanabilen bir takım olarak 1 puanla bu işi noktaladık. İlk yarı için sevineceğimiz, ikinci yarı için de üzüleceğimiz bir maç oldu.

        Diğer Yazılar