Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Paylaşım ekonomisi evlerden sonra sonunda otomobile de dayandı. Getaround’dan CarUnity’ye startup’lar hızla yayılıyor. Peki otomobilini namusu gibi koruyan bazı erkekler ekonomiye katkı adına yanaşır mı arabasını kolektif tüketime sunmaya? Bu arada yılda 10 bin dolarlık kazanç söz konusu ama...

        Paylaşım ekonomisi evlerden sonra sonunda otomobile de dayandı. Getaround’dan CarUnity’ye startup’lar hızla yayılıyor. Peki otomobilini namusu gibi koruyan bazı erkekler ekonomiye katkı adına yanaşır mı arabasını kolektif tüketime sunmaya? Bu arada yılda 10 bin dolarlık kazanç söz konusu ama...

        otomobilin 22 saat boş durması mümkün değil, hatta 22 saatin yolda geçmesi bile muhtemel. Ama zaten hesabın yapıldığı yer de İstanbul değil; California. Özel araç paylaşım uygulaması “Getaround”un analizine göre durum böyle. Aynı ev paylaşım platformu Airbnb gibi mal ve sermaye yatırımı olmadan “elin arabasını” başkasına saatlik/ günlük kiralama sistemine aracı olarak 2011’de işe başlıyor Getaround. Önümüzdeki 10 yıl içinde global binek oto sayısının iki kat artacağını, ancak paylaşım ekonomisiyle bu gidişi durduracaklarını söylüyorlar. Şirketin paylaşım ağına dahil olan her aracın, diğer 10 otomobili lüzumsuz kıldığı iddiasındalar. Online ya da mobil uygulamayla yakınlardaki bir özel otomobili saati 5 dolardan başlayan bedellerle kiralıyorsun; kiraya veren kişiye de % 60 komisyon kalıyor. Şirketin sitesine bakıyorum; “Arabanı paylaş, yılda 10 bin dolar kazan” diyor. “Getaround”un faaliyet sahası şu an San Francisco, San Diego, Austin, Portland, Chicago, Washington ve ayrıca Londra.

        Peki paylaşım ekonomisi insanoğlunu gelecekte özel otomobilden tasarruf ettirecekse, otomotivciler bu işe ne diyor? Otellerin Airbnb’den çektiği onların da başına gelecek mi? Cevabı gayet basit, onlar da aynı işe soyunuyorlar. Mesela Ford, Getaround’a ortak oldu. Şirketin aktif olduğu kentlerde 14 bin Ford sahibini, paylaşıma yönlendiriyor. Böylece otomobilini amorti edip, yakıt tasarrufu sağlayan yeni nesil araçları satın alma gücüne kavuşuyor ve çevre korumaya da katkıda bulunuyorsun.

        Bazı otomotiv şirketleri daha erken uyanıyor. Mesela Almanya’daki “CarUnity” de aynı mantıkla çalışıyor ve kurucusu direkt Opel. Daimler’in “Car2Go”, BMW/ Mini’nin “DriveNow” servisleri Münih’ten çeşitli Avrupa başkentlerine sadece kendi markalarını bir noktadan diğerine kiralık ortak kullanıma açarken, CarUnity sisteminde her markayı paylaşmak mümkün. Mobil uygulamayla yakınındaki bir özel otomobili saat hesabıyla kiralıyorsun. Paylaşım şimdilik anahtar teslimiyle, gelecek yıldan itibaren elektronik anahtarsız. Volkswagen de elektrikli oto paylaşım projesi üzerinde çalışıyor.

        OTOMOBİL ALGISI

        Daimler’in CEO’su Dieter Zetsche, Paris Otomobil Fuarı’nda yaptığı sunumda geleceğin paylaşım ekonomisini anlatırken, “Misafir yatağından bisiklete ve matkaba her şeyi paylaşırım. Diş fırçam hariç” diyordu.

        İsviçreli fütürist Lars Thomsen de gelişmiş toplumların materyalizmden uzaklaşarak paylaşım ekonomisine eğilim gösterdiğini söylüyor. Çünkü yeni teknolojik imkânlar, sosyal ağlar insanları yakınlaştırıyor ve otomobile yönelik mülkiyet algısı da değişiyor. Facebook’ta özelini paylaşanlar, özel mülkiyeti de paylaşmaya meylediyor artık.

        Thomsen’in analizi böyle ama otomobil algısı gerçekten değişmiş olabilir mi? Özellikle erkekler için bir arzu ve hatta fetiş nesnesi olmaktan çıkar mı araba? Mesela Airbnb sisteminde dağ kulübesinden denize nazır saray yavrularına her yerde kalabilirsin ama hadi Bugatti ve Lamborghini’lerden vazgeçtim adam Porsche 911’ini bile kiralar mı sana? Lüks sınıfı bırak, en vasatından bineğini karısından bile sakınan, arabasına yan baktın mı levyesini eline almaya hazır birtakım erkekler paylaşmaya yanaşır mı? Global bir kural olarak, kimliğini otomobiliyle ifade eden erkekler her katmanda mevcut değil mi? Neyse, Thomsen de “Gelişmiş toplumlar” diyor zaten.

        Diğer Yazılar