Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Şampiyonlar Ligi’nin bazı olmazsa olmaz kuralları vardır. Bu kuralların en önemlisi de erken kırılmamak ve maç disiplininden kopmamaktır. Beşiktaş dün maalesef bu kuralda ilk yarı kötü bir sınav verdi. Siyah-Beyazlılar’ın bu maça kadar muhteşem bir geliş süreci var. Maçları 90 dakika oynayan, maçın her dakikasında oyunun içinde kalan bir Beşiktaş var. Oyun disiplinine, sistemine sadık bir Beşiktaş var. Fakat dün maalesef Benfica karşısında bu prensiplerinin tamamını ilk yarıda oyunun dışında bıraktı. Maça iyi başlamasına rağmen erken yediği golle bir anda kroke oldu. Bu golden sonra hem oyun sisteminden koptu hem de motivasyonunu yitirdi. İlk yarının sonuna kadar da tamamen kendini inkar eden bir oyun yapısıyla devreyi bitirdi.

        Bu seviyelerde goller yenilebilir. Bunların telafisi sabırlı olmaktan, oyun disiplinine sadakatten ve de motivasyonunu yüksek tutmaktan geçer. Dün Adriano, Beck ve Gökhan Gönül seçimleri, gelen erken golden sonra geçerliliğini yitirdi. Dolayısıyla Şenol Hoca da oyunun içerisinde bazı oyuncuların yerlerini değiştirerek ilk yarıyı bitirmeye çalıştı. Adriano’yu sol beke, Beck’i sağ beke, Gökhan’ı da ön tarafa aldı. İlk 45’te bu yer değişiminin yanında, devre bitimini beklemeden erken bir oyuncu değişikliği yapılabilse, ikinci yarı takımın gösterdiği bu reaksiyon daha erken ortaya çıkabilirdi. Sonuçta ilk yarıda bunları bir kenara bırakan Beşiktaş kendi adına bugüne kadar hak etmediği tarzda bir ders aldı.

        Fakat ikinci yarı kendisi başka bir ders verdi. Geri dönüş nasıl olur, büyük takım felsefesi nasıl olur, oyuna nasıl müdahale edilir; kalite nedir... Tüm bunlara harika örnekler verdi. Geri dönüş muhteşem. Şampiyonlar Ligi’nde çok az görülecek inanılmaz bir ikinci yarı hikayesi var. Burada liderlik vasfını ortaya koyan Oğuzhan var. Kalitesini ortaya koyan Quaresma var. Golün ustası Cenk var. Etkili forvet Aboubakar var. İkinci yarı tecrübesini takıma yansıtan Gökhan İnler var. Atiba var, Marcelo var. Tecrübe ve klasıyla Adriano var. Özetinde Beşiktaş kalitesi, Beşiktaş iradesi var. Bunlar sahaya yansıtıldığında ortaya çıkan bir başarı hikayesi var. Beşiktaş belki maçı kazanamadı ama ikinci yarı attığı 3 golle çok fazlasını kazandı. Seyredenlerin de, statta izleyenlerin de, sahada oynayanların da, kulübede yönetenlerin de, maçı idare eden hakemlerin de unutamayacakları ve hikayesi çok güzel olan bir futbol akşamı oldu.

        TARAFTAR

        İlk yarı biter bitmez taraftarların oyuncuları tribüne çağırıp, onları alkışlayarak, bağırlarına basarak soyunma odasına göndermesi Beşiktaş’ın camia olarak ne kadar iyi bir şekilde kenetlendiğinin bir göstergesiydi. Geri dönüşte taraftarın etkisi çok çok büyüktü.

        CENK’İN GOLÜ

        İkinci yarıda Cenk’in attığı ilk gol hem şekil itibarıyla hem de geldiği dakika itibarıyla çok değerliydi. Beşiktaş’ı tekrar maça döndürdü. Daha doğrusu, bu gol maçın anahtarı oldu.

        Diğer Yazılar