Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir yanım sohbetin içinde olmayı isterken bir yanım sessizce kenarda oturup bu Fellini filmini tek bir sahnesini bile kaçırmadan izlemek istiyor. Ev sahibinin karşı köşedeki eşi ile göz göze geliyoruz ve gülümsüyoruz, onun da aynı filmi izlemekte olduğunu anlıyorum.

        Mangal hazırlanırken açılış uzo ile yapılıyor. İstanbul uçağından sofraya yetiştirilen onlarca çeşit meze, soğumaya fırsat bulamamış baklava ve rakı da masaya ekleniyor. Sohbet ve akşam ilerliyor. İstisnasız her biri iyi eğitimli, kariyer ve güç sahibi, ellilerine yaklaşmış adamlar, çocukluk ve gençlik günlerinin coşkulu havasına bürünüyorlar.

        Derken sıkıca ambalajlanmış büyük bir paket çıkıyor ortaya. Misafir gurubun ev sahibine hediyesi bu. "Niye zahmet ettiniz be çocuklar" diye aksanlı Türkçesi ile sitem eden dev yapılı adam, ağır hareketlerle son kâğıdı da açtığında afallıyor, gözleri doluyor. O günden tam yirmi beş yıl önce çekilmiş olan Türk milli takımı fotoğrafı Yunanlı kaptanının elinde, fotoğraftaki takımın yarısından fazlası masanın çevresinde, duyguları yoğun, kalakalıyorlar.

        Başköşeye konan çerçeveli büyük fotoğraftaki gülen yüzler geceden sabahın ilk ışıklarına kadar daha nelere tanık oluyorlar: Rakı ve uzonun dibine vurulduğuna, Türkçe ve Yunanca müziklerle saatlerce halay çekildiğine, orada bulunamayanların aranıp uzun uzun konuşulduğuna, ertesi günkü müsabaka biletleri ve Türkiye'ye dönüş biletlerinin yakıldığına ve hep birlikte tekneyle adalara kaçamak planları yapıldığına.

        Türk sutopu milli takımının efsanevi kaptanı Heybeliada Rumları'ndan Kriton Markoğlu ve arkadaşlarının öyküsü, sporla zenginleşmiş bir gençliğin ve milli takım çevresinde yaşanan sıkı dostluğun, arkadaşlığın öyküsüdür. Yaşama, zamana ve en uç noktasında milliyete bile meydan okuyan milli forma aşkının öyküsü.

        İşte; bu öykünün hatırlanma nedeni

        Diğer Yazılar