Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Vakti zamanında ABD istihbaratından bir yetkilinin ifadesiyle Afgan mücahitlere lolipop gibi Stinger füzeleri dağıtılmış, işgalci Sovyet kuvvetlerinin savaş uçakları omuzdan atılan bu füzelerle patır patır düşürülmüş, on yıllık Afganistan işgalinin sona ermesinde kritik rol oynadığı söylenen silah neredeyse mitolojik mertebeye yükselmişti.

        Sovyetler 1989’da Afganistan’dan çekildikten sonra, teröristlerin eline geçer sivil ya da askeri uçaklar vurulabilir kaygısıyla CIA kullanılmamış füzeleri fiyatının iki katına satın alarak toplama operasyonuna girişmişti. Bunun için 65 milyon dolarlık gizli fon ayrılmış, 11 bin feet irtifaya kadar uçan her nesneyi yüksek isabetle vurabilen 350 füzeyle neredeyse her gün bir Sovyet uçak ya da helikopterini düşüren mücahitlerin kullanmadığı 400 kadar füzenin peşine düşülmüştü.

        Fakat Pakistan istihbaratının da dahil olduğu operasyon tam bir fiyasko ve para israfına dönüştü. Bizim jargonla leblebi gibi dağıtılmış füzelerin Afganistan’daki konumlarıyla ilgili yeterli istihbarat yoktu ama silahların karaborsaya düştüğüne dair peyderpey bilgiler geliyordu.

        Afgan mücahitleri Stinger’larla donatma fikri Reagan yönetiminin icadıydı. Pakistan üzerinden yapılan sevkiyat 1986’da başlamış ve Reagan’ın “Kötülükler İmparatorluğu” dediği Sovyetler Birliği üç yılda pes etmişti. Moskova’nın hava gücünü can evinden vurduğu için Stinger’lar çok nazik, hassas bir konuydu.

        REKLAM

        Öyle ki, Reagan Beyaz Saray’ın bahçesindeki bir konuşması sırasında uçak gürültüsünden rahatsız olunca “Yok mu bir Stinger” diyerek kendine göre espri, diplomasi cephesine göreyse çok büyük bir gaf yapmıştı.

        Şimdi Biden yönetimi, Ukrayna’ya gönderilen yüklü miktarda silah ve mühimmat desteği arasında Stinger’ların da bulunduğunu açıkça dillendirmiyor. Afganistan felaketini depreştirecek şekilde Rusya’yla gerilimi tırmandırmamak amacıyla resmi açıklama yapılmıyor. Resmen şu kadarı biliniyor: ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın şubattaki açıklamasına göre Ukrayna’ya yapılan savunma yardımı, son 350 milyon dolarlık takviyeyle 1.4 milyar doları bulmuş.

        AÇIKLAMA YOK GÖRÜNTÜ VAR

        Ama şunu herkes biliyor; Ukrayna’ya silah sevkiyatlarında Javelin tanksavar füzelerinin yanı sıra yüzlerce Stinger gönderildi, Almanya’nın 500, Hollanda’nın da 200 Stinger takviyesi yaptığı da biliniyor, ama ne Beyaz Saray ne de Pentagon resmen söylüyor. Sadece Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesi’nde soru üzerine Dışişleri’nden iki bakan yardımcısının malumat verdiği kayda geçiyor.

        ABD geçen eylül ayından bu yana Javelin füzeleriyle, tanksavar roket sistemleri, havan ve top mermileri dahil 2 bin ton mühimmat yollamış. Stinger’ların sevkiyatı ise geçen hafta başlamış, son partide 200 füze varmış.

        O resmi açıklama zaten Kiev’den geliyor. Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’la Polonya sınırındaki görüşmesi sırasında, müttefiklerden gelen silahlarla çok sayıda Rus zırhlı aracını imha ettiklerini söyledi ve “Şehirlerimizi bombalayan Rus savaş uçaklarından üçünü Stinger füzeleriyle düşürdük” dedi.

        Kiev yakınlarında FIM-92 Stinger’la vurulan bir Rus Mil Mi-24 (NATO’daki kod adıyla Hind) saldırı helikopterinin alevler içinde yere çakıldığı görüntüler de yayınlandı.

        KARABORSAYA DÜŞÜNCE ENFLASYON PATLADI

        Şimdi askeri kaynaklar Stinger füzelerinin Rus hava gücüne ciddi tehdit oluşturduğu için karadaki operasyon kabiliyetini de sınırlandıracağı görüşünde.

        İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana portatif silahların en gelişmişi olarak nitelenen Stinger hava savunma sistemi 10 kilo ağırlığında olduğu için karada hızlı bir şekilde konuşlandırılabiliyor; araçlara da monte edilebiliyor. Süpersonik hıza sahip, isabet gücü yüksek kızılötesi güdüm sistemi sayesinde seyir füzeleriyle her sınıftan savaş uçağı ve insansız hava araçlarına karşı operasyonel üstünlük sağlıyor.

