Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmir Büyükşehir Belediyespor Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı İspanya'nın Valladolid kentinde Willi Brinkmann Kupası finallerinde 6.olarak kente döndü. Engelli sporuna yakın olanlar bilir, final gurubuna çıkan her takımın birincilikle sekizincilik arasında şansı vardır. 3 gün boyunca sadece 2 saat arayla her gün 2'şer maç oynanması, ev sahibi takımın seyirci avantajı ve engelli sporcuların kendine özgü kırılgan duygusal yapısı, her sıralamayı mümkün kılar. Takımın kendi başarısı ya da başarısızlığı ile sonucun belirlenmesi nispeten kolay kabul edilir bir durumdur. Ancak, Valladolid'de İzmir BŞB takımının başına geldiği üzere, diğer maçların sonucu sizin final gurubuna çıkışınıza etki ediyorsa ve bir takım maçı kazanamayacağını anlayınca, bilerek farkın açılmasına izin vererek bir başka takıma final yolunu açıyorsa, bu kabullenmesi zor, spor ahlakına aykırı bir durumdur. İsviçre temsilcisi Pilatus Dragons ev sahibi takıma farklı yenilmeyi "seçince", rahatça ilk üçe gireceğimiz turnuvada 6.olabildik. Engelli sporcuyu sandalyede yarıştırmanın ve engel derecesine göre puanlamanın amacı, sporcular ve takımlar arasında fırsat eşitliği yaratmaktır. Bu durumlarda, ulusal federasyonun görevi takımına sahip çıkmak, uluslararası federasyonun görevi de eşitliğe ve sportmenliğe aykırı uygulamalara engel olmaktır.

        www.bendeersunyanalahakkımıhelaletmiyorum.com

        Trabzonsporlu futbolcu Giray Kaçar'ı kutlarım. Veda toplantısında Ersun Yanal'a helallik vermemiş. On yıl önce bu zamanlar tanıdığımdan beri, yolu bir şekilde Ersun Yanal ile kesişen oyuncu, teknik adam, kulüp başkanı, kulüp yöneticisi, basın mensubu hiç kimsenin, ben dahil, helallik verdiğini duymadım aslında, ama yüzüne söyleyene de rastlamadım. Bir Ankaragücülü Cafer konuştu hakkında, ki yüzüne karşı değil, onu da "delidir" dediler dinlemediler zaten. Bence Ersun Hoca'nın yükselme devrinin başlangıcı sayılması gereken Fanatik Gazetesi Fan-etik sayfası "sağbeyin-sol beyin" röportajı. Duraklama devrinin başlangıcı sayılması gereken grekstili saç kesimi ve gerileme devrinin başlangıcı olacağını sandığım Giray Kaçar olayı arası dönemler dikkatle gözden geçirilmeli. Hocanın ayrıldığı her takımın/ kulübün nasıl bir sürece girdiğine bakılmalı, "bana olmaz" diyen her yöneticinin daha sonra neler yaşadığına ve söylediğine kulak verilmelidir. Çok iddialı şeyler söylediğimi düşünen varsa bir zahmet yukarıda önerdiğim siteyi hayata geçirsin, tıklanma rekoru kırıp kırmayacağını hep birlikte görelim.

        Diğer Yazılar