Bakış açımız
Kağıt üstünde Çek Cumhuriyeti zor bir rakip gibi görünüyor. Bu bakış açısını sağlayan şey de uzun yıllardır devam eden futbol ekolleri. Önemli oyuncular yetiştirdiler. Bir çok kez dünya futbol vitrininde yer aldılar. Sportif başarılara imza attılar. Bu turnuvaya da çarpıcı bir başlangıç yaptılar. Hollanda galibiyeti bir anda Çek Cumhuriyeti’ni farklı bir yere taşıdı.
Çek Cumhuriyeti’nin aksine biz de hiç aklımızda olmayan bir skorla bu turnuvaya başlangıç yaptık. Şimdi karşı karşıyayız. Bir tarafta puanla ve avantajla bu maça gelen Çek Cumhuriyeti, diğer tarafta grupta iddia sahibi olmaya devam etmek için bu maçı kazanma durumda olan biz.
Enteresan bir futbol ülkesiyiz. Ekol, sistem ve devamlılık gibi kelimeler, futbol lügatımızda pek yok. Genelde ülkenin yaşadığı gibi güncel ve anı yaşayan bir futbol yapımız var. Bu yüzden bu turnuvaya kötü başlamamız veya iyi de başlamış olsak oynayacağımız maçın geliş şeklinde değiştirmiyor. O gün ne hissediyorsak, nasıl motive oluyorsak, o anı nasıl yaşıyorsak aldığımız sonuçlar da ona endeksli oluyor. Bir maçta muhteşem işler yaparken hemen akabinde çok kötü bir tablo ile karşılaşmamız veya işler çok kötü giderken bir anda muhteşem bir tablo ile karşı karşıya kalmamızın sebebi bu. Futbolcumuz veya yalnız futbolcularımız değil, sporcularımız da anlık yaşıyorlar.
Kısa süre önce Dünya Kadınlar Basketbol Şampiyonası oynadık. Yarı finale kadar müthiş işler yaptık. Fakat final şansımızı kaybettikten sonra oynadığımız üçüncülük maçında rakibimiz Avusturalya’dan tarihi bir fark yedik. Bunu doğuran aradaki güç farkı değil. O günü yaşayan veya yaşamayan sporcu bakış açısıydı.
Şimdi Çek Cumhuriyeti önündeyiz. Geçmişi veya bugüne kadar gelen süreci yok saymıyoruz. Ama kendimizi de sporcularımızı da iyi biliyoruz. Bugün doğru şekilde sahaya gelecek, bu işi isteyecek, yüzde yüz sahada olacak bir futbol takımının neler yapabileceğini de çok iyi biliyoruz. Bu maçta ortaya çıkabilecek çarpıcı bir sonuç da kimseyi şaşırtmasın.
YANLIŞ YOLDA
Gündem Milli Takım ama Halilhodzic’in söylediklerini ve icraatlarını da es geçmek bu hafta için çok mümkün olmadı. Halilhodzic; ilkeleri, prensipleri ve kararlılığı olan bir teknik adam fotoğrafı çiziyor görünse de bir noktada büyük bir yanılgı içerisinde. Futbolun en büyük malzemesi futbolcudur. Oyuncusunu bu kadar çok karalayan, itip kakan, sahip çıkmayan ve her başarısızlıkta medyanın ve kamuoyunun önüne atan bir teknik adamın değil Trabzon’da hiçbir takımda başarı yakalama şansı olmaz. Yanlış yolda. Bu kadar çok transfer yaptırıp ondan sonra da ne bunlara ne de bunları yapan yönetimin icraatlarına sahip çıkmayan bir adamın işi çok zor olur. Yanlış yolu seçti.
Daha da kötüsü yanlış yola girdi.