        Ancak Afganistan deneyimi madalyonun öbür yüzünü gösteriyor. Mücahit gruplarına dağıtılan Stinger füzeleri Sovyet hava gücünü vurduğu sürece işler yolundaydı, işgal bitince sancılı süreç başladı. Füzeler sivil veya askeri uçaklara karşı terör eylemlerinde kullanılabilirdi. Pakistan istihbaratının başındaki General Hamid Gül yüklü miktarda füzenin yanlış ellere geçtiğini bizzat söylemişti.

        2015’te beyin kanamasından ölen General Gül, Sovyetlere karşı yürütülen savaşın cihat lideri olarak Afganistan’da kahraman ilan edilmişti, ancak El Kaide’ye yakınlığıyla ve “Taliban’ın babası” olarak namlanıp ABD’nin terörist listesine girecekti.

        Stinger’ların Kuzey Kore’den İran’a geniş bir coğrafyaya dağıldığına dair bilgiler akıyordu. Tacikistan’daki iç savaşta da komşu Afganistan’dan gelen füzelerin kullanıldığı biliniyordu.

        Afgan mücahitlerin Stinger füzelerini el altından sattığı istihbaratı üzerine 1993’te Clinton yönetimi silahları satın alarak toplama operasyonu başlattı. Oluşturulan gizli fon 65 milyon dolarlık hacmiyle füzelerin sevkiyat programındaki meblağı kat kat aşıyordu. Füzeler Pakistan’daki silah pazarlarında karaborsaya düştüğü için Afgan kabile reislerine aracı olarak komisyon ödemek zorunda kalan CIA, Stinger’lara gerçek değerinin üç-dört katı para harcıyordu. Üstelik füzelerin tamamını bulup satın alması da mümkün olmadı.

        REKLAM

        Bu arada füzelerin dağıtımından sorumlu Pakistan istihbaratının silahların bir kısmına el koyup mücahitlere iletmediğine dair iddialar vardı.

        Pakistanlı yetkililerin ağzından yerel basına yansıyan gülünç olaylar da yaşanıyordu. Örneğin Hayber Geçidi yakınındaki Durra silah pazarından Stinger alan Pakistanlı bir milis, “Malın kusurlu çıktı çalışmıyor” diyerek Afgan satıcıdan parasını geri istemiş, satıcı çalıştığını ispat için test atışı yapmayı teklif etmiş; fakat füze ateşlendikten sonra zaten çalışmayacağını akıl edenler olduğundan ihtilaf kabileler arası halk mahkemesine yansımış ve Afgan satıcı indirimli fiyata başka bir füze satmayı kabul edince uzlaşmaya varılmıştı.

        Afganistan’daki hangi grubun elinde ne kadar füze kaldığı bilinmediği için ipin ucu iyice kaçmıştı. General Dynamics üretimi füzelerin adedi 1980’lerde ABD ordusuna 35 bin dolara mal oluyordu, 1990’a gelindiğinde tek bir Stinger’ın fiyatı 50 bin doları bulmuştu. Operasyon çıkmaza girince CIA fiyat teklifini 100 bin dolara kadar çıkarmıştı.

        Başka badireler de vardı. Pakistan gizli servisinin de dahil olduğu bir operasyonda iki füzeye karşılık 200 bin dolar ödemek üzere aracıyla anlaşmaya varılmış, ancak gizli planı haber alan Pakistan’daki milis güçleri Afganistan’a girerek CIA alamadan füzeleri ele geçirmişti.

        Afganistan’da hüküm süren kabileler arası çatışmalar nedeniyle savaş beyleri ne pahasına olursa olsun artık silahları teslim etmek istemiyordu. Afgan mücahit komutanları arasında ABD’den en fazla silah desteğini alıp Kabil’deki iç savaşta Burhaneddin Rabbani’yi deviren Gülbeddin Hitmetyar, Afganistan Başbakanı sıfatıyla konuşurken “Hükümetimiz tek bir merminin bile ülke dışına çıkarılmasına asla izin vermeyecektir” demişti açık açık.

        ABD’nin füzeleri toplama girişimi on yıl kadar sürdü. Askeri uzmanlar ateşleme bataryalarının raf ömrünü tam olarak bilemiyordu, ancak iyi korundukları sürece silahların yıllar sonra da operasyonel olacağını tahmin ediyorlardı. 1999’da ABD’de yapılan bir test atışında vintage Stinger’ın da mükemmel çalıştığı tespit edilmişti.

        Neyse ki, bugüne kadar Stinger’lar herhangi bir terör saldırısına malzeme olmadı. Şimdi ise yeni bir vekalet savaşında yeni bir macera başladı.

        Diğer Yazılar